Üretici köylü azaldı diye şikayetleniyoruz. Nedeni belli maliyetin yüksek olması ve ürünün para etmemesiydi. Şimdi üren para ediyor ve köylü ürünlerine rağbet çok daha fazla… Köy ürünleri almanın da tam zamanı. Zaman zaman salı ve çarşamba pazarına gidiyoruz. Gördüğümüz olay üzüntü verici. Pazar esnafı kamyon ve kapalı mekanlarda; köy ürünleri satan kardeşlerimiz ise açık alan ve güneşin arnacındalar… Adeta ürünlerini pazarlamak için mücadele ediyorlar!..
Yöremizde köy ürünleri yetiştirip pazara getiren ilçe ve köylülerimiz fazla. Ben onları canı gönülden tebrik ediyorum. Emek veriyorlar alın teri döküyorlar ve üretime katkıda bulunuyorlar. Dışardan gelen meyve ve sebzelere karşı köy ürünleri daha sağlıklı. Ekonomiye katkısı için de bu çabaları kutsal ve takdire şayan bir çabadır.
Birincisi üreten köylü teşvik edilip desteklenmelidir. Devler desteği şart ve elzemdir. İkincisi de üreten köylü korunmalı ve onlara iyi bir pazar ağı oluşturulmalıdır. Merkez il dahil tüm ilçelerde köylü ürünlerinin satıldığı özel pazarlar kurulmalıdır. Hem de kapalı ve merkezi yerlerde.. Köylünün ürünü de kendisi de teminat altına alınmalı ki köylü üretime ağırlık versin; ürünü para etsin ve emeğinin karşılığı alsın.
Öyle değil mi?..
Bu manada üretim yapan bütün köylerin yolları asfaltlanmalı, bakım onarımları da yapılmalıdır. Her şehir kendi imkanlarıyla kendi üreticisini
koruduğu takdirde ülke ekonomisine de destek olmuş olacaktır. Bu da ülkenin kalkınmasına olan destektir elbette…
İşte o zaman :Köylü Pazarının önemi gündeme geliyor. Pazar yerlerinde köylünün dışlanmaması gerekiyor. Köylüye ürününü pazarlayacağı kapalı ve güvenli mekanlar sağlanmalıdır. Orda burda köşe başında ürünlerini pazarlamak için eziyet çekmemeli köylü kardeşlerimiz. Köylü pazarını ayırdığınızda pazarcı esnaf kardeşlerimiz feveran ediyorlar: Köylü pazarı ayrılmasın diye…Nedeni belli vatandaş köylü pazarına yöneliyor, onlarda bu kalabalıktan istifade ediyorlar. Öyle olsun ama köylü üretici kardeşlerimiz de pazarda dışlanmasın ve garip kalmasınlar!
Güney ve Batı illerinde köylü pazarlarının dolup dolup boşaldığını ve büyük ilgi gördüklerini izliyoruz. Oralarda ciddi temiz ve özel köylü pazarları kuruluyor. Belediyeler sahip çıkıyor, yöre halkı sahip çıkıyor ve köylü üreticiler kendi kaderine terk edilmiyor!.. Olması gereken de bu zaten… Köylü üreticinin desteklenip teşvik edilmesi ve Pazar ağının kurulmasıdır.
Sözün özü şu: Dünya enerjiye bağlı bir ekonomik krize gidiyor. Böyle giderse fiyatlar çok daha fazla yükselecek. Yerli köylü ürünü daha da ciddi önem arz edecek. Belki de kendi yağımızla kavrulmak zorunda kalacağız. Avrupa SOS. veriyor koca koca devletler tedbir almak zorunda kalacağız diyor. İşte o zaman yöresel ürünler ve üretici köylüler parmakla gösterilecek hale gelecektir. Öyleyse şimdiden tedbirimizi alalım kendi üreticimize sahip çıkalım ve onlara her türlü imkanı hazırlayalım, teşvik edelim. Emek veren, üreten her köylü ve her üretici bizim baş tacımızdır. TC kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de: “Köylü milletin efendisidir” sözünü de bu amaçla söylemiş olmalıdır.