BOLU (AA) - MEHMET EMİN GÜRBÜZ - Avrupa, dünya ve olimpiyat şampiyonluklarının yanı sıra antrenör olarak da güreşe büyük hizmetler veren ve 58 yıl önce vefat eden efsane güreşçi Yaşar Doğu, bu sporla ilgilenenlere örnek olmayı sürdürüyor.
Ay-yıldızlı mayoyla çıktığı 47 müsabakada sadece bir kez yenilen Yaşar Doğu'nun ismi, kurulan eğitim merkezleri ve adına düzenlenen müsabakalarla yaşatılmaya devam ediyor.
Yaşar Doğu'nun oğlu olan Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Meslek Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gazanfer Doğu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, babasının Ankara'da 8 Ocak 1961'de geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini hatırlattı.
Manevi değerlere daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurgulayan Doğu, "Her ne kadar devletimizin spora sunduğu imkanlar geçmişle mukayese edilemeyecek kadar çoksa da ruh yok. O zamanki ruh bu zaman olsaydı bugün dünyayı, yeri ve göğü inleten bir başarı öyküsü yakalardık. Bu sene, diğer senelere nazaran babamın değerlerine daha fazla ihtiyacımız var. Genç nesillerin ve sporcuların, babamın hayatını anlatan kitabı ve kaynakları okumaları, okuduklarından ders almaları, babamın zamanında uyguladığı yaklaşımları kendilerine ilke edinmeleri halinde, gelecekteki başarıları çok daha garanti olur." diye konuştu.
- "Yerel halkı güreş kültürünün bir parçası haline getirmeliyiz"
Güreşin, hayatlarında önemli bir yere sahip olduğunu anlatan Doğu, şunları kaydetti:
"Güreşin içerisinde büyüdük. Ben şansızdım, 7 yaşındayken babam rahmetli oldu. Ondan sonra da babamın talebelerinin arasında güreş camiasının, ailesinin bir evladı olarak büyüdüm. Dolayısıyla güreşin gönlümde ayrı bir yeri vardır. Ayrıca ben de çeşitli sporlar yapmış olmama rağmen güreş en fazla emek harcadığım, en başarılı olduğum spordu. Sakatlıklar müsaade etmedi. Ekonomik güvencesi olmayan bir aile olduğumuz için eğitimi öne çıkardım. Güreşi bırakarak eğitime ağırlık verdim. Bugünkü kariyerimi o günkü eğitim mücadeleme borçluyum. Mutluyum, spora akademisyen olarak hizmet ediyorum."
Doğu, güreşe yapılan yatırıma karşılık üst düzey bir planlamayla altyapıya çok önem verilmediğini ifade ederek, "Medyanın futbola endeksli bu davranışı güreşteki kan kaybımıza sebep oluyor. Yerel televizyonlar, yerel güreşleri daha çok işleyerek yerinde, halkın, kültürün bir parçası olarak kalmasına çaba sarf etmeli. Yayla, köy güreşleri büyük kitleler toplardı, bugün o kadar kalabalık seyirci geldiğini görmüyorum. Birkaç marka güreş var; Elmalı, Kırkpınar güreşleri gibi. Buralar ezelden beri çok seyirci topluyor. Köylümüzü, yerel halkımızı güreş kültürünün bir parçası yapmak için onlara yönelik bölgesel aktivitelere daha fazla önem vermemiz lazım. İnanın böyle bir hamle hemen bugün sonucunu göstermez ama 2 ya da 3 yılda altyapıyı güçlendirerek başarıların önünü açacaktır." değerlendirmesinde bulundu.