İslam  alemi olarak, inanan gönüller olarak  bir Kurban Bayramını daha idrak etmenin sevincini yaşatan  Allaha şükürler olsun.   

Bayram günleri, iman kardeşliğinin tekbirlerle ve tebriklerle hayat bulduğu  kutlu günlerdir.

Bayram günleri, müslümanların tek yürek  tek vucut olduğu  ulvi günlerdir.

Bayram günleri, Hz İbrahimin duasıyla inananların aynı iman ve aynı ruhla bir amaçta toplandığı,  ulvi duyguyla bir araya geldiği  kutsi günlerdir.

Bir kutsal zaman dilimi olan bu günler, İbrahimi sâdâkâtle,

İsmaili teslimiyetle ve Muhammedi muhabbetle 

Allahın lutfettiği nimetlere şükranlarımızın bir ifadesidir.

Bayram günleri, bize  dini ve imanı  sadece Allaha has kılarak,

ona teslim olmayı ve nefsimizi terbiye ederek, neslimizi ıslah

etmeyi, sembol diliyle  vucut diliyle eylem olarak ifade etmektir.

Bayramın  müslümanlara mesajı bunlardır. Birlik ve beraberliğin, vahdet ve asaletin bir gün değil  her gün 

365 gün,  bir ömür boyu yaşanması ve yaşatılmasıdır.

Bayram Allahın bizlere lutfettiği  semavi  armağandır.

Her türlü kinden, kibirden arınmak ve Kusurlarımızı gidermek için bizlere sunulan bir fırsattır, ilahi lutuftur, izzeti ikramdır.

Bayram, Müminlerin dualarla beraber Rahmana muratlarını arz edişlerinin,sevinçlerinin, paylaşmalarının aynı iklimi teneffüs edip, yardımlaşmaya ve dayanışmaya köstek değil, destek olma  vaktidir.

Bayram, renk ve ırk faklılığı gözetilmeden  menzile umutla yürümenin ve istikbale dair küllenen ümitleri  yitirmemenin  adıdır.

Bayram, tekbirlerle ve tebriklerle bize tevhit şuurunu aşılayan, ümmetcilik bilincini yenileyen, nefsimizi ve neslimizi yücelten gönlümüzdeki imanı rektefe eden  kutlu zaman günleridir.

Bayram, dünyanın türlü hengamesinde, cahillerin arbedesibde yorulan ve paslanan zihinlerin, kirlenen gönüllerin tarifsiz bir sevinçle parlayacağı ve bu sevinçlerin ölçüsüz paylaşılacağı  izzeti ikram günleridir.

Teslimiyet ruhundan uzaklaşmanın, vahdet duygusundan uzaklaşmanın, birlik beraberlik ve kardeşlik duygusundan yoksunlaşmanın sonucunda, ümmetcilikten uzaklaşmanın sonucunda müslümanlar her türlü bela fitne ve teröre bulaşır

ve bunların neticesinde  masum kanların sel sebil akmasına

sebeb olur.

Bu kötü akıbete mâni olan tek kuvvet  Kur’an ve Bayramdır.

Bayramlar, hayra ve güzelliğe vesiledir. Bayramlar, birlik ve beraberliğe manevi sebebtir.

Bayramlar, ümmetcilikte birleşmeye İlahi davettir.

Bu hususlarda segileyeceğimiz en ufak bir zafiyet,

gelecek nesillere kötü bir miras bırakmaya sebeb olacaktır.

Bayramların maksadı ve muradı, neslimizi  nâhoş mirastan

ırak etmektir. Bayramların maksadı ve muradı, cümle güzellikleri, mukaddes değerleri  gelecek nesillere

en ekmel, en mükemmel  şekilde sevketmektir.

Zira biz,  bu mukaddes emanetleri  neslimizden teslim aldık. Aldığımız gibi  püru pak teslim etmek  zorundayız.

Merhem olunmayan yaralı kalblerin kalmaması için,

kırık kalblerin onarılması için yozlaştırmadan teslim etmek zorundayız.  Neslimizin ıslahı ve  aydınlık yarınlara ulaşması bizim elimizde.

Allah  kullarına hayrı diler. Allahın  bayramları bize lutfetmesindeki muradını dejenere ederek bayramın

aslını  bozmayın.  

Mânâ aleminin  madde alemine  yansıttığı  iz düşümü  güzelliklere  ermek için  bayram mesajını  ruhumuzda yaşamalıyız ve yaşatmalıyız.

İnsan  bu güzellikleri yaşayamıyorsa, cümle hayırlara  eremiyorsa, bayrama ermiş  bayrama kavuşmuş  ne yazar, kendi  istikbalini  kendi bozar.

Teslimiyet, sâdâkât ve muhabbetin  vucud dilinde ki yansıması  olan bayramlar, Allahın keremkâr kapısında  kullarına gönderdiği  ihsan sofrasıdır.

Mukaddes değerlerimizden biri olan bayramlar,

Allahın  bize lufu ihsanıdır.

Allahın  nâmütenâhi  nimetlerinden biri olan bayramlar, Allahın bize izzeti ikramıdır.

Tekbirlerle ve tebriklerle kulun, Rahmana muradını 

arzetmesi olan bayramlar,  Allahın lutfettiği  nâmütenâhi nimetlere  bir şükran ifadesidir.

Rehberiniz  Kur’an   önderiniz  Sünnet  olsun.

Her gününüz  Bayram gibi  özel ve güzel olsun.