CHP Parti sözcüsü Samsun Milletvekili Haluk Koç,” Cumhuriyet’in engellenmesi, FOX Tv’nin aracının taşlanması, Mehveş Evin’in yazısının gazeteye konulmaması ve TWİTTER, FACEBOOK gibi sosyal paylaşım sitelerinin karartılmasını değerlendirirken hükümete, “Kafayı kuma gömeceksin ama gövdenin diğer tarafı en hassas bölgeleriyle beraber açıkta. Dünya lideri, Ortadoğu Fatih’i filan bırak sirkte cambaz bile olamazsınız siz” diye seslendi.
CHP Sözcüsü Koç,şöyle seslendi:
“Adana’da aranan tırlarda saç kasalar içerisinde mühimmatlar olduğu fezlekelere eklendi. Neyi yasaklıyorsun sen, neden korkuyorsun? CHP Türkiye’de mültecilere, Irak’ta Türkmenlere, Ezidilere basın mensuplarının gözü önünde tırlar dolusu yardım malzemesi dağıttı. Her şey açık, net, çocuk bezi, battaniye, mama, gıda malzemesi varsa neden çekiniyorsun? Neyi kimden saklıyorsun? Anayasamızda millet egemenliğini yasama, yürütme ve yargı eliyle kullanır diye yazıyor. Bugün yasama tek bir kişinin iki dudağı arasından çıkan talep ve emirlerle çalışabilir konuma getirilmiş durumda. Tek kişi yasamaya hükmediyor. Olacak, olmayacak. Parmak kaldırılacak, parmak kaldırılmayacak. Yasama organının durumu bu. Yürütme, Başbakan dahil şeklen var. Yargı hukuk devleti tanımı içinde mi, dışında mı, bağımsızlığını yitirmiş, bu muktedirlerin isteklerine ve çıkarlarına göre bir iktidar sopası haline dönüştürülmüş, böyle bir görev kapsamı içine itilmiş.Halkın haber alma hakkı devletleştirilmiş ya da iktidara bağlanmış. İktidarın özel medyası oluşturulmuş, algı operasyonlarıyla her türlü hukuksuzluk, yolsuzluk, kayırma haklı gösterilmeye çalışılıyor ve zaman zaman kutsallarımız inançlarımız dahi bir sömürü alanı halinde hunharca, adice, küstahça kullanılır hale geldi. Konya’da 15 yaşındaki ortaokul öğrencisinin gündeme dönük tespitlerini yapabildiği bir ülkede Üniversiteler sindirilmiş, susturulmuş. Ne yazık ki, el etek öpen dekanlar görüyor bu millet.15 Ekim 2014’te bu kürsüden eli kanlı terör örgütleriyle al takke ver külah tarzı gizli kapaklı ilişkilere girerseniz sonunda Türkiye’yi felakete sürüklersiniz dedik. Bugün geldiğimiz nokta o. Cilvegözü’nde uyanmadınız uyanamadınız. Daha sonra Gaziantep bombalamaları oldu uyanamadınız, fark edemediniz. Sonra Reyhanlı patlaması oldu. 53 – 54 yurttaşımız öldü. Ona bile mezhepçi yaklaştınız.Eğittiniz mi? Eğittiniz. Silah verdiniz mi? Verdiniz kıvırma yok, lagalugada yok. Geleni gideni ağırladınız mı? Evet ağırladınız. Yaralananları tedavi ettiniz mi? Evet ettiniz, ettirdiniz. Sınır güvenliğini sıfırladınız mı kevgire çevirdiniz dedik. E ne yapalım sınırlar çok uzun yetişemiyoruz dediniz. Gelen geçti, giden geçti. Çok sayıda Türk ve bilhassa o bölgedeki Kürt gencini bu radikal terör makinalarının kucağına attınız mı? Attınız. Buna engel olabildiniz mi? Olamadınız. Onun için analar, babalar yalvarıyor bir fotoğrafla çocuğum Suriye’ye gitti kurtarın diye.”
CHP Parti sözcüsü Samsun Milletvekili Prof. Dr. Haluk Koç,” İstersen kaçak sarayında sirk kur, istersen Paris sokaklarında ön sıraya gelmek için etrafı yararak göstermelik yürüyüşe kalk, dostlar alışverişte görsün misali yapmacık tebessümlerle kortejin önünde poz vermeye çalış, bu belalarda temel sorumluluk sizin, bu belaların temel sorumlusu sizsiniz, siyasi vebali sizin üzerinizde. Bunların insanların yüzüne bakacak halleri de, ortaya çıkacak yüzleri de kalmadı. Ya kaçıyorlar, ya da gidecekleri yerleri yasak bölgeye çevirttiriyorlar. Onlardan olan o bölgeye girebiliyor, olmayan ya gözaltına alınıyor önceden, ya gazlanıyor, ya coplanıyor. Arada bir barikatı aşan filan olursa da bir dükkana sokulup tokatlanıyor ya da bir yardakçı tarafından yere yatırılıp tekmeleniyor. Şunu çok net görüyorlar. Artık kaçacak yerleri de yok, insan yüzüne bakacak halleri de yok. O yüzden artık gazetelere paralı ilanlar verdirerek karşıtlarını hedef gösteriyorlar, itibarsızlaştırıyorlar ve saldırtıyorlar” dedi.
NAMIK AZGIN