İSTANBUL (AA) - Kale Grubu, Karaköy'deki ilk genel merkezini tasarım ve sanata vakfetti.
Tasarım, sanat ve sanatçıya verdiği desteği kuruluşundan bu yana kesintisiz sürdüren Kale Grubu, grubun ilk genel merkezi olan ve giriş katı bir dönem sanat galerisi olarak kullanılan Karaköy'deki binasını, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın (İSTKA) desteğiyle Kale Tasarım ve Sanat Merkezi'ne dönüştürdü.
Kale Grubu Başkanı ve Üst Yöneticisi (CEO) Zeynep Bodur Okyay, merkezin açılışı öncesi gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, Türkiye'nin öncü sanayi gruplarından biri olarak, ülkenin geleceğinde yeni başarı hikayeleri oluşturma isteklerinin bulunduğunu ifade etti.
Kurucu değerlerden aldıkları ilhamla, her daim insanı merkeze koyduklarını ve insana yatırım yaptıklarını belirten Okyay, özgün işlerin, yaratıcı ve ilham veren çalışmaların içinde olmayı ve buna hevesli kişi ve toplulukları cesaretlendirmeyi kendilerine görev bildiklerini söyledi.
Okyay, Karaköy'deki binanın tarihine ilişkin şunları anlattı:
"Burası, Kale Grubu'nun kurucusu, rahmetli babam İbrahim Bodur'un İstanbul'da açtığı ilk genel merkez. Babam, dedem Hasan Bodur'un Karaköy Ömer Han'da yer alan ofisinde 1950'li yıllarda Çanakkale Seramik'in kuruluş çalışmalarına başlamış. Bu binanın bulunduğu yerde iki katlı, iki ahşap binayı satın alarak şirket merkezi olarak projelendirmiş. 1969 yılı sonlarına doğru yeni binanın yapımı bitirilerek şirket merkezi buraya taşındı ve bina 1986 yılına kadar Kale Grubu’nun genel merkezi olarak kullanıldı.1986 yılına kadar şirket merkezi olarak kullandığımız bu binanın giriş katı galeri olarak tasarlandı. Galeri bir yandan üretilen ürünlerin sergilendiği bir alan olarak kullanılırken, bir yandan da seramik sanatçılarının eserlerinin sergilendiği bir sanat galerisi olarak kullanılmaya başlandı. Bu sanat galerisi uygulaması Levent binamız da dahil pek çok noktamızda devam etti.
Bugün bizim için anlamı çok büyük olan bu binayı İstanbul Kalkınma Ajansı'nın desteğiyle tasarım ve sanat merkezine dönüştürmüş olmaktan dolayı gururluyuz. Merkezimizin kurulmasının mutluluğunu yaşarken, bir yandan da açılış sergisi olarak seramik sanatının Türkiye'deki en önemli temsilcilerinden Attila Galatalı'nın eserlerini ağırlamaktan ötürü ayrı bir heyecan yaşıyoruz. Attila Galatalı, rahmetli İbrahim Bodur’un yakın dostudur. Tanışıklıkları ikisinin de ortak tutkuları olan seramik aracılığıyla gerçekleşmiş ve aralarındaki güçlü bağ ile birbirlerine örnek birer yol arkadaşı olmuşlar. Kale Grubu'nun Levent Genel Merkezi de bu paylaşımın ortak izleri ile dolu. Bu büyük ustanın yeri bizim için her zaman çok ayrı olmuştur. Kendisine Allah’tan rahmet diliyorum."
- "Mavruz Tarım markasıyla ihracat yapıyoruz"
Zeynep Bodur Okyay, gelenekleri olduğu üzere, kuruluş tarihleri olan 27 Temmuz'da mutlaka ya bir temel attıklarını ya da bir açılış yaptıklarını söyledi.
Bu yıl kendileri için iki önemli iş olduğunu belirten Okyay, ilkinin bugün burada açılışını yaptıkları Kale Tasarım ve Sanat Merkezi, ikincisinin ise temelini 2 yıl evvel attıkları ve cumartesi günü Çanakkale Çan'da açılışını yapacakları ileri teknoloji ile donatılmış sera olduğunu bildirdi.
Mavruz Tarım ile Çanakkale Seramik bacalarından çıkan gazlardan elde ettikleri ısıyla ilaçsız tarım yapmaya başladıklarını ifade eden Okyay, şöyle devam etti:
"Bu işi, yöredeki el emeği göz nuru tarımsal üretimin gerçek değerini bulması için bir koçbaşı proje olarak konumlandırdık. Çanakkale domatesi yetiştiriyoruz. Bölgesel kalkınmayı önemsiyoruz. Bölgenin ekolojik bir tarafı var. Mavruz markalı domateslerimizi iç pazara satıyoruz. Mavruz Tarım olarak ihracat yapıyoruz. Rusya, Almanya, Hollanda ve Dubai'ye ihracat yapıyoruz. 100 dönümlük bir alanın yarısında tarım yapıyoruz. burada Ar-Ge birimimiz var. Biz temiz bir iş yapıyoruz. Seramikte aslında toprağı işliyoruz. 'Topraktan geldik toprağa gideceğiz' derler ya... Biz bir şekilde toprağa hayat veriyoruz."
- F-35 projesi
F-35 projesindeki gelişmelere ilişkin soru üzerine Okyay, bu konuda çok yorum yapmak istemediğini ifade ederek, "Biz gerekli bilgilendirmeyi, etki analizlerini de içerecek şekilde ilgili mercilere yaptık. Biz etkilenen tarafız. Bizim politika üretmek gibi bir görevimiz yok. Biz üretici olarak işimizin başındayız. Üretimimiz olduğu sürece en iyisini, en güzelini yapmaya gayret ediyoruz. Memnun olunan, iş hacmini sürekli artıran bir şirketiz. Türkiye'ye bu projeler sayesinde ciddi know-how'lar kazandırdık. Bunları ülkemizin yararına kullandık. Milli ve yerli projelere ciddi katkılarımızın olduğunu düşünüyorum. En azından buna cesaret ediyoruz." şeklinde konuştu.
Okyay, turbojet motor yapmaya çalıştıklarını ve bitmek üzere olduğunu bildirdi.
- "Sanayide yatırım, uzun soluklu ve meşakkatlidir"
Zeynep Bodur Okyay, Merkez Bankası'nın yarınki faiz kararına ilişkin soru üzerine, şunları kaydetti:
"Sanayinin ayakta kalması için finans sektörünün sağlığı ve desteği önemli. Kaynakların düzgün kullanılması önemli. Özellikle sanayide yatırım uzun soluklu ve meşakkatlidir. Sevilmeden yapılacak bir iş değildir. Çok boyutlu problemlerle uğraşıyorsunuz. Ama hazzı da büyüktür. Ekosistemin iyi işlemesi için uygun şartlar, sanayinin ve yatırımın desteklenmesi aslında önemli. İSO olarak da gerekli gayreti gösteriyoruz. Burada iş birliği var. Kimseyi tek taraflı suçlamamak lazım. Finans sistemi olmazsa biz olmayız, biz olmazsak onlar olmaz. Bu simbiyoz bir hayat... Onların da sağlıklı olması lazım. Sanayici olarak bizim de o kaynakları doğru yerde kullanmamız lazım. Herkes sorumluluğunu bilecek."
- İbrahim Bodur'un ilk çalışma ofisi
Kale Grubu Başkanı ve CEO'su Okyay, gerek yapı grubunda seramik, vitrifiye, bataryalar üretirken, gerek teknik grupta motor, havacılık ve savunma ekipmanları üretirken tasarım odaklı bir anlayışla ilerlediklerini söyledi.
Tasarımın kültüre, insanlığın gelişimine, iş geliştirmeyi kolaylaştırmasına, ülkenin imajına ve kısaca geleceğe katkısının çok kıymetli olduğuna işaret eden Okyay, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi hakkında şu bilgileri verdi:
"Burası, İstanbul'da eğitimi devam eden sanat ve tasarım öğrencilerine, yeni mezun ve profesyonellere yönelik ortak bir paylaşım platformu ve üretim ve öğrenme alanı olacak. Bünyesinde gerçekleştirilecek atölye, toplantı, sergi ve diğer etkinlikler ile de alandaki aktörlerin bir araya gelip birlikte üretmesine zemin oluşturan ve şehirdeki tasarımı önceliklendiren, düşünceyi destekleyen endüstrilerin yarattığı çekim alanına katkıda bulunan bir merkez olacak. Konumu, getirdiği birikim ve girişimcilere verdiği destek ile İstanbul'un bir marka şehir olmasına ve bu alanda var olan altyapının güçlenmesine hizmet edecek.
Merkez, toplam 5 katta yaklaşık 500 metrekareye yayılıyor. Her katında farklı bir üretim ve öğrenme alanı içerecek şekilde tasarlanan merkezde tasarım ve sanat çalıştaylarının yanı sıra konuşma ve sunumlar da düzenlenecek. Kale Tasarım ve Sanat Merkezi bünyesinde yıl sonuna kadar 10 tasarım ve 10 sanat çalıştayı, 4 de disiplinlerarası buluşma gerçekleşecek. Mart 2020'ye kadar büyük çoğunluğu çalıştayların çıktılarından oluşacak 8 sergi düzenlenecek."
Okyay, tasarım merkezi kurma yolculuklarının aslında 2008'de İstanbul Bilgi Üniversitesi bünyesinde oluşturdukları Kale Tasarım Merkezi ile başladığını anımsattı.
Kale Tasarım Merkezi'nde yapılan etkinliklerde tasarımcıları, tasarım ofisleri ve tasarım deneyimi olan sanayicilerle öğrencileri bir araya getiren etkinlikler düzenlediklerini anlatan Okyay, bu ideali bugün Kale Tasarım ve Sanat Merkezi'ne dönüştürerek ilk gün hayal ettikleri gibi bir mekana taşımış olduklarını kaydetti.
Toplantının ardından Okyay, gazetecilere, rahmetli babası İbrahim Bodur'un orijinal haline getirilen ilk çalışma ofisinde geçmişe dair anekdotlar anlattı.
Okyay, günün anısına Kale Tasarım ve Sanat Merkezi'ndeki Attila Galatalı'nın eserlerinin olduğu sergi alanında fotoğraf çekildi.