ÖNCÜLER GÜLEREK ÖLDÜLER
Gül yüzlü ölüm seni bin kez ölürüm... nâmesi, herdem vakti seher meded bekleyen mazlumun zikridir. İtiraz edenin imtihanı olmaz... der her çileyi sineye çeker.
Garib gurebanın bu feryadı genelde duyulmaz ve görülmez. İşin aslı esası,
görenedir görene, köre nedir köre ne ? Görmeyi dilersen aşikârdır Zâtı Hâk.
Görmek ve duymak istemeyenlere Mehmed Akif sitem eder ve şöyle der :
Medeniyet denilen mahluku görün Tükürün maskeli yüzüne tükürün
Maske yırtılmasa hâlâ bize hoştu o yüz Medeniyet denilen kahpe hakikât yüzsüz
Haya sıyrılmış inmiş yüzsüzlüki her yerde Ne çirkin yüzler örtermiş incecik perde
Çehreler başka lisanlar başka deriler rengarenk Bir hadise var vahşetler denk
Gün olur insan, meleklerden de âli görmek mümkün olur. Gün olur aynı insanı hayvandan da adi görmek mümkün olur. Gün olur ahseni takvim libasından sıyrılıp
eşrefi mahluk sıfatından fersahlarca uzaklaşır. Nefsinin esiri olduğu müddetce insan denen bu muammalı varlıktan her türlü vahşeti beklemek
mümkün olur. Keşke şefkat ve merhamet kanatları altında herkesi koruma duygusunu, her düşüne yardım elini uzatma inceliğini bu varlıkta görmek mümkün olsaydı. Keşke Mevlananın şefkat ve merhamette bir güneş gibi ol. Hataları örtmede gece gibi ol...Hikmetli sözlerini insanda da görmek mümkün olsaydı. Lakin insanları görmemiz bu temennilerimizi bile yıkmaya yetti.
Cinsinin ızdıraplarından zevk alan, onun acı çekmesinden zevk duyan tek canlı insandır. Aslan bile rakibine arkadan saldırmayı gururuna yediremez ve avını
fazla acı çektirmeden avlar. Bir tek hücresinde 18 Bin alemi barındıran koca
kainatı dürülmüş bir halde içinde saklayan eşrefi mahluk insanın aslana örnek
olması gerekirken, aslan insana örnek oluyor ve bu asil hareketiyle sanki
insanlığa bir mesaj vermek istiyor.
Duygusuz olmak kadar dünyada dert yok
Öyle salgın ki bu illet kurtulan fert yok