Şiddet, Şehvet, “Kurbanlık” ve “Sadizm”

Dostlar merhaba.

Sadizm nedir?

Başkalarına acı çektirmekten zevk almak.

Peki, bu kavramın isim babası kim?

Marquis de Sade.

1740- 1814 arasında, yetmiş dört yıl yaşamış, Fransız yazar.

Ömrünün 30 yılını düşünceleri nedeniyle hapislerde geçirmiş.

Erotik edebiyatın önemli yazarlarındandır, genellikle sert, pornografik yazılar yazmış.

Kitaplarında; “şiddet, vahşet ve cinsel sapkınlıklar” var diye, zindana atılmış, eserlerinin yarısı da yakılmış.

KENDİSİ “SADİST” MİYDİ?

Hayır.1791’de Fransız Devrimi liderlerinden Marat için bir oyun yazdı. Hapisten çıkarıldı, devrim mahkemesi başkanı oldu, ama O, hiç sadist değildi, kendisini zindana atan yargıcı giyotine gönderebilecekken, yanına yardımcı aldı, çünkü ölüm cezasına karşıydı…

O hiç sadist değildi..

Öyleyse bu “sadizm” adı nereden geliyor?

Vahşeti, şiddeti ve cinsel sapıklıkları konu olarak işlediği ve Fransa’da yakılan kitapları yüzünden…

Georges Bataille Sadizm üzerine mükemmel bir inceleme yapmıştır.

Bu “kurbanlık” olayını açıklarken; “Sadizmin tanımlanması… Bu dehşetin temelinde cinsel içgüdülerin yattığını ortaya çıkardı” diye yazar.(Mine Kırıkkanat, Sadizmin Kollarında, 5.1.2020.Cumhuriyet)

Bataille sadece bir yazar değil, O da Fransız, sosyolog, antropolg ve filozof’tur.

Araştırmalarında, “şiddet- şehvet ve cinsel içgüdüler” arasında doğrusal bir ilişki bulmuştur.

Bugün, cinsel açlık, bastırılmışlık ve kadın erkek eşitsizliklerinin yarattığı aşağılık kompleksi acaba erkek sadizmine dönüştürülerek mi telafi edilmektedir?

Elbette tartışılmak üzere ortaya attığımız sorulardır bunlar…

Kadın cinayetleri, çocukları kurban seçen pedofiller, cesetleri hedefleyen nekrofiller, hayvanlara yönelen zoofiller…

Bunlar hastalık mı, canilik mi, sapkınlık mı, yoksa ne?..

Antropologlar, Psikologlar, Sosyologlar, Filozoflar ve her yönden doğa, tarih ve insan bilimciler…

Bir araya gelseniz de, Türkiye’nin ruhu, nedir, gerçek kimliğimiz nedir, bir şeyler söyleseniz…

Toplum olarak ne’yiz, insan olarak, birey olarak ne’yiz, bir anlayabilsek kendimizi…

Sevgiyle ve üretkenlikle… İyi bayramlar…

YORUM EKLE