Yaşasın Cennet, Yaşasın Cehennem, Yaşasın İlahi Adalet!

Anladık, dünya yalan da insanlarda yalan dolan hale geldi. Mübarekler yalan makinası, yalanın bini bi para. Bir haber okuyorsunuz: “ Vah, tüh, eyvah!” diyorsunuz ama, aslısı astarını araştırıyorsunuz tümden yalan! Bazı zavallılarımız da bu haberlere balıklamasına atlıyor ve günaha giriyor. Siyasetçi konuşuyor aaa! diyorsunuz, aslını araştırıyorsunuz külli yalan! Milletin güven ve huzuruna dinamit atıyorlar. Bu ne kadar saygısızlıktır böyle? Bu millet size nasıl güvenecek, nasıl itimat edecek?

Bir virüs çıktı dünyanın altını üstüne getirdi. Hayatımız değişti, ekonomik sıkıntılar yaşamaya ve hayatımızdan endişe etmeye başladık? Bizler inançlı insanlarız elhamdüllah: Cenab-ı Allah’ın kullara imtihanıdır, kendinize gelin mesajı dedik kabullendik tedbirini almaya çalışıyoruz. Ama ne oldu bir sürü haber: İnsan eliyle üretildi, insan neslini azaltmak istiyorlar, biyolojik silah, devletleri bölüp paylaşacaklar, ilaç firmaları ilaç satmak İçin yaptı bütün bunları vs.vs…

Kime, neye, nasıl inanacaksınız? Yalan furyası o kadar kuvvetli ki: Allah korusun dini değerlerinizi bile sallıyor. İnandığınız değerleri, kabul ettiğiniz esasları adamlar yerle bir ediyor. Hele hele İmanınız ve akideniz sağlam değilse; bildikleriniz sağlam kaynaklara- delillere bağlı değil kulaktan dolma ise bunlar sizin feleğinizi toptan şaşırtırlar. Nihayet göz boyama siyasetçilerle reyinizi çalmıyorlar mı? Şehrin Emin’i diye seçtiğiniz seçtirdikleri insanlar fırıldak üstüne fırıldak çevirip size hayal kırıklığı yaşatmıyorlar mı?

Günümüzün Firavunları, asrımızın Nemrut’ları ülkelerin insanlarını kendi hemcinsleriyle vurdurup silahını, uyulturucusunu satmıyorlar mı? İnsanları köleleştirmiyorlar mı? Savaşları, çete harplerini, anarşistleri biz mi üretiyoruz? Ne uğruna: Ellerindeki silahı satma ve ülkeleri bölüp parçalama uğruna? Bunların hangisi doğru Allah aşkına? Bunların hangisi insanlığa umut olup güven veriyor? Teknoloji gelişip arttıkça zulüm ve gözyaşı da artmıyor mu?

Ve mal kazanma, kar elde etme zenginleşme, dünyaya hakim olma adına her türlü hileye başvurmuyorlar mı? Borsa dalgalanmalarını, kur alavere dalaveresini garip insanlar mı kuruyor? Para babaları, lobi bozuntuları ve uluslararası sömürücüler bu insanlarla dalga geçip zenginliklerini, yer altı madenlerini sömürmüyorlar mı? Vs. Vs… kafamda bir sürü sorular ve cevapsız düşünceler!.. Ne uğruna üç günlük yalan dünya uğruna!

Diyorum ki: dünyaya çivi çakıp ebedi kalan var mı? Yok… Ölümden kaçan var mı, yok… Ölmeyip ebedi hayat süren var mı, “Yok, Yok, Yok!” O halde bu denli zalimlik, bu denli hainlik bu denli zulüm ve sömürü düzeni niye?.. Cevabını bilen var mı? Ben biliyorum zulüm de zalim de baki değil çökücüdür ve Yüce Allah’a hesap verecektir.   İyiki hesap var, iyiki mizan var, iyiki ahiret var, iyiki cennet- cehennem var!
Ve zalimler Firavunlar için yaşasın cehennem!..

Nerden nereye geldik konuyu biraz dağıttık ama İnan’ın bunların hayatı sermayesi yalan dolan ve zulümden yana; kime? insanlara; Hem de hemcinsine, hatta kardeşine, dostuna, en yakınına!.. Bizler Hz . Adem (as) çocukları- torunları değilmiyiz? İsterseniz bunu da inkar edin yalan deyin ama Yüce Allah buyuruyor ve haber veriyor. Ha bi kısım mahluklar (maymunlar) biz maymunlardan dönüştük diyorlar ya; onlar hayvanlığı kabul ediyorsa deyiceğim yok. Dedik ya yalan makinası çalışmaya devam ediyor aslını, neslini bile inkar ediyor. Sen bilirsin Ya Rabbi biz çözemedik bu düzenbazları sana havale ediyoruz..ve Yaşasın Cennet, Yaşasın Cehennem, Yaşasın  İlahi adalet!..

YORUM EKLE