Çok uzun süren gece nihâyet bitiyordu.Sonunda seni görecektim onca zamandan sonra.Yine yüzüme mutlu gülümsemeler yayılacaktı. Zaman ve ben sana akıyorduk.Ve sana susuşlarımda bir kapı aralayıp,”biz” olabilir miyiz demek,gözlerinde,sözlerinde,attığın her adımda sende olmak,senle olmak istiyorum artık
kalbinde kök salmak
ağaca,çiçeğe dönüşmek
ev olmak,ocak olmak için ne gerekiyorsa yapmak istiyorum
anla ! Sana düştüm;kapına,yüreğine…
anla ve al beni gözlerinden içeri
içimde aşk büyütüyorum;aşkımızı…
daha önce hiç kimseye,sana olduğum kadar,yakın ol/a/madım
seni kendimde seviyorum
kendimde derin yazıyorum
Kendimi bildim bileli yalnızlıktan hoşlanan biriyim.Ama hayatımda ilk defa yalnız yaşamıyor olmayı istiyorum o girdiğinden beri hayatıma.Fikrimi değiştirmeden hemen bir mont alıp,çıktım sokağa. Bir gün önce yağan yağmur havayı yumuşatmış,tazeleştirmişti. Onu,kahverenkli gözlümü özledim.O gelirken kendisiyle beraber gün ışığınıda getirir hep.Gülümsediğinde gökyüzünde bütün mavilerden daha güzeldir o can tanemle.Sadece ikimiz olacağız.Gökkuşağının renkleri içinde saatlerce kaybolabilirim.Yada kımıldamadan durup bakabilirim uzun dakikalar boyunca. Yağmura,bulutlara,denize…Yada bir salkım üzüme.Yada gün boyunca evde ayna karşısında felsefe yapabilirim .Onun bir tek bakışıyla bütün savunma mekanizmam alt üst oluyor,içimi kıpır kıpır duygular kaplıyor.O varken güçsüzüm .Vücut ve ruh direncim iflâs ediyor.Olsun !Ben bu durumdan şikayetçi değilim ki…
Onu kendimde seviyorum.