Torba yasa ile birlikte ekonomide başta SGK ve Vergi borçlarının yapılandırmasının ekonomide hareketlenme sağlayacağı görülüyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda şekillendirilen ve yakın bir zamanda TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi beklenen torba yasa ile Koronavirüs (Covid-19) kaynaklı zorlayıcı sebep gerekçesiyle yapılan kısa çalışma ve kısa çalışmanın sona ermesini takiben sağlanan normalleşme desteğine ilişkin Cumhurbaşkanına tanınan yetki süresinin uzatılması, işsizlik ödeneğinden yararlanan kişilerin işten ayrılmalarını takiben 90 gün içerisinde işe girmeleri ve bu iş yerinde 12 ay süreyle kesintisiz çalışmaları halinde uzun vadeli sigorta primlerinin tamamının İşsizlik Sigortası Fonundan karşılanması, normalleşme döneminde işverenler tarafından son 16 aylık dönemdeki en düşük sigortalı sayısına ek olarak istihdam edilecek her bir çalışan için işe alındığı tarihten itibaren fiilen çalıştırılacaklara ücret desteği ve ilave olarak işe alınacaklardan işveren tarafından ücretsiz izne ayrılacaklara nakdi ücret desteği verilmesi, işsizlikle mücadele kapsamında istihdamın korunması ve artırılması amacıyla özel sektör işverenlerine kolaylık ve başta dezavantajlı gruplar olmak üzere işsizlerin istihdam edilmelerinin sağlanması amacıyla 2020 yılı sonuna kadar uygulanacak olan destek ve teşviklerin uygulama sürelerini uzatmak üzere Cumhurbaşkanına yetki verilmesi, Esnaf ve Ahilik Sandığı uygulamasının yürürlük tarihinin 31/12/2023 olarak değiştirilmesi ve bir çok kamu alacağına ödeme kolaylığı getiriliyor.
Torba Kanunda 31 Ağustos 2020 oluşan SGK ve Vergi Borçları, vergi ve vergi cezaları, idari para cezaları, trafik para cezaları, ecrimisil ile öğrenim ve katkı kredisi gibi bazı kamu alacakları, gümrük vergileri, sigorta primleri, işsizlik sigortası primi, sosyal güvenlik destek primi, Belediyelerin idari para cezaları ile su, atık su, katı atık ücreti alacakları, büyükşehir belediyelerinin katı atık ücreti alacakları ile büyükşehir belediyelerine bağlı su ve kanalizasyon idarelerinin su ve atık su bedeli alacakları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme cezası ve gecikme zammı, gecikme faizi, cezai faiz, gibi fer’i alacaklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşları ve odalara olan borçlar için ödeme kolaylığı sağlayacak düzenlemeler yer alıyor.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşmeleri tamamlanan torba kanun teklifine göre SGK prim borçlarının ilk taksiti 28 Şubat 2021’de, diğer tüm borçların ilk taksiti 31 Ocak 2021’de ödenecek. Ödemeler 2’şer aylık dilimler halinde en fazla 18 taksitte yapılabilecek. Cumhurbaşkanı bu süreleri 1 ay uzatabilecek. Peşin ödeme halinde, Yİ-ÜFE’ye endekslenerek artırılan tutarın yüzde 90’ı alınmayacak. Taksitle ödemelerde, 6, 9, 12 ve 18 ay seçenekleri bulunacak.
Bağ-Kur prim borcu olanlar, ilgili yasa maddesinin yürürlüğe girmesinden itibaren ikinci ayın sonuna kadar borçlarını yatırmamaları veya yapılandırmaya başvurmamaları halinde sigortalılıkları durdurulacak. Ayrıca bu durumdakilerin borçlu bulundukları dönem de sigortalılıklarından sayılmayacak. Bağ-Kur’luların sigortalılıkları, 1 Kasım 2020’den itibaren yeniden başlatılacak. Yapılandırmaya başvurmadığı halde daha sonradan talep edenler, prime esas kazanç üzerinden hesaplanacak borç tutarını 3 ay içinde ödemeleri halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilebilecek. 3 ay içinde borcun tamamı ödenmezse, ödenen kısım faizsiz olarak iade edilecek.
Ancak iş dünyasının en fazla beklediği matrah artırımı, kasa affı, stok affı, kayıtlarda yer aldığı halde işletmede mevcut olmayan malların gayrisafi kâr oranı eklenmek suretiyle fatura kesilerek kayıtlara alınması, imar affı gibi konular henüz torba kanuna eklenmedi. Bu yönde sivil toplum örgütleri ve iş dünyasından da yoğun bir talep var.
Bu düzenlemelerin kayıtdışını artırdığı iddialarına da katılmak mümkün değil, zira matrah artırımı, kasa affı gibi düzenlemeler mükelleflerin devlete ilave ödemeler yaparak bir nevi denetimlerde yaşanacak olumsuzlukların giderilmesini sağlayacak. 2003 yılında 4811 sayılı Kanunla yapılan vergi barışı ile sağlanan başarı ve tecrübeler göz önüne alındığında Kaldı ki, pandemi sürecinde denetimlerin bir iki yıl daha sağlıklı yapılamayacak olması göz önüne alındığında devlet açısından da büyük bir gelir kapısı olacağı açıktır. Ümit ediyorum TBMM Genel Kurulunda görüşülürken bu hususlar da torbaya dahil edilir.