Ayrıca eğitimci Mustafa İlhan; aynı zamanda yürüyüş ve koşu sporunu; yine eğitimci arkadaşı Yılmaz Coşkun ile gerek görev yaptığı Bafra okullarında iken; Bafra EskiŞehir Stadyumu' ndaki yürüyüş ve koşu pistinde sürekli yapmakta ve koşu, yürüyüş yarışmalarında dereceleri olan bir eğitimcimiz.
İLHAN; hâlen Samsun Atakum Şehit Emrah Sapa Anadolu İmam HatipLisesi' nde, Meslek Dersleri Öğretmeni olarak görevine devam ediyor.
Bugüne kadar çok sayıda kitap okuyup, kendini ve bilgi ufkunu geliştiren eğitimci Mustafa İLHAN’ a sevdiklerinden zaman zaman çeşitli kitaplar hediye olarak geliyor.
İşte o kitaplar ile ilgili açıklamaları şöyle İlhan’ ın :
“ Geçen bayramda bayram hediyesi bâbında; 29 Mayıs Üni.Uluslararası İslam ve Din Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof Dr. Ahmet Yücel hocam, bir demet kitap göndermişti. Bu bayramda ise,
Uludağ Ünv.İlahiyat Fakültesi’nde Din Sosyolojisi öğrt üyeliğini sürdüren Prof. Dr. Abdurrahman Kurt hocam bayram hediyesi olarak göndermiş olduğu kitaplar ( Kendi eserleri ) elime ulaştı. Bu naif hareketiniz ve lütfu kereminizden dolayı kıymetli hocama kalben teşekkür ediyorum.
Hayatımda iki tip insana hep gıpta ettim :
Kendi gayreti, çabasıyla ilim, bilgi sahibi olanlara ve ilme, bilgiye davet edenlere; bunların ikisi de her iki hocamda var olduğunu görüyorum.
Ahmet hocam, " fırsatınız olur okuyabilirseniz eleştiri ve soru mahiyetinde katkılarınızı beklerim "demişti. Ben bir bilen değilim. Kıdemli bir talebe olarak ne haddime kıymetli hocam,.sadece müstefid ve müteşekkir olduğumu beyan ederim.
Büyük emekler sonucu ortaya çıkan bu kaliteli eserlerin tanıtımı ile iktifa edilmeyip, alınıp okunmasının en doğru bir yol olduğu izahtan varestedir. Okunduğunda istifade edileceğine inancımız tam olan bu kitapları hararetle tavsiye ediyorum.
Ahmet bey ve Abdurrahman hocalarımla yüz yüze tanışma fırsatımız olmadı, ancak zamanı geldiğinde vicahen tanışacağız ve eminim ki aramızdaki gıyaben mevcut olan meveddet ve muhabbet de ziyadeleşecektir. Yapmış olduğunuz değerli paylaşımlar ve eserlerinizle sizlere olan muhabbet meclubiyet ve merbutiyetimin mesabesi menzilesi mevkii hemen her şeyin mafevkinde olduğunu söylemeye mezunum.
Din sosyolojisi alanında yapmış olduğunuz çalışmaları, uzaktan da olsa takip ediyorum. Bir ülkenin düşünsel sefaletinin sosyolojik analizini, din-toplum ilişkisinde din sosyolojinin ne kadar önemli olduğunu sizler daha iyi bilir ve yaparsınız. Seviyemizi anlamak istiyorsak bunlara bakmak yeterli.olacaktır. En kısa zamanda okumaya gayret edeceğim.
Her iki hocama kalbî şükranlarımı sunuyorum.
Selam ve saygılar.”
Mustafa İLHAN KİMDİR ?
1959 Yılında Ladik'in Kıranboğaz Köyünde doğdu. İlk öğrenimini kendi köyünde tamamladı. 1969 yılında, Samsun İmam Hatip Lisesi’ ne kayıt oldu.
1976 yılında Yozgat İmam Hatip Lisesi'ni bitirdi. Aynı yıl, Bafra Gaziosmanpaşa Cami’ sinde İmam Hatip olarak göreve başladı.
Bu arada görevine devam ederken, 19 Mayıs Ünv. İlahiyat Fakültesi’ ni bitirdi. 1983 yılında; İstanbul Beyoğlu Taksim Atatürk Lisesi' nde Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni olarak çalıştı.
Daha sonra, yedek subay olarak İstanbul Hastal' da askerlik görevini yaptı. Asker dönüşü, Üsküdar Halide Edip Adıvar Lisesi ve Çamlıca Kız Lisesi'nde çalıştı. 1993 yılında Bafra İmam Hatip Lisesi'ne tayin oldu.
1994 yılında idareciliğe başladı. Müdür yardımcılığı ve müdür başyardımcılığı yaptı. 2004 yılında, Bafra Kemal Paşa İlköğretim Okulu' na müdür olarak atandı. 3 yıl müdür olarak görev yaptı. 2010-2014 tarihlerinde,Tarım Meslek Lisesi’ nde Kurucu müdür ve müdür başyardımcılık görevinde bulundu.
2014 yılında, Samsun Atakum’ daki Kurupelit İlkokulunda ve Atakent Anadolu İmam Hatip Lisesi’ nde müdür olarak görev yaptı. Ondokuzmayıs Şehit Ümit Semerci ilk / orta okulunda ve 19 Mayıs Hamidiye İmam Hatip Orta okulu ve Anadolu İmam Hatip Lisesi’ nde müdür olarak görev yaptı. Halen öğretmenlik görevini sürdüren Mustafa İlhan; Temmuz ayı itibarıyla, 44. Yılı’ nı bitirmek üzere; emeklilikte hedef, 2025 yılı tam yarım asır.
Bu zamana kadar bilgisi olanlara hep gıpta ile baktım. Onların bilgilerinden yararlanmayı şiar edindim. Okumaktan öğrenmekten bıkmadım usanmadım. Heyecanımdan azmimden hiçbir şey kaybetmedim. Devamlı kendimi yenilemeye çalıştım. Islahçı ve tecditçi bir paradigmadan yana olmayı tercih ettim. Pas tutmuş fikirlere tutunup çakılıp kalmak istemedim. İslam adına Kuranın anlaşılması ve hakikat adına kim iyi niyetle bir şeyler yazmış ise okumaya anlamaya çalıştım.
Bu zamana kadar fikir ve düşünce hayatımda girmediğim, ilgilenmediğim akım kalmadı. Kişilerin değil fikirlerin peşinden koştum. Hiç bir hocanın ya da cemaatin bağlısı, temsilcisi ya da müridi olmadığım gibi hasmı da değilim.
Düşmanımın bile iyi bir tarafı varsa onu itiraf etmekten çekinmedim. Hiçbir limana, göle, kişiye, cemaate kendimi hapsetmedim. Uçsuz bucaksız sularda kulaç atmaya özendim. Hangi cemaate veya gruba girmiş isem hiçbiri “Düşünün, okuyun, araştırın, sorgulayın” demiyordu. “Kör sadakat ile güvenin, inanın, itaat edin, teslim olun” diyordu.
Geldiğim nokta ne modernist, ne tarihselci, ne evrenselci, ne mealci, ne katı gelenekçi/muhafazakar, ne tarikatci, ne mezhepçi, ne de siyasetçiyim.
Hepsinden de yararlanmaya çalıştım. Malcolm X’ in dediği gibi “ Ben gerçeğin peşindeyim, kimin söylediği önemli değil. Ben adaletin peşindeyim, kim için veya kime karşı olduğu önemli değil. ”
Söz ve düşünce hürriyetine bağlı kıdemli bir talebeyim. Hiçbir beklenti içinde de değilim.
Hayatta iki tip insana hep gıpta ettim.
Kendi gayreti, çabasıyla ilim, bilgi sahibi olanlara ve ilme, bilgiye davet edenlere…
Bu yolda olanlara bildiği ile amel edenlere selam olsun.”
Oktay ZERRİN- Özel Haber- Samsun
Samsun Haber, Samsun Haberleri, Haber Samsun, Samsun, Haber, Son Dakika, Altinovagazete.com
Çok güzel