Bir ay kadar önce Çin’ de ortaya çıkan ve artık dünyanın birçok ülkesinde de görülen corona virüslerin sebep olduğu hastalığın yarattığı korku, hastalığın önüne geçti.
Dünya Sağlık Örgütü’ nün acil durum ilan etmesi de olayın üzerine tüy dikti.
Tüm dünyada bilinçli veya bilinçsizce bir “koronanoya” başladı, aldı başını gidiyor.
Virüslerin yayılma hızı felâket haberlerinin yayılma hızına yetişemez oldu.
İnşallah hasta sayısı bildirilenden kat be kat fazladır
Çin sağlık otoritelerinin son açıklamasında bir ay içinde hasta sayısının en son 7711 ve ölü sayısının da 170 olduğu bildirildi (1).
Hasta sayısının doğru olduğunu hiç sanmıyorum, gerçek hasta sayısı bundan kat be kat fazla olmalıdır diye düşünüyorum ki inşallah da öyledir.
Çünkü virüsü alanların çok büyük bir kısmının hastalığı ayakta hafif belirtilerle ve hatta hiçbir belirti göstermeden atlatıyor olmaları kuvvetle muhtemeldir.
Virüsü alanların sayısı ne kadar fazla ise ölüm oranı da o kadar düşük olacaktır.
Korona virüs yüzünden hayatını kaybedenlerin çoğunun ileri yaşlarda ve altta yatan ciddi hastalığı olan kişiler olması, erişkinler ve hele de gençler ve çocuklarda ölüm vakası bildirilmemesi de insanı umutlandırıyor.
Bu arada da Çin’ lilerin ölü sayısını müsamaha sınırlarının ötesinde düşük göstermediklerini temenni ediyorum.
Çin’ de her sene gripten 130 bin kişi ölüyor
CDC’ nin son araştırmasına göre her sene gripten tüm dünyada 291 ila 646 bin kişinin öldüğü tahmin ediliyor (2).
Buna göre dünya nüfusunun beşte birini oluşturan Çin’ de her sene 60 bin-130 bin kişi grip yüzünden ölüyor olmalıdır.
Grip sezonunun 4 ay olduğunu kabul edersek bu bir ay içinde Çin’ de grip yüzünden en az 15 bin kişinin ölmüş olması beklenir.
170 ölüm nerde, 15 bin ölüm nerde?
Amaç çok net: ABD ve Batı’nın korkulu rüyası Çin’i dünyadan izole edip ekonomisine ağır darbe indirmek.
Değerli gazeteci büyüğümüz Uğur Dündar’ ın şu tweeti corona virüsün “para-medikal” kısmını çok güzel özetliyor (3):
“Amaç çok net:
ABD ve Batı’nın korkulu rüyası Çin’i dünyadan izole edip ekonomisine ağır darbe indirmek.
Bunun için de korkutmak!
Öyle korkut ki, insanlar bırak virüse yakalanmayı, Çinli görünce korkudan ölecek hale gelsinler!..
Sonra da aşı üret ve sat!”
Meksika’ da kimse Corona birası içmez olmuş.
Bizde de maske takalım mı, çocukları okula gönderelim mi diye soranların haddi hesabı yok.
Yakında Çin böreğinden bile şüphelenenler çıkarsa şaşırmam.
Gelelim neticeye
Bilinçli bir korona virüs paranoyası yani “koronanoya” yaratıldığına, bunun ise tüm dünyaya korona virüsün kendinden çok daha kötü tesirleri olacağına inanıyorum.
Korona virüsü mü koronanoya mı daha tehlikeli?