Amerika’da, 2008-2009 krizinden sonra, krize sebebiyet veren finans sisteminin, baş sorumlularından biri olan, HSBC Bankası devasa yolsuzluk soruşturmasına konu oldu.

Lakin, bankanın soruşturulup yargılanabilmesi aşamasında, Amerikan Hazine Yetkilileri, bankanın yargılanamayacak kadar büyük bir kuruluş olduğuna dair rapor verdi.

Bankayı yargılayamazsınız, çünkü bu banka çok büyük. Too big to jail ifadesi Amerika’da büyük tartışma konusu olmuştu.

Too big to jail yanı yargılanamayacak kadar çok büyük sözü, bu kez Amerika’da başka bir şekilde tartışılıyor.

Too poor to survive, yaşatılamayacak kadar yoksul.

Kazançların özelleştiği, kayıpların kamulaştırıldığı, dizginlerinden boşalmış vahşi kapitalizmin, sebep olduğu işsizlik ve yoksulluk yeni bir tartışmayı gündeme getirdi.

Sefaletin hızla yaygınlaşması, aile yapısının dağılmasına karşı siyasi iktidarların aciz kalması, yargılanamayacak kadar büyük zenginlerin siyasetin alanına girmesi, sorunların çözümlenmesini engelledi.

İnsanları tüketim metası gibi tanımlayan neo-liberal piyasa, şimdi tüketime dahil edemediği bu büyük yoksul kitlenin piyasanın başına bela olacağı kuşkusuyla imha planı peşinde…

Güvensizlik ve şüphe üreten bu düzen, eninde sonunda bir başka yöne evrilecektir. Ya büyük zenginler yoksul depolarını imha edecek ya da yoksullar örgütlenecek ve bu düzene bir son verecektir.

Tarihsel baktığımızda kölelikten vatandaşlık düzenine varana kadar insanlık büyük acılar çekmiş, lakin az da olsa bir yol kat etmiştir. Gene aynı olacağından benim şüphem yoktur.

Planın adı; İşsiz ve yoksullar deposunu nasıl imha ederiz?

Karlarından ve hırslarından vaz geçmeye niyetleri olmadığına göre, bu büyük imha planına epey bir akıl yoracakları kesin.

GDO’lu bitkilerden beslenen kitlerin zaten imhası başlamıştır diye düşünüyorum.

Hindistan ve Pakistan’ın kapıştırılması bu planın kolay işleyen bir parçası olabilir. Her halde ilk imha planına Asya’dan başlamak onlar için en akılcı olanıdır!

Çünkü dünya topraklarının bu dünya nüfusunu kaldıramayacağı düşüncesi neo-liberallerin sıkça ifade ettiği bir husustur.