ŞÜKÜR ÂVÂMIN HÂMD HÂVÂSIN VÂSFIDIR

ŞÜKÜR ÂVÂMIN   HÂMD HÂVÂSIN  VÂSFIDIR

el Hamdu lillâh Allaha Hamd olsun...Hamd, yapılan bir iyiliğin kıymetini bilmek

ve bunu o iyiliği yapana bilfiil göstermektir. Hamd, kulun verilen ve  verilmeyen

her nimette her dem karşılıksız Allaha şükran duyup, nimetin kimden geldiğini

ruhen ve bedenen  itiraf etmektir.

eş Şükru lillâh Allaha Şükürler olsun...Şükür ise dar kapsamlıdır. Hamd, çok geniş kapsamlıdır. Şükür, var olan mevcut olan nimete yapılırken  hamd, olan ve olmayan her nimete karşılıksız yapılır.

ŞüKüR  nimete karşılık yapılır.  HAMD  nimeti verene  karşılıksız yapılır.

Hamd, havas (seçkin) kulların Allaha teşekkürüdür. Şükür, avam (basit) kulların

Allaha teşekkürüdür. Hamd şartsız ve koşulsuzdur. Şükür şartlı ve koşulludur.

Hamd, kelimesinin karşılığı tam olarak hiç bir dilde yoktur. Çünkü hamd teorikte

değil, pratikte gönül diliyle uygulanan icrââttır.

Vucudun hamdi namaz, sıhhatın hamdi oruç, ilmin hamdi nasihat, malın hamdi

zekat  olurken, hamd kelimesinde insana haz ve huzur veren izahı mümkün

olmayan bir sır vardır. Bu sır, nimetin zevaline mâni olan Gönül itirâfıdır.

Nimetİ meşru yollarda sarfederek iradeyi en güzele yöneltmektir. Ruhu püru pak, gönlü pür nur temizleyip arındırarak, ardında hoş bir sedâ ile terki diyâr etmektir. Fâniden Bâkî’ye  hüsnü şehadetle göçmektir.

Allahu Azimuşşan insanı iyilik bilir bir fıtratta yarattı. İnsan kendisine yapılan her iyiliğe karşı minnet duyar.  İyiliklere karşı şükran duygusunu yitirmiş fıtratı bozuk nankörler ise yalnız insanlara karşı değil Rabbine karşıda şükür  hissi duynaz.

Verilen nimetlere şükrü bırakın, hep şikayet hep şikayet eder. Aslında o sayısız nimetlerin içindedir  lakin o farkında değildir. Çünkü Rabbimiz her insanın önüne okadar çok nimet sofrası sermiş ki saymak mümkün değil.

Bir nimet denizi içinde yüzdüğünü avam nankörler göremez. Görmek için

havas olmak gerek. Ben ki bütünüyle senin nimetlerinle ve ihsanlarınla

var oldum... itirafıyla seçilmiş havaslar Allaha hamd ederken avamlar da

nankörlük eder. İbrahim (7)  süresinde ifade edildiği gibi Rabbimizin nâmütenahi

nimetlerini saymaya kalksak  zinhar sayamayız.  Milyarlarca yıl geçer  yine de

Allahın  nâmütenahi nimetleri  zinhar bitmez.  Zıddı külliyen yalan...         

YORUM EKLE