İşçi ve işveren arasında fesih süresince yaşanan anlaşmazlıklardan birisi de ihbar tazminatıdır.
Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.
İş sözleşmeleri;
a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak
iki hafta sonra,
b) İşi altı aydan bir buçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,
c) İşi bir buçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,
d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta
sonra,
Feshedilmiş sayılmaktadır.
Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.
Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür.
İhbar süresinin bir kısmında çalışılıp bir kısmının ihbar tazminatı olarak ödenmesi mümkün değildir. Yani ya işçi veya işverenin diğer tarafa ihbar süresi kadar önceden fesih bildiriminde bulunulması ve günlük iki saat iş arama izni kullandırılması ya da ihbar süresine ait tazminatın (ihbar tazminatı) ödenmesi gerekmektedir.
Bazen işçinin ihbar süresine uymadan işi bırakarak başka bir şirkette çalıştığı görülmektedir.
Yeni işverenin sorumluluğu
Bulunmaktadır. Süresi belirli olan veya olmayan sürekli iş sözleşmesi ile bir işverenin işine girmiş olan işçi, sözleşme süresinin bitmesinden önce yahut bildirim süresine uymaksızın işini bırakıp başka bir işverenin işine girerse sözleşmenin bu suretle feshinden ötürü, işçinin
sorumluluğu yanında, ayrıca yeni işveren de aşağıdaki sayılan hallerde
a) İşçinin bu davranışına, yeni işe girdiği işveren sebep olmuşsa.
b) Yeni işveren, işçinin bu davranışını bilerek onu işe almışsa.
c) Yeni işveren işçinin bu davranışını öğrendikten sonra dahi onu çalıştırmaya devam etmesi durumunda birlikte sorumludur.