Milleti Ayakta Tutan Dini ve Milli Değerlere Sahip Çıkalım

Bizi birbirimize bağlayan en önemli bağlarımız vatan, bayrak, dil ve din bağımızdır. Bu konularda duyarsız olamayız. Aksi takdirde geleceğimiz tehlikeye girer. Müslümanlar bir binanın tuğlaları gibi olmalıdırlar ve birbirlerinin eksikliklerini tamamlamalıdır. Ülke birlik ve beraberliğimizle yükselir, devletimiz gelişir güç ve kuvvet bulur.

Vatan, millet, bayrak ve din aleyhtarı olan bozgunculara, millî birliğimizi yıkıcı davranışlarda bulunan fesatçılara fırsat vermemeliyiz. Basın yayında ve sosyal medyada vatan millet düşmanlığı yapanlara karşı suskun kalmamalı onlara da  gerekli cevabı vermeliyiz; gerekiyorsa ilgili makamlara bildirmeli, suç duyurusunda bulunmalıyız.

Türk milleti dinine, diyanetine, bayrağına, ırz ve namusuna sıkı sıkıya bağlı bir millettir. Bu kutsal değerlerini ayakta tutmak ve Ezan-ı Muhammedî’nin sesini daima yüce tutmak için zaferden zafere koşmuşlardır. Malazgirt’te, Çanakkale’de, Sakarya’da, İstanbul’un fethinde ve daha nice zaferlerde kanlarını canlarını vermişler, şahadet şerbetini içmişlerdir. Bizler de işte böyle bir ecdadın torunlarıyız. İnanıyoruz ki, bir fani için erişilebilecek rütbelerin en yücesi şehitliktir.

Bir milleti millet yapan değerlerin başında manevi değerler gelir. Her milletin kutsal saydığı ve uğrunda savaştığı değerler vardır. Bir milletin öz kaynakları olan manevi değerleri kısaca şöyle ifade edebiliriz: Din, dil, bayrak, millet, varan  bağımsızlık; ahlaki gelenek ve göreneklerdir. Ayrıca bayrak vatan sevgisi gazilik ve şehitlik ezanlar askerlik gibi kutsal anlayış ve duygular da manevi değerlerimizdendir.

Anadolu bizim vatanımızdır. Bütün Türkler büyük bir aile Türkiye ise o ailenin çok büyük bir evi gibidir. Millet varlığını ancak bir vatan üzerinde sürdürebilir. Dolayısıyla aynı vatanın ve aynı milletin çocukları olarak birbirimizi tanımalı sevmeli ve korumalıyız.

Diğer taraftan atalarımızın binlerce yıldır bıraktığı camiler hanlar hamamlar kervansaraylar okullar külliyeler köprüler çeşmeler saraylar kışlalar kütüphaneler kapalı çarşılar ve çeşitli sanat eserleri yapmışlardır. Bu eserler milletimizin ortak değerleridir. Bu eserlere hepimiz gönül vermeli onları gözümüz gibi korumalıyız. Vatanımızın kıymetini bilmeli ve  vatanı canımız pahasına korumalıyız.

Milletimizin vatan ve millet sevgisine koca bir tarih tanık eder. Bu sevgi İslam’dan önce de vardır. İslam’dan sonra ise daha da güçlenmiştir. Vatan sevgisini yüce dinimiz de övmüş ve teşvik etmiştir. Bundan dolayı ”Vatan sevgisi imandandır” anlayışı içimize yerleşmiştir.

Vatan sevgisi, milli benlik gibi konulara büyük önem veren Mustafa Kemal Atatürk de dikkat çekerek şöyle demiştir: ”… Özellikle bizim milletimiz milli anlayışa sırt çevirmenin çok acı cezalarını görmüştür. Dünyanın bize saygı göstermesini istiyorsak önce biz kendi benliğimize ve milletimize bu saygıyı hissen fikren fiilen bütün tutum ve davranışlarımızla gösterelim. Bilelim ki milli benliğini bulamayan milletler başka milletlerin avıdır.”

Biz, tarih içinde zor günlerde kenetlenmesini bilen bir milletiz. Huzur ve güven içinde yaşayabilmemiz için daima güçlü olmak zorundayız. Güçlü olmanın önemli bir şartı, milletçe yekvücut olmak, kardeş olmanın gereği birlik ve beraberlik içinde bulunmaktır. Ayrı gayrı çekenler, fitne fesat çıkaranlar düşmanın oyuncağı olan kandırılmış piyonlardır.

Milyonlarca Müslümanı birbirine kenetleyip tek vücut ve parçalanmaz bir millet hâline getiren harç  İslâm kardeşliğidir. Kardeşçe duygular içinde birlik ve beraberliğimizle vatanı canımız pahasına korumaktan başka yaşama şansımız yoktur.

YORUM EKLE