Soygunun Önünde Duranlar Suçludur

Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde siyaset, iktidarı ele geçirip devleti kendi çıkarına kullanmak olarak işler.

Sınıf mücadelesi ve sınıf çıkarlarının mücadelesi yerine; etnik siyaset, dini siyaset, mezhepsel siyaset, örgütlü soygun için araç olarak kullanılır.

Bu siyasetler kendi aralarında, kültürel savaş verirken, örgütlü sermaye kendi çıkarını sürdürür. Emek tamamen savunmasız kalır. Çünkü sınıf mücadelesi üzerinden siyasetler yasaklanmıştır.

Etnik siyasetin adı milliyetçilik olur. Dini siyasetin adı; Siyasal İslam olur. Mezhepsel siyasetin adı belli bir inanışın diğer inanıştan üstün olduğu siyaseti yapılır. Hepsi de boş işlerdir. Kültür savaşıdır. Kazanan devletin içinde daha fazla yer alır. Ama tabandaki avcunu yalamaya devam eder. Manevi kazancının dışında bir kazancı yoktur.

Bir daha ki mücadelede veya bir daha ki seçimlerde, mücadeleye gene sıfırdan başlar.

Mücadele sınıf çıkarı için değil de belli bir grubun çıkarı olunca, eninde sonunda kazanan, servet sınıfı olur. Çünkü etnik mücadele verende, dini mücadele veren de tüm çalışanlardır. Bazı amigoları bazı köşeleri kapsa da hiçbir zaman köklü bir sermaye yapılanmasına ulaşamaz.

Çünkü servet sınıfı, finans kapital düzeninde, yani hileli düzende, örgütlü etnik, dini, mezhebi gurupları çok rahat kullanabilir. Servet sınıfının örgütlüğü ve devletin içinde önceden yerleşikliği sebebiyle, etnik ve dini grupları kolayca kullanır.

Sistem sermaye sınıfı için “bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler” esasına göre çalıştığından, aç gözlü domuzlar hep birlikte milletin malı üzerine saldırırlar.

Servet sınıfı devletin hiçbir denetiminin olmamasını ister. Erdoğan düzeninin felsefesi bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler olduğunu anlamayan varsa, siyaset yapmaktan vaz geçsin. Çünkü bu dünya ona göre değildir.

Denetim sermayenin en son isteyeceği husustur. Sermaye denetlenmeyi kendisinin elinden özgürlüğünün alınması olarak anlar. Onlar için özgürlük, sermayenin özgür, emeğin tutsak olması anlamımdadır.

Meseleyi sadece Erdoğan denetimden kaçıyor olarak görmek yanlıştır. Aslında denetim istemeyen, vahşi sermayedir.

“Bırakınız geçsinler bırakınız yapsınlar” anlayışı; bırakınız soysunlar anlamındadır.

Örgütlü soygun varsa, soygunun önünde duranlar suçludur.

Yazılarımın sonuna, hep çözüme dair, bir ifade bırakmak istemişimdir. Artık yavaş yavaş devrim sözcüğü ne anlama geliyor öğrenmekte yarar var.

Soyulan, yağmalanan sizseniz, yağmaya dur demek; çağımızda, devrimdir.

YORUM EKLE