Hatta öyle vakitler oluyor ki şehid ailesine “vatan haini” yakıştırmasını yapıyoruz. Şehid abisi, Yarbay Mehmet Alkan’a bu yakıştırmayı yapmak şu acı ve sitem dolu sözleri sebep oldu: “ Buradaki vatan evladı daha 32 yaşında. Vatanına, sevdiklerine doyamadı. Bunun katili kim?”, “Saraylarda 30 tane korumayla gezip, zırhlı arabalara binip ‘Şehid olmak istiyorum’ diye bir şey yok.” İşte bu sözler “Aktroller” tarafından şehid abisini “vatan haini” olarak lanse etmeğe yetti. “Tez”lerden ve “antitez”lerden “sentez” oluşturma çabası içine gireceğimiz yerde tezler ve antitezler kargaşaya sebep oluyor. Aktrollere sormak gerekir. Şehid abisi Mehmet Alkan vatan hainiyse çarpıştığı kişiler vatan dostu mu?

Mamafih, Sabah Gazetesi; “Pkk’nın gazetesi şehit abisi yarbayı manşet yaptı” başlığı altında “FETÖ” medyasının da aynı haberi manşetten duyurmasını Pkk ile Gülen cemaatinin aynı zihniyete sahip olduğunu savladı.[1] Ve “FETÖ” medyasıyla Pkk medyasının kardeş olmasından bahsetti. Oysa aynı haberi Hürriyet de paylaştı.[2] Böylece Sabah Gazetesi’nin tespiti, sağlam temellere oturtulmaktan uzak bir görüntü sergiledi ve gazetecilik adına soru işaretlerine sebep oldu.

Diğer taraftan da “FETÖ” medyası şehidler için hem Erdoğan’ı ve hükümeti hedef aldı hem de şehidler için Erdoğan’ı düşman göstermeye çalıştı.[3] Oysa kendileri hükümeti kötü gösteren her sözü kamuoyuyla paylaşma peşinde. Bu savı Avrupa Parlementosu Yeşiller Grubu Eş Başkanı Harms’ın sözlerini Zaman Gazetesi’nin manşetinden duyurması, Erdoğan’ın şehid kardeşini azarladığı yönünde iddialarını sürmanşetinden duyurması kanıtlar niteliktedir.[4]  

Benim tespitim, “FETÖ” medyasının savaşı ve gencecik şehidleri Erdoğan’ın şahsi meselesi olarak göstermeğe çalışmaları. Seçimlerde tek başına hükümet kuramayan Ak Parti’nin -oy kazanmak amacıyla kasten- operasyonlara başladığı bilahare şehid haberlerinin geldiği yönünde bir algı oluşturmak istemeleridir. Oysa terörün şiddetlenmesi, seçimlerde meclise girmesinden cesaret alan Pkk sebebiyledir. Seçimlerde meclise giren HDP’nin, demokratik yollardan söylemlerini dile getirmesinin artacağının hedeflenmesi ile mevcut sergilediği görüntü tezat oluşturmaktadır. Bu durum, şehid haberlerine tepkileri yükselten kesmin -daha çok bilgisayar başında terörü lanetleyip, teröriste meydan okuyanların- şehid haberlerine nihayet veren “Çözüm Sürecine”, -Pkk ile aynı masaya oturulduğu gerekçesiyle- karşı çıkması ile benzeşmektedir. Başka bir deyişle şehidlerin kaynağının Erdoğan ve hükümet olduğunu savlamak “Çözüm Sürecini” yok saymak anlamına gelmektedir. “FETÖ” medyasının bu hastalıklı düşüncesi filizlendiğinde asker Allah yolunda değil de Erdoğan’ın hedefi için şehid olduğunu düşünecek, savaştan kaçmak isteyecek ve giderek şehidlik kavramı yozlaşmaya uğrayacak ve yok olacaktır. Oysa bu düşüncenin kimseye faydasının olmayacağı aşikardır. Salt hükümeti yıpratma çalışmalarının –belki hesaplanmış- sonucu askerlikten kaçmak, vatanı savunmamak ve giderek vatansız kalmaktır. Hal böyleyken şehid liderin sözü anımsanmaktadır: “Vatan aşkı maya gibidir, sütü bozuk olanlarda tutmaz.”