İYİ Parti Samsun İl Başkanı Hasan Aksoy “Tüm dünyayı saran Covid-19 belası Hükümetleri sağlık ve ekonomi alanına ciddi tedbirler almaya zorlarken 18 yıllık iktidarında sürekli kendisinden önceki dönemlerin eksik ve hatalarını gündeme getirip dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olduk diye hava atanların açıkladıkları destek programları vatandaşımıza faiz haciz ve iflas olarak yansıyor.
İktidara geldiği günden beri tarım ve hayvancılık ülkesi olma vasfımızın kaybolmasına sebep olan politikalarla verimli toprakları ölümcül ve verimsiz yatırımlara peşkeş çekip , başka ülkelerden tarım alanları kiralayan AKP , Pandemi sürecinde daha da sıkışan , bunalan çiftçi ve köylümüzü tarım kredi kooperatifleri eli ile tefeci düzenine soktu .
Tarlada ektiği mahsulü bile satamayan köylümüz ve çiftçimiz düşük faizli teşvikler vermek yerine traktör, tarım ekipmanları temin eden tarım kredi kooperatifleri tarafından haczediliyor . Çiftçiye karşı verdiği traktör ve tarım ekipmanları için kendi belirlediği fiyat üzerine banka faizi ve bir de katılım katkı payı adı altında bir ekleme yaparak borcu 2 katına çıkartan ve tüm bu olumsuz şartların üzerine üreticinin ilk sıkıştığı anda malına el koyan Tarım Kredi Kooperatifleri tefeci gibi davranmaktadır. Oysaki Tarım ve Orman bakanlığına bağlı bu kuruluşların amacı Çiftçinin ve tarım işleri ile uğraşanların haklarını göz etmek ve yapılan yatırımları korumak için çalışmaktır.
Böyle bir dönemde üreticiye destek vermeyecek, onların bu zor koşullarda üretime devam etmelerini sağlamayacaksa ne zaman sağlayacak?
Pandemi Sosyal Destek Programına da alınmayan Çiftçi ve köylü bu duruma daha ne kadar dayanabilir?
Cumhurbaşkanımız sık sık "Ekonomi politikalarımızı fiyat istikrarı, finansal istikrar ve makroekonomik istikrar olmak üzere 3 sacayağı üzerinde inşa ederek inşallah hedeflerimize ulaştıracağız. İstihdamı artırarak, vatandaşlarımızın iş ve aş endişelerini ortadan kaldırmak da temel önceliklerimiz arasındadır diyor.
Acaba iş ve aş derdi olan çiftçimiz bu önceliğin içinde neden yok ?
Köylü milletin efendisidir diyen bir anlayıştan, köylü milletin kamburudur anlayışına hangi ara geldik?
Cumhurbaşkanımız; bugün önümüze çıkan sıkıntıları da aynı şekilde 83 milyon ile hep birlikte el ele gönül gönüle vererek geride bırakacağız derken sayıma kattığı çiftçimizi, Bize düşen milletimize layık olmak için daha çok çalışmaktır kısmına gelince neden görmezden geldiklerini bir zahmet Tarım ve Orman bakanına sorsa iyi olur .
Tarım Kredi Kooperatifi'nden domates fidesi almak için 12 bin 500 liralık kredi çektiğini ifade eden Amasyalı bir çiftçimiz “Beni, ayrıca 6 bin 500 lira katılım katkı payı için borçlandırdılar. Toplam 20 bin lira üzerinden faiz işlettiler. Yaklaşık 10 ay önce aldığım destek şimdi 38 bin lira oldu” diyor . Bu feryadı duyacak bir mercii yok mudur?
Hükümet “tarımda milli birlik projesi” diye bir proje açıklamıştı sonrasında onu da erteledi. Tarım üreticileri sadece faiz girdabında boğulmadı. Dövizin artışı ile birlikte girdi maliyetleri de ciddi oranda arttı, pazarlama alanında kartellerin kucağına itildi ve yanlış politikalar ile tarım alanları küçüldü.
Tüm dünyada bu zorlu süreçte özellikle üretim alanlarında faaliyet gösteren sektörler hükümetlerin ciddi desteği ile ayakta durmaları sağlanırken biz de tam tersi bir uygulama ile Çiftçinin öldürülmesi, tarımın yok edilmesi sonucu ülke daha büyük bir yokluğa sürüklenmiyor mu?
Samsun Haber, Samsun Haberleri, Haber Samsun, Samsun, Haber, Son Dakika, Altinovagazete.com