"25 Haziran sabahı güneş bütün güzelliğiyle yeniden doğacak"

- CHP Genel Başkan Yardımcısı Torun: - "İnşallah hep beraber el ve güç birliği içerisinde 24 Haziran akşamı onları göndereceğiz. Bu ülkede 25 Haziran sabahı güneş bütün güzelliğiyle yeniden doğacak" - "Bir tek şeye ihtiyacımız var, o da yetkiye. Bu yetki verildiğinde göreceksiniz ki çözülmez gibi gözüken, hep önümüze dayatılan, hep bir şekilde gündemde duran sorunları tek tek ortadan kaldıracağız"

ORDU (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, "İnşallah hep beraber el ve güç birliği içerisinde 24 Haziran akşamı onları göndereceğiz. Bu ülkede 25 Haziran sabahı güneş bütün güzelliğiyle yeniden doğacak." dedi.

CHP Ordu İl Başkanlığında partililerle bir araya gelen Torun, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin iyi yönetilmediğini öne sürdü.

Türkiye'nin gündeminde yokken bir anda erken seçimin telaffuz edildiğini anlatan Torun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Düne kadar 'erken seçim' diyeni eleştirirken ne oldu da birden Türkiye'yi seçim atmosferine soktular? Ne olduğunu herkes gayet iyi biliyor. Bu sadece ve sadece ne söylerlerse söylesinler, bu ülkeyi yönetemediklerinin, artık görevlerinin sonuna geldiklerinin, artık bu ülkeye verecek hiçbir şeylerinin olmadığının itirafıdır. Bunu itiraf ettiler. Yoksa durup dururken niye iktidarda olanlar seçim istesin ki? Biz isteriz erken seçimi, muhalefetiz. Eleştiririz ve bir an önce seçim yapılmasını talep eder ve iktidara gelmek isteriz. Bizim için bunu talep etmek gayet normal."

Torun, "İktidarda olanlar durup dururken neden erken seçim isterler" sorusunu yönelterek, "Erken seçim istemelerinin nedeni artık yolun sonuna geldiklerinin itirafıdır. İnşallah hep beraber el ve güç birliği içerisinde 24 Haziran akşamı onları göndereceğiz. Bu ülkede 25 Haziran sabahı güneş bütün güzelliğiyle yeniden doğacak." ifadesini kullandı.

Erken seçimin yapılmasına ilişkin açıklamaların doğru olmadığını belirten Torun, "Gerçek neden, artık ekonomi bitti. Artık dış politika bitti. Artık bu ülkede eğitim, sağlık aklınıza ne geliyorsa bütün sektörler kan ağlıyor ve inanılmaz bir sorun yumağı içerisinde." değerlendirmesinde bulundu.

- "Sorunları tek tek ortadan kaldıracağız"

Torun, CHP'ye önemli görevler düştüğüne dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Bize düşen görev bu süreci en iyi şekilde yönetip artık Türkiye'yi kurucu ayarlarına geri döndürmek, toplumsal barışı ve refahı sağlayarak bu güzel ülkemizde bu bayrağın altında hep birlikte yaşamak. Buna ihtiyacımız var. Türkiye derin bir yarılma ve ayrışma içerisinde. Bunu bitirecek olan tek ve yegane güç de Cumhuriyet Halk Partisi iktidarıdır. Herkesi kucaklayacak, toplumsal barışı sağlayacak ve içinde bulunduğumuz sorun yumağının içerisinden çıkışımızı sağlayacak irade Cumhuriyet Halk Partisi iradesidir. Biz hazırız. Bir tek şeye ihtiyacımız var, halkımızın bize yetki vermesine."

Sorunları ve çözüm yollarını bildiklerinin altını çizen Torun, "Bu ülkenin kaynaklarını en iyi şekilde kullanarak inanın herkesin bu ülkede yaşamaktan mutlu olduğu ve herkesin sorunlarının çözüldüğü bir ülkeyi hep beraber ortaya koyacağımızı biliyoruz. Bir tek şeye ihtiyacımız var, o da yetkiye. Bu yetki verildiğinde göreceksiniz ki çözülmez gibi gözükülen, hep önümüze dayatılan, hep bir şekilde gündemde duran sorunları tek tek ortadan kaldıracağız." diye konuştu.

Torun, Türkiye'nin beş temel sorunu olduğunu belirterek, bunların sürdürülebilir ekonomi, demokrasi ve hukuk, eğitim, toplumsal barış ve dış politika olduğunu söyledi.

- "Fındık üreticisi alın terine sahip çıkacak"

Ordu'nun da önemli sorunları olduğunu savunan Seyit Torun, her seçim döneminde sunulan vaatlerin yerine getirilmediğini iddia etti.

Torun, yörenin ve bölgenin en temel sorununun fındık olduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Meclis'te, her yerde dile getirdik. Tarım Bakanıyla iki kez görüştük. Kendi makamına gittik, dosya sunduk. Fındığın çözümüyle ilgili önerilerde bulunduk. Tek bir adım atılmadı. Kafalarındaki tek şey 'Doğrudan gelir desteğini veriyoruz, yeter. Daha ne istiyorsunuz?'. Mantık bu. Bu mantıkla eğer gidersek, şurada birkaç ay kaldı, ağustosta fındık bahçesine girdiğimizde yine diyeceğiz ki 'Ne olacak bu fındığın hali?' Yine yabancı alıcılar bizim üzerimizden oyun oynayacak. 'Biz kaça satacağız' diye kara kara düşünmeye başlayacağız."

"Bu ülkeyi yönetenler Karadeniz insanını, fındık üreticisini yok mu sayıyorlar?" diyen Torun, şunları kaydetti:

"Ben inanıyorum, Ordulu, Karadenizli fındık üreticisi alın terine, ürününe sahip çıkacak ve 24 Haziran'da mutlaka ama mutlaka dersini verecek. Kendisini kale almayanları, itibar etmeyenleri, sorunlarını çözmeyenleri sandıkta bırakarak cezasını verecek. Buna yürekten inanıyorum. Ben Ordulu hemşehrilerime, fındık üreticilerine, Karadenizlilere güveniyorum."





YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER