Eozinofilik özofajit (EÖ), ilk defa 20 sene kadar önce tarif edilmiş olan ve görülme sıklığı giderek artan kronik alerjik bir hastalıktır.
Bu artış sadece hastalığın bilinirliğinin artmasına bağlı değildir, astım ve alerjik hastalıklardakine paralel bir artış söz konusudur.
Hastalık gıdalara, mide asidine bağlı olarak yemek borusunda eozinofil adı verilen hücrelerin birikmesiyle oluşan enflamasyonla (mikropsuz iltihap) karakterizedir.
Bu enflamasyon yemek borusunda sertleşmeye ve daralmaya sebep olarak gıdaların yutulmasını zorlaştırmaya başlar.
Normalde yemek borusunda eozinofiller bulunmaz.
Mide asidine bağlı EÖ, proton pompası adı verilen ilaçlarla tamamen düzelirken gıdalarla bağlı olan EÖ ömür boyu süren bir hastalıktır.
Hastalığın belirtileri yaşa göre değişir
Bebeklerde ve küçük çocuklar yiyecekleri reddederler, kusma olabilir ve gelişimleri beklendiği kadar değildir.
Okul çağı çocuklarında yutma güçlüğü, geğirme, kusma ve tekrarlayan karın ağrıları vardır.
Gençler ve erişkinler ise bilhassa katı ve sert gıdaları yutmakta güçlük çekerler; ileri safhalarda gıdalar yutulamaz ve yemek borusunu tıkarlar.
Risk faktörleri
EÖ için bazı risk faktörleri bildirilmiştir.
Bunların en önemlisi atopi yani alerjiye yatkınlıktır, bunların bir kısmında astım, saman nezlesi, egzama gibi bir hastalık da vardır.
EÖ teşhisi çoğu zaman bahar ve yaz aylarında konur ki bunun polenlerle alakalı olduğu düşünülmektedir
Hastalık, soğuk ve kuru iklimde yaşayanlarda ve erkeklerde kadınlara göre daha fazladır.
Bazı ailelerde de sık rastlanır.
Başlarda bir çocukluk çağı hastalı olduğu değerlendirilen EÖ erişkinlerde de görülür.
EÖ nasıl teşhis edilir?
Hastalığın kesin teşhisi yemek borusunun endoskopik incelenmesiyle ve biyopsi ile konur.
Bazı hastalarda yemek borusunun hastalığa has bir görünümü vardır, bazılarında tamamen normal de olabilir.
Biyopsi de eozinofil hücrelerin hâkim olduğu kronik bir enflamasyon tespit edilir.
Hastaların besinlere alerjilerinin belirlenmesi için de alerjik deri testleri ve yama testi yapılır ancak bu testlerin yanlış pozitif ve yanlış negatif netice verebilecekleri de bilinmelidir.
Alerjik deri testlerinde IgE’ nin aracılık ettiği erken reaksiyonlar, yama testinde ise IgE dışı mekanizmalarla gelişen geç aşırı duyarlılık durumları ortaya konur.
Tedavide diyet
EÖ’ in tedavisinde alerji yaratan besinin diyetten çıkarılması gerekir.
Testlerle herhangi bir alerjen gıda belirlenememişse en çok alerji yaptığı bilinen süt ve süt ürünleri, yumurta, buğday, kuru yemişler ve deniz ürünlerinin tek tek diyetten çıkarılarak hastalık belirtilerinin gerileyip gerilemediği değerlendirilir (deneysel eliminasyon diyeti).
Birçok besine alerjisi olan ve tedaviye yeterli cevap alınamayan çocuklarda “temel diyet” denenir.
Bu yöntemde bütün protein kaynakları diyetten çıkarılır; hasta amino asit, şeker ve yağlardan oluşan mamalarla beslenir. Bu mamaların tadı hoş olmadığından beslenme yemek borusuna konan bir tüp ile sağlanır.
İlaç tedavisi
EÖ’ deki enflamasyonu en etkili baskılayan ilaç kortizondur ve ilk başlarda yüksek dozların kullanılması gerekir.
Bu amaçla budesonid veya flutikazon gibi lokal etkili kortizonlar tavsiye edilir; bunlar sıvı şeklinde içilir.
Proton pompası inhibitörleri olarak bilinen ilaçlara bazı hastalar çok kısa zamanda çok iyi bir klinik cevap verirler ama bu enflamasyonun baskılandığı manasına gelemeyebilir.
Diyete ve bu tedavilere cevap alınamayan hastalarda yemek borusunun genişletilmesi işlemi (dilatasyon) uygulamak gerekir.