Aşağıda bahsini ettiğimiz ürünleri tasarlayanlar takoz kafalıdır. Ürünleri ilk imal eden kişiden itibaren o ürünleri devam ettiren imalatçılar da takoz kafalıdır. Tüketicilere lafım yok. Çünkü onların kahir ekseriyeti “uydum kalabalığa, allahü ekber”mantığı ile davrandıkları için, ekonomi biliminde, “her arz kendi talebini yaratır”ilkesi gerçek olduğu için, bu ürün acaba şöyle tasarlansaydı, daha pratik veya kolay kullanırdık diye pek düşünmezler. Bu ürünlerin daha pratik tasarımlarının patentini alana kadar bu köşe yazımı yayınlamamaya söz vermiştim. Artık sırası geldi diye düşündüm. Önce en çok kullanılan ve aklıma ilk gelen dört tanesini sıralayayım.

1. Pisuvarlar

2. Pisuvar Deliği Kapatıcısı

3. Kutu Kola Şişesi ve Kapağı

4. C Şeklinde lavabolar

…..

3. KUTU KOLA ŞİŞESİ ve KAPAĞI ve HOLOGRAFİK İLETİŞİM DEVRİNE GİRECEK OLAN İNSANOĞLUNUN AKIL TUTULMASI

1, 2 ve 4 numaralı başlıkları açıklamıyorum. Henüz patentlerini almadığım için. Kutu kolaları bilmeyen yoktur. Herkes şu ya da bu şeklide teneke kutudan asitli veya asitsiz içecek tüketmiştir. (Kola türü, meyve aromalı asitli içeceklerin, meyve sularının, enerji içeceklerinin, biraların en az dörtte biri bu tür ambalajlarda satılmakta ve tüketilmektedir.) Bu tür teneke kutu içecekler için hepsinde aynı RİSK var. Ben bu tür kutuların üretildiği günden bu yana hep yıkayarak içmişimdir. Ama sadece iş benim bu kutuyu yıkamamla kalsa sorun değil. Gafil olan yani bilinçsiz olan MİLYONLARCA TAKOZ KAFALI YIKAMADAN İÇİYOR. Saçma olanı şu, kutunun kapağının bir kısmı, dış yüzey iken açılınca kolanın deliğinin içine kıvrılıyor. Yani içeceği içerken dış yüzey içtiğiniz içeceğe karışıyor. BU AÇMA SİSTEMİNİ TASARLAYAN ÜRETİM MÜHENDİSİ, BU AÇMA SİSTEMİNE ONAY VEREN DEVLET(LERİN) OTORİTELERİ, BU AÇMA SİSTEMİNE GÖRE kapağı temizlemeden bunu tüketen herkes TAKOZ KAFALI hizmetkarıdır. Kişi kendi canının kıymetini bilmiyorsa kendi sorunu. Ama böylesi ABUK VE SAÇMA bir ürün tasarımını yapan ve buna onay veren(ler) ise BÜTÜN BİR İNSANLIK ADINA SUÇLUDUR. O mekanizma, metalin metale kısmi yapışması ve tutamak perçini ile yapılırken, bu açılma sisteminin içe değil de dışa yapılacak şekilde imal edilmesi için yüksek kimya (ve/veya endüstri) mühendisi olmaya bile gerek yok. Sadece biraz düşünme, biraz inovasyon biraz know-how biraz mantık ve izan yeterlidir. Bir ambalaj ve metal sanayii işletmesinin AR-GE departmanında çalışıyor olsam, buna derhal son verir, dünyaya bunu lanse edebilirim. Keşke Kamu Yönetimi, Kent ve Çevre alanında bir akademisyen değil de endüstri mühendisi olsaydım da bu GAFLETİ çözseydim diyorum. Ya da DEPOZİTOLU cam şişe uygulamasını zorunluluk haline getirseydim diyorum. Diyorum demesine de sadece bu konuda değil ki dünyadaki akıl tutulmaları….

Yukarıda başlığını sıraladığım hususlarda da aynı durum söz konusu. Kola kutusu kapağı açma sisteminin tüyosunu vermiş olma babından, kadrajda bir kaç paragraflık detay yapalım. Patenti de bu konuya sahip çıkanın olsun. Bizde fikir çok nasıl olsa…

Şimdi sözü nereye getireceğim:

Kutu Kola Kapağını İçe Açan İnsanlık, Mikro İşlemcinin, SD Kartın ve Sim Kartın Sahibi ve Mucidi Olamaz!

Bunu kabul etmiyorum. Bu kadar basit bir mekanizmayı ve alaşımı AKLLARA ZARAR AKIL TUTULMASIYLA SÜRDÜREN insanoğlunun SD kartı, işlemciyi, nanotransistörlerin içindeki nanometrik yazılım depolama ve işleme entegrelerini yapmış olamaz. OLAMAZ. OLAMAZ. OLSA OLSA, dünya dışı varlıkların gelecekten gelip günümüz takoz kafalı insanlarına bu cihazları bırakarak ya da kaza geçirip terkederek veya doğrudan 56. bölgede eğiterek yaptırmıştır. Biz zavallı insanoğlu, kablosuz enerji transferini, kablosuz iletişimi kendi kendimize yapabilecek zeka düzeyine sahip değiliz. Sırp Bilim Adamı, kıymetli büyüğüm, dedem, olağanüstü dahi insan bile kablosuz elektirik akımını üretirken, dünya dışı varlıklardan destek almıştır. Bu konuda Tesla’nın ölüm döşeğinde son anları diye google a bir bakının. Hangi isimleri telaffuz etmiş, dudak uçuklatan tesadüfler nasıl gerçekleşmiş bunlara bir bakın.

Aynı şekilde Piri Reis’in haritası için de benzeri yöntemleri sıralamak mümkündür. İşte tam da bu noktada, bendeniz, insanoğlunun kendi başına, gelecekten gelen dünya dışı varlıkların desteği olmaksızın bu günkü akıllara sığmayan DİJİTAL TEKNOLOJİ nin mucidi ve mimarı olmadığını olamayacağını ISRARLA İDDİA EDİYORUM.

Benden size birer kıvılcım. Bu kıvılcım ile şöyle benim yıllarca yaptığım gibi, gecenin onundan gecenin üç buçuklarına kadar ileri teknoloji ve bilim ötesi bilgi ve videoları izleyin, sanırım minnacık ta olsa bana hak verirsiniz. Hoş hak vermenize ihtiyacım yok. Zira ben zaten bunları süzmüş,  boyutların çeşitliliğinin arasında kaybolmamaya çalışan YOLDAKİ YOLCUYUM. Kola kapağı ile Uzaylılar arasındaki 4.8 Feetlik ilişki nedir diye sorarsanız, yine google a, “Uzay Mekiği Yakıt Tankının Atın Poposuyla İlişkisi!” cümlesini arattırın, cevabı bulursunuz.

KOLA KAPAĞINA KAPAK OLSUN:

Bilgisayarlarda çok katlı işlemci dönemi başlıyor. Hologram devrine gireceğiz, süper yapay zekaların içinde cirit atıyoruz(!). Ama bunu yaptığını iddia eden insanoğlu, kutu kola kapağında iki metali dışa açılacak şekilde açamıyor. Tey teyy, teyyyyyyyyyyyyy!!!!!!!!! Kızmayın bana, sadece insanlığın halinden fütürist bakışla minik bir kadraj yaptım, hepiciğezi bu.

Darısı benim değil sizin başınıza…

Kalın sağlıcakla.