JAMA Internal Medicine isimli dergide yayınlanan araştırmada, organik besinleri sık tüketenlerde kanser riskinin düşük olduğu bildirildi (1, 2).
Araştırmaya göre, organik besinler bahusus non-Hodgkin lenfoma ve menopoz sonrası kadınlarda meme kanseri riskini daha çok azaltıyor.
Dörtte üçünden fazlası kadın olan 68.946 erişkinin diyetlerinin değerlendirildiği çalışma Fransa’ da gerçekleştirildi.
Gönüllü katılımcılar, içlerinde sebze, meyve, et, balık, bitkisel yağlar gibi 16 tür organik besini ne sıklıkla yediklerine göre dört gruba ayrıldı.
4.5 seneye yakın takip edilen katılımcılar arasında 1340 kişiye kanser teşhisi kondu, bunların 459 meme kanseri, 180 prostat kanseri, 135 deri kanseri, 99 kolon kanseri ve 47 non-Hodgkin lenfoma idi.
Beslenme hususiyetlerine göre yapılan değerlendirmede organik besinleri en fazla tüketenlerde genel olarak kanser riski yüzde 25, non-Hodgkin lenfoma riski 73 ve meme kanseri riski de yüzde 21 daha az bulundu.
Araştırmaya göre, kanser riski organik gıdaları az veya orta derecede tüketen gruplarda da düşük çıktı.
Araştırmacılar bu sonuçları organik gıdaların pestisitler, herbisitler gibi kimyasallarla yani zirai ilaçlarla daha az kirlenmiş olmalarına bağlıyorlar.
International Agency for Research in Cancer de pestisitlerin kanserojen olduklarını kabul ediyor.
Organik gıdalar kanser riskini azaltmaz, pestisitler kanser riskini artırır
Beslenme araştırmaları, yapan kişiler önyargısız ve endüstriden bağımsız, metodoloji ve değerlendirmeleri de mükemmel olsa bile sonuçlarına ihtiyatla yaklaşılması gerekir (3, 4, 5).
Ben bu araştırmayı, organik gıdaların kanser riskini azaltacağı şeklinde yorumlamanın doğru olmadığı, bu sonuçların organik olmayan gıdalarla beslenenlerde -muhtemelen pestisitlere daha az maruz kalınmasıyla alakalı olarak- kanser riskinin yüksek olabileceği şeklinde değerlendirilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Araştırmacıların esas maksadını bilemem ama yaptıkları yorumlar organik gıdayı teşvik eder mahiyettedir.
Kanser riskini azaltan esas faktör organik gıda yemek değil, tarım ilaçlarından uzak kalmaktır ve bu ikisi aynı şey değildir!
Bu araştırma âdeta bir kaybettiğimiz eşeği bulma veya Amerika’ yı yeniden keşfetme araştırmasıdır.
Beslenme kanser münasebeti
Kanser oluşumunda beslenmenin büyük önemi olduğuna itiraz eden kimsenin çıkacağını sanmam ama bunu sadece organik gıda tüketimi veya başka bir faktörle değerlendirmek yanlıştır.
Beslenme bir bütündür ve kanseri ve tüm diğer kronik hastalıkları önleyen adam gibi beslenmedir.
Adam gibi beslenme anne sütü emerek başlar, işlenmiş besin unsurları ihtiva eden hazır gıdaların zerresinin bile ağza konmamasıyla ömür boyu devam eder.
Gelelim neticeye
BİR: Organik gıda tüketenlerde kanser riskinin daha az olması bunların beslenme değerleriyle değil, kimyasal ihtiva etmemeleriyle izah edilebilir.
İKİ: Pestisit ihtiva etmedikleri için organik gıdaları kanser önleyici olarak ilan etmek doğru değildir.
ÜÇ: Esas mesele yediğimiz içtiğimiz gıdaların “tayyib” olması, endüstri tarafından bozulmamasıdır.