“Şu otomobil fabrikası gelecekti de, yer bulamadılar”
Ya da “Şu demirçelik fabrikası gelecekti ama ilgilenmediler”…
Bu yatırımcılar gerçekten Samsun’a geldi mi bilmem ama yatırımcı geldiğinde en büyük sorunun “yatırım yapılacak alan sorunu” olduğunu biliyorum.
Samsun’un en büyük avantajı Türkiye’nin en büyük iki ırmağının denize döküldüğü yerdeki ovaları/deltaları…
Bu ovalar sadece Samsun’un değil, Türkiye’nin hatta Karadeniz’e kıyısı olan alanlar içerisinde en verimli topraklar.
Hal böyle olunca yatırım için elinizi attığınız yer “tarım arazisi” çıkıyor.
***
Bir yatırımın bir bölgeye yapılabilmesi için fizibilite raporları hazırlanır. Bu başlıklardan birisi de “yatırımın yeri” dir.
Bir yatırımın iktisadi ve sosyal bakımdan maliyetinin en az; buna karşılık sağlayacağı faydaların en fazla olması temel esastır.
Bu amaçla, “yatırım için en uygun yer”in belirlenmesine ihtiyaç duyulur.
Hammadde, enerji, su, işgücü, pazara yakınlık, tabii şartlar, ulaşım imkanları, gelişme potansiyeli ve daha birçok etkene dikkate edilerek yatırım için en uygun yere karar verilir.
***
Türkiye’de ve dünyada yeni tesis edilen Organize Sanayi Bölgeleri çok daha geniş yatırım alanlarından oluşuyor.
Samsun’un sanayi yatırımları alabilmesi için yeni tesis edilmesi gereken alanları “yatırım için en uygun yer” bulma kriterlerine göre değerlendirip çalışmalara başlamak gerek.
***
Kavak ilçemiz gibi ulaşım açısından (tren ve karayolu) uygun, yakınlık olarak ta yatırım yapılabilir mesafe de olsa da, birçok yeni yatırımcı limana ve merkeze daha yakın alanlar talep ediyor.
***
Samsun’un sanayi, turizm, tarım, şehirleşme ve bu alanlarda yapılacak olan yatırımlar anlamında 50 yıllık 100 yıllık mekânsal planlamalara ihtiyacı vardır.
Bu planlamalar yeni “Büyükşehir Yasası” ile çok daha rahat yapılabilir.
Bildiğim ve takip ettiğim kadarıyla Samsun’un bir mekânsal planlaması yapıldı ama bu planlama mevcut belediyelerin imara çalışmaları doğrultusunda planladıkları alanları içeriyordu.
Planlama yapılmazsa ne olur?
Zaten oluyor. İnsanlar yatırımlarını küçük te olsa buldukları tarım alanları üzerine yapıyor. Bu sefer çok daha fazla alan planlama yapılmadığı için tarım dışına çıkıyor, çıkartılmak zorunda kalıyor.
Planlamalar ile geniş alanları planlı bir şekilde yatırım için ayırmalı, geriye kalan alanları ise kararlılıkla tarım arazisi olarak korumalıyız.
Samsun’un sanayi alanı gelişimi için maalesef bazı tarım alanlarından feragat etmemiz gerek.
Bu feragat tarım arazilerinin sınıflandırılmasına göre ve titizlikle olmalı.
Yani tarımsal üretimin ekonomik olarak yapılamadığı alanlar seçilmeli.
Özetle; yavaş yavaş ve sistemin açıklarından yararlanarak tarım alanlarının üzerine yapılacak yatırımlar yerine, toplu alanların yatırımlara açılması mantığında olmalıyız.
Böylelikle tarım alanlarını koruyarak sanayi yatırımlarına uygun alanlar yaratabiliriz ve yatırım alanları için rant oluşmasını engelleriz.
Sonra tarım arazilerini koruyalım derken “denizin ortasında kocaman bir sanayi alanı” buluveririz kucağımızda…
Bol yatırımlı bir Samsun dileğiyle...