Kendini solda tanımlayıp, bezirgân takımının yanında konuşlanmış kişilerde şöyle bir ezber var.
Arkasında, ABD yoksa faşizm yoktur.
Bu düşünceye göre, Amerika olmadan faşizm olmaz, mevcut iktidarın arkasında, Amerika yok, onun için faşizm de olmaz.
İnsanın kendisini kandırmasıyla, kendine devrimciyim diyenin, kendisini kandırması arasında hiçbir fark yoktur. İnsanoğlu kendini kandırdı mı rahat eder. Mutlu olur. İnandığı ve rahatladığı bu doğrultuda, akıl yürütmeye ve yanlış inanışta katılaşmaya devam eder.
Arkasında Amerika veya emperyalizm olmadan da faşizm olur, ama onu daha sonraya bırakacağım.
Önce birincisinden başlayalım. Bu iktidarın arkasında Amerika var mı yok mu?
-NATO içimizde mi evet,
-Afganistan’da 2000 askerimiz Amerika adına 17 yıldır savaşıyor mu, evet,
-Amerikan vahşi finans siteminin içinde miyiz, evet,
-Amerikan çok uluslu şirketleri pazarlarımızın tamamını ele geçirmiş mi evet,
-Ülkemizde, ekonomimize karşılık gelen paranın %65 Dolar mı evet,
-Suriye’de Amerika ile birlikte Suriye devletini darma dağın ettik mi evet,
-Amerika adına İran’a ambargo uyguluyor muyuz, evet,
– Amerika’nın 15 Temmuz darbesini yapmasına karşın, Amerika ile ilişkilere, sanki hiç Amerika darbe yapmamış gibi, devam ettik mi, evet,
– Ukrayna ve Kırım’da Amerikan siyasetlerine devam ediyor muyuz, evet,
– Amerika istedi, Montrö’nün, daha iyisini yapacağız diye emekli Amirallere baskı yaptık mı, evet,
Üretimimiz, tüketimimize yetmiyorsa, sürekli borçlanıyorsak, ürettiğimizi hakça bölüşemiyorsak, zenginler daha zengin olurken, fakirimiz çoğalıyorsa, bu rejim zorbalık üretmek mecburiyetindedir.
Haksızlık ve hukuksuzluk her geçen gün artıyorsa, rejimin ayakta kalması için zor kullanması mecburidir.
Kapitalizm sorunlarını faşizm ile çözer. Sen Amerika’yı yok zannedersin de Amerika senin içindedir.
Hiçbir düşünceye hacet yoktur ki, eğer kapitalizm yapısal krizlerine girmişse, yeni bir sermaye birikim modeline geçmek zorundaysa, faşizm ihtiyacı son haddindedir.
Faşizm olması için ille de ABD olması gerekmez. Kapitalizm varsa faşizm zorunludur. Elbette ülkedeki gelir dağılımının az veya çok bozuk olmasına göre, faşizmin de ölçüsü az veya çok olur.
Borçlar dağ gibi olmuşsa, halk daha ileri yaşam koşullarına göre yaşamak istiyorsa, üretimimiz tüketimimize yetmiyorsa, kapitalizmin yarattığı bu sorunları, başka bir rejim ile çözme şansınız yoksa, faşizm zaten gelmiş koltuğunda oturuyor demektir.
Faşizm vardı, yoktu tartışması boşunadır.