İSTANBUL (AA) - Salgın süreciyle birlikte prefabrik modüler yapılara olan ilgi artarken, söz konusu yapılar inşaat sektörünün parlayan yıldızı haline geldi.
Dorçe Prefabrik Yapı ve İnşaat'tan yapılan açıklamaya göre, prefabrik modüler çelik yapılara yönelik yaklaşımlar ve algı değişmeye devam ediyor.
Tüm dünyada hızla yayılan ve çok kısa bir sürede hayatı etkisi altına alan Kovid-19 salgını, birçok sektörde olduğu gibi müteahhitlik alanında da bazı değişimlere ve birtakım yeniliklere yol açtı. Sektörel bazda incelendiğinde, uzun yıllardan beri trend olan ve dünyanın birçok yerinde yaygın olarak kullanılan prefabrik modüler yapılar, salgın süreci ile inşaat sektörünün parlayan yıldızı oldu.
Geçmişte, prefabrik modüler çelik yapılar denildiği zaman akla, tek veya çift katlı portatif (taşınabilen) kabinler, şantiyelerde işçi yaşam alanları olarak kullanılan tek tip konteynerler, deprem, kitlesel yer değiştirme hareketleri gibi doğal afetler ve acil durumlar sonrası kurulup anlık ihtiyaçları karşılayan basit donanımlı binalar, panel sistemli özel mülk olarak tasarlanan villalar gelirken, bugün daha donanımlı ve kapsamlı yapılar ön-üretimli modüler yapı sistemleri ön plana çıkıyor.
- Geleneksel inşaat tekniklerinin aksine ön-üretimli modüler yapı sistemleri tercih ediliyor
Geleneksel inşaat tekniklerinin yerine, hazır yapı elemanlarının sahada hızlı montajı, çevre dostu ve dönüştürülebilir yapılar olması, maliyet kontrolünün yapılabilmesi, zamandan tasarruf edilebilmesi, ham maddeye ulaşımın güç olduğu zorlu coğrafyalarda geleneksel inşaat metotlarının iş gücü maliyetini artırması, gelişmiş ülkelerdeki iş gücü maliyetlerinin yüksek olması gibi sebeplerden ötürü prefabrik (ön-üretimli) modüler yapı sistemlerine olan ilgi her geçen gün artıyor.
Prefabrik yapı sistemlerinin önemi ve global pazardaki bilinirliliği, ilerleyen teknoloji ve gelişen üretim sistemleri ile birlikte hızlı bir artış gösteriyor. Bu yapıların tercih edildiği durumlara gelindiğinde; deprem ve afet bölgeleri, çok hızlı yapılması gereken projeler, eş zamanlı olarak farklı lokasyonlarda yapılan projeler ya da malzemenin bulunmadığı imkansızlıkların olduğu bölgelerdeki kapsamlı organizasyon gerektiren projeler öne çıkıyor. Bu durum için, konutlar, okullar, hastaneler, sahra hastaneleri, karakollar, askeri kamplar & üsler, uçak & helikopter hangarları, mühimmat depoları, poligonlar ve eğitim merkezleri örnek gösterilebiliyor.
- Dorçe, uluslararası tüm projelerde üst yapıları Türkiye'deki fabrikasında üretip ihraç ediyor
Prefabrik modüler çelik yapılar konusunda Dorçe Prefabrik Yapı ve İnşaat A.Ş Türkiye'nin global ölçekte bilinen bir markası olarak öne çıkıyor. Yüksek üretim kapasitesi, hızlı tedarik süreçleri ve lojistik-montaj kabiliyetleri ile dünyanın her bölgesinde ortaya çıkan ihtiyaçlara göre üretim gerçekleştirebiliyor. Bugün geldiği noktada Dorçe, yerel ve uluslararası kalite standartlarına uygun fabrikasıyla, prefabrik modüler yapılar konusunda Avrupa'nın en büyük üreticisi konumunda. Dorçe, uluslararası tüm projelerde üst yapıları Türkiye'deki fabrikasında üretip ihraç ediyor. Kuruluşundan bu yana 60'dan fazla ülkeye ihracat yapan ve 15 ayrı ülkede şirketleri bulunan firmanın, salgın döneminde dahi 6 ülkeye ihracat faaliyetleri devam ediyor.
Dorçe, Venezuela'da hastane projeleri, Malezya'da işçi kampları ve Avustralya'da konut projeleri gibi faaliyetlerin yanı sıra Afrika, CIS (Commonwealth of Independent States) ve Sibirya'da dünyanın en büyük petrol, gaz, maden ve yenilenebilir enerji firmalarına, sivil toplum örgütlerine ve kamu kurumlarına yönelik çeşitli projeleri başarıyla tamamlamış global bir şirket. Dorçe, Abu Dabi'de toplamda 42 bin kişi kapasiteli işçi yaşam şehirleri, Türkiye-Suriye sınırında 100 bin kişilik mülteci yaşam tesisleri, Rusya'nın Sibirya bölgesinde 20 bin kişilik gaz işleme tesisinin işçi kampı gibi büyük boyutlu ve yüksek üretim kapasitesi gerektiren projelerle ön plana çıkıyor.