Biz kimsenin düşmanı değiliz. Yalnız insanlığın düşmanı olanların düşmanıyız.
. 1932-ATATÜRK
Dostunu düşmanını tanımayan, vatan nedir, bayrak nedir, uğruna ölmek nedir bilmeyen, hiçbir toplum bağımsız yaşayamaz. Yeşil kuşak projesi bölücü, bozguncuların dediği gibi bayrak bez parçası, “vatan” seccadenin serildiği yer değildir! Vatan; bayrağımızın dalgalandığı, minarelerimizden ezanlarımızın okunduğu yerdir…
Milli kültürden yoksun olan, dünya çapında küresel olduğu iddia edilen “popüler kültür” temelsiz ve hafızasızdır… Ona heveslenenler yok olmaya mahkûm olurlar… O kültür bir millet oluşturmak için değil, milletlerin kimliklerini yok etmek için projelendirilmiştir… Avrupalı beyaz adamın Amerika’yı işgali ile Kızıl derili kültürü iflah olmaz şekle sokulup, ortadan kaldırılarak yerinde yeller estirilmiştir...
ABD’nin ortaya koyduğu “popüler kültürün” Türkiye ayağının öncelikli hedefi “ulusal devlet” anlayışının yıkılması, tek kutuplu dünya devletine giden yolun açılmasıdır… İlk hedefleri Atatürk ilkelerinden ve onun ayrılmaz parçası olan “Türk Milliyetçiliği” fikrinden vazgeçilmesi, T.S.Kuvvetlerinin etkinliğinin kırılması, şehitlik, gazilik gibi kavramların ders kitaplarından kaldırılması dayatmaları olmuştur.
Bazı İslamcı olduğunu zanneden beyni bozulmuş gruplar da Türk ordusundan soğutmak için propaganda yaparak, ordumuzu din düşmanı gibi göstermeye çalışmışlar, ordunun içinden de buna zemin hazırlayanlar olmuştur.
Milletlerin geleceği güçlü bir orduya sahip olmaktır… Türk Milleti bu hususta tarihteki yerini almış, ordusunun tescilini savaş meydanlarında yaptırmış, ordusuyla bu topraklarda durmuş ve durmaktadır… Vicdanlar cüzdan hapishanesi mahkûmu değilse, orduna dil uzatma… Unutma! “pire için yorgan yakılmaz, pireler itlaf edilir.”
Türk Anaları, babaları çocuklarını asker ederken sevinç gözyaşları döker… Vatana kurban olsun diye kına yakar, davul zurna ile asker yapar, şehit olursa bunu şereflerin en büyüğü bilir, tek bir şey söyler: “VATAN SAĞOLSUN!”,
Delikanlım, genç kızım! Bu ses bizim sesimizdir;
BU SESİ UNUTMA!
Bizi biz yapan, bize Anadolu’nun kapısını açan, bu topraklarda tutan o anaların, babaların sesidir! Türk Ordusu yıkılmadan, kardeş kardeşe düşman olmadan bu topraklardan bizi atmaya kimsenin gücü yetmeyecektir; onun çaresi mi? Birlik, kardeşlik ve sevgi çiçekleri ekmektir…
Açık Toplum Enstitüsü kurucusu olan Yahudi “SOROS”, Eylül 2005’te İstanbul’da açtığı ofisiyle “Türkiye’de Avrupa Birliği, eğitim, siyasi reform, medya, kadın hakları, sivil toplum örgütleri ve bölgesel farklılıklar” başlıkları altında projelere 400 m. dolarlık destek verir ve bu desteğin ciddi etki yaptığını belirtir. Sabancı Üniversitesindeki konferansında:”Türkiye’nin ihraç etmesi gereken ordusudur.” diyerek S.Kuvvetlerimize dil uzatarak tepkimizi test ederler.
1992’de Ege denizinde gerçekleştirilen “ Karanlık Gösterisi-92” adlı NATO tatbikatında Türk Deniz Kuvvetlerine ait “TCG Muavenet Muhribi” Amerikan uçak gemisi “SARATOGADAN” ateşlenen iki füze ile vurulmuş, 5- denizcimiz şehit, 22 denizcimiz yaralanmış, olay kaza diye geçiştirilmiştir.
ABD’leri askerleri Süleymaniye’de 4 Temmuz 2003’te de 11 Türk Subayını dost kimliğiyle gelir, hile ile aldatarak, 100’de fazla askerle kuşatıp, üniformaları üzerinde iken kafalarına çuval geçirerek teşhir etmişlerdir… Bizler bunları unutmayacak, unutturmayacağız…
Sağlıkla kalın.
TURAN TOK