İSTANBUL (AA) - Sanofi Pasteur Türkiye'nin aşı alanında Türkiye'de gerçekleştirilen "ilk teknoloji transferi" olma özelliğini taşıyan Birgi Mefar Grup iş birliği 10. yılını kutluyor.
Sanofi Pasteur Türkiye ile Birgi Mefar Grup arasındaki teknoloji transferinin yıl dönümü dolayısıyla İstanbul'da düzenlenen toplantıda verilen bilgiye göre, Sanofi Pasteur'ün hayata geçirdiği bu teknoloji transferi sayesinde 2011 yılından bu yana 60 milyon dozun üzerinde aşı üretimi Türkiye'de gerçekleştirildi ve 22 milyon çocuk, bu aşılar sayesinde ulusal aşı takviminin kapsamındaki hastalıklara karşı korundu.
Sanofi Pasteur Türkiye Levant ve İran Genel Müdürü Karine Labaky, toplantıda yaptığı konuşmada, "Birgi Mefar Grup'a yaptığımız teknoloji transferi ile 10 yılı aşkın süredir başarıyla sürdürülen iş birliğimiz, Ar-Ge'den istihdama, üretimden teknoloji transferine birçok alanda ülkemize katkı sağlamaktadır." dedi.
Türkiye'nin sağlıklı geleceğine yatırım yapma hedefiyle çalışmalara tüm gücüyle devam ettiklerini aktaran Labaky, şunları kaydetti:
"Sanofi Pasteur, Türkiye'de aşı üretimine yatırım yapan ilk şirkettir ve Türkiye, bu tür teknoloji transferine sahip ilk Sanofi ülkesidir. Sanofi Pasteur ve Birgi Mefar Grup iş birliği ile 10 yılda 63 milyon doz aşının üretimini Türkiye'de gerçekleştirmiş olmanın gururunu paylaşıyoruz. Halk sağlığına katkıda bulunmak, Sanofi Pasteur'ün bir numaralı önceliği. Birgi Mefar Grup ile değerli iş birliğimizin 10. yıl dönümünü bu yıl Aşılama Haftası öncesinde kutlamayı istedik. Aşı ile önlenebilir bir hastalıktan kimsenin zarar görmediği ya da ölmediği bir dünya yaratmak amacıyla çalışıyoruz. 100 yılı aşkın süredir bu amaca tutkuyla bağlıyız. Bu adanmışlığın sonucu olarak dünya çapında günde 2,5 milyon dozdan fazla aşı üretiyoruz."
- "Türkiye'de ilk kez aşı konusunda uzman bir insan kaynağı kadrosu oluşturuldu"
Birgi Mefar Grup Üst Yöneticisi (CEO) Faik Somer de Birgi Mefar Grup'un toplum sağlığı için öncü rolünün Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen steril ilaç üretim projelerinden kaynaklandığını belirterek, Birgi Mefar Grup'un, Türkiye ve yakın coğrafyanın en yüksek kapasiteli steril ilaç üretim hizmet merkezi olarak, toplum sağlığının korunması için öncü projelere her zaman imza attığını ifade etti.
Somer, şunları kaydetti:
"Sanofi Pasteur Türkiye ile Birgi Mefar Grup iş birliğiyle ulusal aşı takviminin kapsamındaki hastalıklara karşı koruma sağlayan çocukluk çağı aşıları Türkiye'de ilk kez üretilmeye başlandı. Aşıların steril ortamda enjektörlere dolum operasyonu Türkiye'ye taşınarak teknoloji transferi gerçekleştirildi. Proje kapsamında 75 kişilik özel bir ekip kuruldu ve Lyon'daki Sanofi Pasteur üretim tesislerinde eğitim almaları sağlanarak Türkiye'de ilk kez aşı konusunda uzman bir insan kaynağı kadrosu oluşturuldu. Sanofi Pasteur Türkiye-Birgi Mefar Grup iş birliğini takip eden süreçte edinilen tecrübe ve bilgi birikimi sayesinde ülkemize özellikle aşı konusunda farklı teknoloji transferlerinin de önü açılarak hayata geçirildi. Bu sayede Birgi Mefar Grup üretim tesislerinde, Sanofi Pasteur'ün teknoloji transferi sayesinde Sanofi Pasteur için ürettiğimiz 63 milyon doz aşının yanı sıra, diğer kurumlar için de aşı üretiminin yolu açılmış oldu ve 10 yılda 130 milyon dozdan fazla aşı üretimi gerçekleştirdik."
- "Ülkemize önemli teknoloji ve know-how transferinin sağlanması çok değerli"
Hacettepe Üniversitesi Aşı Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Serhat Ünal ise aşı üretiminin karmaşık sürecine, aşı üretim tesisi kurulmasının önemine ve zorluklarına işaret ederek, "Enfeksiyon hastalıklarının çoğunluğu aşı ile korunulabilir hastalıklardır. Aşı üretim sürecinin çok karmaşık bir süreç olması nedeniyle Sanofi Pasteur'ün bu girişimi sayesinde ülkemize önemli teknoloji ve know-how transferinin sağlanması çok değerlidir. Türkiye, bugün kendi korona aşısını üretmek üzerine çalışıyor. Bunların sanayi ölçüsünde vatandaşa ulaştırılması çok önemli. Türkiye de adımlarını hızla atıyor. Bu noktada Sanofi Pasteur ve Birgi Mefar'ın 10 yıllık ortaklığının hazır altyapısı önemli bir kazanımdır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkan Yardımcısı Ahmet İhsan Erdem, son bir yıldır mücadele edilen koronavirüs salgınının, sağlık alanında faaliyet gösteren şirketlerin önemini tekrar gösterdiğini vurgulayarak, "Bununla birlikte aşı endüstrisi bildiğiniz gibi dışa bağımlı olduğumuz bir alan. Bu iki faktör bir araya gelince 10 yıldır devam eden bu ortaklık bizim için çok anlamlı." ifadelerini kullandı.
Erdem, bugün sağlık sektörünün geldiği noktada uluslararası doğrudan yatırımların önemli bir payı bulunduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"İlk yıllarda üretim değer zincirinin kısıtlı bir alanında gerçekleşen yatırımlar, Türkiye'nin sunduğu cazip yatırım fırsatları ile seviye atlayarak modern ve uluslararası standartlarda bir ekosistem oluşmasına katkı sağladı. Uluslararası yatırımcıların yoğun ilgisinin görüldüğü ilaç sektörü 40 bine yakın insanımıza istihdam sağlıyor ve 12 binin üzerinde ürünü pazara sunuyor. 2017 yılında 1 milyar dolar olan ilaç ihracatımız, 2020 itibarıyla yüzde 80 artışla 1,8 milyar dolara ulaştı ve Türk menşeli ilaçlar 170 ülkeye ihraç edildi. İlaç pazarımız, 2020 yılı itibarıyla değer olarak 48 milyar liraya, kutu ölçeğinde ise 2,2 milyar adet hacme ulaştı. Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi olarak bizler de katma değerli ve teknoloji-yoğun yeni yatırımların ekosisteme kazandırılması ve mevcut yatırımların daha sağlıklı işleyebilmesi amacıyla çalışmalar yapıyoruz ve bu resme dahil oluyoruz. Sanofi ve Birgi Mefar ortaklığını 10. yıl vesilesiyle tekrar kutluyorum. Bu iş birliğinin daha nice yıllar boyunca devam etmesini ve sağlık sektörü özelinde ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmasını temenni ediyorum."