Bu merkezlerin faaliyete geçirilmesi için geçen yıl 450 bin TL’lik yatırım yapan Başkan Yılmaz, bu yılsonuna kadar bitirilecek yatırımlar için de 900 bin TL kaynak ayırdı.
Türkiye’nin en verimli iki tarım ovasına sahip Samsun’da Büyükşehir Belediyesi, kırsal kalkınma yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. Özellikle hayvancılığın yoğun olarak yapıldığı ilçelerde sütün verim süresini artırıcı modern entegre süt toplama merkezleri, süt sağım üniteleri, soğutma tankları yatırımlarına da ağırlık veriliyor. Büyükşehir Belediyesi, hem süt üretici birliklerini hem de geçimini hayvancılıkla sağlayan süt üreticilerini, gıda firmalarının en büyük tedarikçisi konumuna getiriyor.
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin geçen yıl Kalkınma Bakanlığı Doğu Karadeniz Projesi Kalkınma İdaresi Başkanlığı (DOKAP) işbirliği ile başlattığı Çiğ Süt Toplama Alt Yapısının İyileştirilmesi Projesi, başarıyla sürüyor. 2015-2016 yıllarını içeren proje kapsamında Samsun’a gelen DOKAP yetkilileri, geçen yıl yapılan yatırımları yerinde inceleyerek, memnuniyetlerini dile getirdi. Projenin amacı doğrultusunda sürdüğü ifade eden yetkililer, 2016 yılı için planlanan 6 süt toplama yatırımı ile alt yapı çalışmalarının DOKAP ve Samsun Büyükşehir Belediyesi arasında yapılan protokol gereği yılsonuna kadar bitirileceği bilgisini verdi.
Süt üreten 13 tane birliğin bulunduğu Samsun’da, oluşturulan entegre süt toplama merkezlerine bugüne kadar sütün depolanması için Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanlığı, ilçelere 300 kilogramlık 27 tane tank koyup jeneratörleri bağladı. Jeneratörlere bağlanan soğutucu tanklar, sağımdan sonra sütü süratle soğutarak, soğutmalı veya izolasyonlu süt toplama tankeri gelinceye kadar, muhafaza ediyor. Bu şekilde soğutulup muhafazaya alınan çiğ inek sütü, soğutma tanklarından vakumlanarak, süt üretimi sözleşmesi çerçevesinde toplanarak, işleme tesislerine satılıyor. Böylelikle istenilen standartta elde edilen sütün daha yüksek birim fiyattan satışı sağlanıyor. Projenin en önemli özelliği ise sütün ilk üretim basamağından itibaren hijyenik ortamda muhafaza edilmesiyle hem süt hem de tüketici sağlığı korunmuş oluyor. Projelerin tamamlanmasıyla alt yapı ve süt toplamada hijyen açısından sorun kalmayacak. Geriye sadece araçlarla dolaşılıp süt toplama işi kalacak.
Entegre süt toplama merkezleri yatırımları ile ilgili bilgi veren Büyükşehir Belediyesi Kırsal Hizmetler Daire Başkanı Mehmet Akif Özdemir, merkez oluşturulması ve süt soğutma tankları için Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz’ın talimatı ile geçen sene 450 Bin TL harcama yapıldığını söyledi. Bu yıl ise 900 bin TL harcama yapılacağını ifade eden Özdemir, süt için yapılan yatırımların bölge hayvancılığına ve süt üreticilerine büyük fayda sağlayacağını vurguladı.
Kırsal kesimde reçberlikle uğraşan çiftçi ve hayvancıların üretim, pazarlama ve ekonomik kazanımlarını artırmak istediklerini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, bu kesimlerin ekonomilerinin gelişmesinin aynı zamanda ilçeleri ve mahalleleri de kalkındıracağına inandıklarını kaydetti.
Bu amaçla geçen yıl Samsun Arıcılar Birliği’ne üye arıcılara 4 bin 80 adet termotaban, 3 bin 200 ana arı ile karabuğday ve arı otu tohum desteği verdiklerini hatırlatan Başkan Yılmaz, “Devletimiz, soğutulmuş süte büyük önem ve destek veriyor. Büyükşehir Belediyesi olarak biz de kırsal kalkınma yatırımlarımız kapsamında geçen yıl hayvancılıkla uğraşan süt üreticilerine yönelik DOKAP işbirliği ile ortak projeyi hazırlayıp hayata geçirmiştik. Çiğ sütün düzenli ve entegre şekilde toplanması ve soğutucu tanklarda muhafaza edilip verimin ve kalitenin korunması amacıyla şuan tüm ilçelerimizde alt yapılarıyla birlikte süt toplama merkezleri oluşturuyoruz. Bu yatırım, sütlerin hijyenik ortamda toplanmasını ve uzun süre depolanmasını sağlayacak. Ayrıca vatandaşın pazarlama imkanı artmış olacak. Bakanlığın süte verdiği desteğini de artacak yatırım, ülke ekonomisine önemli katkılar yapıp kalite artacak. Bu yatırım, Samsun’da ilktir.” değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye’de üretilen yaklaşık 10 milyon ton çiğ sütün sadece yüzde 25’iinin modern sanayi kuruluşlarında hijyenik olarak süt ve süt ürünlerine dönüştürüldüğünün altını çizen Başkan Yılmaz, “Geri kalanı ise sağlıksız koşullarda tüketiciye sunuluyor. Bu süt de oldukça sağlıksız koşullarda üretilip toplanmakta ve sanayi tesisine neredeyse işlenemeyecek düzeyde kötü kalite ile ulaşmaktadır. Katılan maddelerin çoğu asitliği nötralize edilmesi, sütün halk tabiri ile kesilmesini, çökmesini önlemekte ancak insan sağlığını ve son ürün kalitesini de olumsuz etkiliyor. Bunun dışında sütlerimiz antibiyotik de içermekte ve işleyici bundan yoğurt yapamayıp, peynire işlemekte. Kötü kaliteli bir hammaddeden hiçbir surette üstün kaliteli mamul üretilemeyeceği için modern tesislerde de uluslararası düzeyde rekabet edecek kalitede üretim mümkün olmuyor. Tüm nedenlerden dolayı biz de sütün sağlıklı koşullarda son tüketiciye ulaştırılması için sağıldığı andan işlendiği ana kadar olan sürede ideal hijyen kurallarına uymak ve bakteri oluşumunu önlemek ve kırsal ekonomiyi güçlendirmek amacıyla bu yatırımlara devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Güncelleme Tarihi: 28 Temmuz 2016, 09:38