Tüm yatırım stratejisini tazelik üzerine kuran Tadım, yurtdışındaki müşterilerine daha hızlı ulaşabilmek için yatırımlarına bir yeni adım atmaya hazırlanıyor. Şirket, Almanya’nın ardından ABD’ye de fabrika açmayı planlıyor.

Yerli kuruyemiş markası Tadım, ‘en taze’ ürünü sunma hedefiyle yurtdışı yatırımlarına bir yenisini ekliyor. Tadım Tedarik Zinciri Grup Müdürü Alp Çetinkale, Avrupa’daki müşterilerine daha taze ürün sunmak için Almanya’da yatırım yapan şirketin sıradaki fabrika yatırımının ABD’de olacağını söyledi.

Tadım’ın kurulduğu 1971 yılından bu yana tazelik iddiasının iş yapış şeklini ve yatırımlarını şekillendirdiğine dikkat çeken Çetinkale, şirketin globaldeki tüketicilere ürünlerini taze haliyle sunmak için 2015’te, Almanya’da 6 bin 500 metrekare kapalı alana sahip Almanya Üretim Tesisi’ni kurduğunu hatırlattı.

20 ülkeye Almanya’dan satıyor

Çetinkale, bu yatırım sonucunda Tadım ürünlerinin aralarında Almanya, Belçika, Hollanda başta olmak üzere 20’yi aşkın ülkeye Almanya Üretim Tesisi üzerinden ulaşmaya başladığını ifade etti. Önemli pazarları olan ABD’ye de Almanya üzerinden ihracat yaptıklarını ancak uzun mesafeden dolayı ABD’ye istedikleri tazelikte ürün sunamadıklarını vurgulayan Çetinkale, “Bu nedenle ABD’de fabrika açmayı planlıyoruz. Bunun için çalışmalarımız sürüyor” dedi. Tadım’ın yurtdışında şu anda sadece etnik marketlerde olduğunu kaydeden Çetinkale, “Ancak yurtdışında satış yaptığımız pazarlarda yerel market zincirlerinin raflarında da yer almayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Türkiye’de 3 tesisi var

Türkiye’de Gebze, Kırıkkale ve Gaziantep’te olmak üzere toplam 3 tesisi olduğunu söyleyen Çetinkale, bir ürünü en taze şekilde sunma konusunda tedarik zincirinin çok önemli bir rolü olduğunun da altını çizerek, şunları anlattı: “Bunun için teknolojiden yararlanıyoruz ve kendi sistemimizi geliştirdik. Tazelik, hammadde paketlendikten sonra başlıyor. Sektörde, son kullanma tarihi paketleme yapıldıktan sonra ortalama 1 sene olarak belirlenmişken, bizim son kullanma tarihimiz paketleme yapıldıktan 4 ile 6 ay arasında sona eriyor.”

Ürünler fazla bekletilmiyor

Ürünlerin dağıtım hızının ve sahaya inme sıklığının da önem taşıdığını ifade eden Çetinkale, “Biz 32 araçlık filosumuz ile İstanbul dışındaki 70 bayi için haftada 1 olan sevkiyat sayısımızı, 100 bayi için 2’ye çıkardık. toplam 80 bayi için yüzde 96,8 olan zamanında sevkiyat-teslimat oranı toplam 109 bayi için yüzde 99,7 duruma getirildi. Stok gün sayısı 5,4 günden 3,6 güne indirildi. Üretilen ürünler ortalama 3,6 gün sonra depodan sevk ediliyor” diye konuştu.

Akıllı depoya geçiş süreci başladı

Tadım’ın endüstri 4.0 için altyapısını hazırlayarak, insansız depoya bir adım daha yaklaştığını vurgulayan Çetinkale, şunları ekledi: “Dijital dönüşümün bir parçası olarak akıllı depoya geçiyoruz. Akıllı depo, Tadım tarafından nesnelerin internetine geçişin ilk adımı olarak görülüyor. Gelecekte, tüm sürecin uzaktan yönetilebileceği, tamamen otomatikleşmiş bir üretim prosesi hayal ediyoruz. Otomasyona geçiş, risk faktörünü azaltıyor, sürekliliği artırıyor ve uzaktan kontrol ve takibi mümkün kılıyor. Ayrıca, üretim sürekliliği sağlanınca üretim hızı da artmış oluyor. Otomatik Depo uygulamamız sektörde büyük ilgi gördü ve lojistik alanında yaşanılan bu değişim, birçok firma için örnek oldu. Bu yatırımı yaparken altyapı ve proje yönetimi oldukça önemliydi. Analiz ve makine öğrenimi tekniklerini aktif olarak kullanarak giriş/çıkış kapasitesi yüzde 40 arttırılırken kullanılan iş gücü(adam/ gün) yüzde 50 azaltıldı. Çalışanların size ulaşırken yaşadığı dijital deneyimin yanı sıra sağlanan hızlı ve kaliteli servis, onların da bu döngünün bir parçası olmalarını ve konuyu sahiplenmelerini sağlıyor.”