Bilim dünyasının, ilacı ve aşısı henüz bulunamayan KOVİD’ de beslenmenin öneminin farkına varmasından mutluyum.
Frontiers in Physiology isimli dergide yayınlanan bir makalede omega 3 yağ asidi desteklerinin KOVİD’ de ölüme kadar giden ağır tablolara yol açan sitokin fırtınasını önleyebileceği üzerinde duruluyor:
Sitokin fırtınasının tedavisinde B6, B12, C, D, E ve folatla beraber çinko, demir selenyum, magnezyum ve bakırın sitokin fırtınasının tedavisinde anahtar rolleri vardır.
Bunlardan omega 3 yağ asitleri olan EPA ve DHA viral enfeksiyonlardaki biyolojik cevapları doğrudan etkiliyor, immun cevapları ve fonksiyonları modüle ediyor.
İnterlökin 6 (IL-6) ve İnterlökin1ß (IL-1β) diyetteki EPA ve DHA’ dan etkilenir.
Hayvan kaynaklı omega 3 yağ asidi olan DHA trombositlerin birbirine yapışmasını önleyerek pıhtılaşmayı da önler. KOVİD’ de yaygın pıhtılaşma ölüme kadar götürür.
Omega 3, akciğer hasarına ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı koruyucu olması yanında mitokondri fonksiyonlarını da iyileştirir.
Araştırmalara göre, trigliseritlerin azalması sitokin fırtınası gelişme riskini azaltıyor.
Korona ve sonrası için güçlü bağışıklık
Bizde de güçlü bir bağışıklık sistemi için beslenme ve besin desteklerinin önemine dikkat çekmek isteyen üç meslekdaşımız Korona ve sonrası için güçlü bağışıklık adıyla bir kitap yayınladılar (2).
Prof. Dr. Metin Özata, Dr. Atilla Bektaş ve Dr. Barış Türköz tarafından kaleme alınan kitap yeni elime geçtiği için henüz okuma fırsatım olmadı, okumam bittiğinde görüşlerimi yazacağım.
KOVİD’ de beslenme ve besin desteklerine verilen önemin kitap şeklinde vücut bulmasından büyük mutluluk duydum.
Gelelim neticeye
BİR: Korona salgını döneminde televizyonlarda gece yarılarına kadar ilaçların etki mekanizmalarından yan etkilerine, virüsün spike proteininden ACE-2 reseptörüne, vektör aşılardan mRNA aşılarına kadar halkın anlamayacağı ve hiçbir işine yaramayacak her şey konuşuldu ama bir gün de beslenmeyi ele alalım diyen çıkmadı.
İKİ: Bilim dünyasının, ilacı ve aşısı henüz bulunamayan KOVİD’ de beslenmenin ne kadar önemli olduğunu giderek daha iyi anlamasından son derecede mutluyum.
ÜÇ: Tıbbın ille de ilaç yazma sanatı olmadığını, birçok hastalığın sağlıklı gıdalarla adam gibi beslenme ile önlenebileceğini ve hatta bazı durumlarda tedavi bile edilebileceğini her hekimin bilmesi gerekiyor.