Sözlerine, eserlerin ülkeye ve şehre kazandırılmasında emeği geçenleri tebrik ederek başlayan Erdoğan, Reyhanlı Barajı'nın Amik Ovası'nın taşkınlardan korunmasını ve sulanmasını sağlayacak, toprakların bereketini artıracak önemli bir yatırım olduğunu söyledi.
Erdoğan, barajın sulayacağı 585 bin dekar arazinin çiftçilere 451 milyon lirayı aşkın gelir artışı ve 52 binden fazla kişiye de ilave istihdam sağlayacağını aktardı.
Bu sulama alanının büyüklüğünün Hatay'daki toplam tarım arazilerinin yaklaşık dörtte birini ifade ettiğine işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Sulama projelerinin üç kısmından ikisinin ihalesi yapıldı. Ayrıca arazi toplulaştırma çalışmaları sürüyor. Göçmen kuşların güzergahında bulunan baraj bölgesinde ülkemizin en önemli kuş cennetlerinden birini de oluşturuyoruz. Bölgenin sık sık su baskınına uğramasına yol açan Afrin ve Karasu Çayları ile beslenecek Reyhanlı Barajı sayesinde artık Amik Ovası'nda bu afet riskinin de büyük ölçüde önüne geçilmiş olacaktır. Barajımızın 480 milyon metreküpü bulan su depolama hacmi, ortalama 7 baraja denktir. Böylece geçen yıl, daha önce 175 bin dekarı etkileyen su baskınlarının alanı 25 bin dekara kadar düşmüştü. İnşallah bu barajımızın hizmete girmesiyle Amik Ovası afetlerle değil, bereketiyle sembolleşen bir yer haline dönüşecektir."
"Hatay'ı da geliştirmeye, kalkındırmaya, büyütmeye devam edeceğiz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Afrin Çayı'nın suyunu baraja aktaracak ülkenin en uzun regülatörü ve en yüksek kapasiteli iletim hattının da bu projenin önemli bir parçası olduğunu belirtti.
Erdoğan, "Suriye sınırımıza yakın bir yerde 1977 yılında işletmeye alınan Tahtakale Barajı'nın gövdesini 9 metre yükselterek, depolama hacmini 2 katından fazla artırdık. Böylece barajın sulama alanını 109 bin dekardan, 344 bin dekar ilave ile 453 bin dekara çıkarmış olduk. Bu projenin sulamada ülkemize yıllık ekonomik faydası 350 milyon lira. Enerji üretimindeki ek katkısı da 80 milyon liradır. Ayrıca bu kapasite artışı sayesinde bölgede 31 bine yakın kişiye ilave istihdam sağlanacaktır." diye konuştu.
Taşkınların önüne geçilmesinde de bu kapasite artışının fayda sağlayacağına dikkati çeken Erdoğan, şunları kaydetti:
"Reyhanlı ve Tahtakale barajlarının toplam sulama alanı büyüklüğü 1 milyon 50 bin dekarı, yani Hatay'daki tarım alanlarının yarısını buluyor. Sulama projesinin ilk kısmını yatırım programına aldık. İnşallah en kısa sürede inşasına da başlayacağız. Ayrıca Büyük Karaçay Barajı'ndan sağlanan suları arıtma tesisinden geçirerek Hataylıların hizmetine sunuyoruz. Hizmete açacağımız arıtma tesisi ile şehir merkezimize ve 15 yerleşim yerine günlük 123 bin metreküplük içme suyu sağlanıyor. Görüldüğü gibi sulamasıyla taşkın korumasıyla içme suyu arıtmasıyla Hatay'ı her alanda suyun bereketine kavuşturuyoruz. Tabii Hatay'a yaptığımız baraj, sulama ve içme suyu yatırımları bunlardan ibaret değil. Son 18 yılda bu çerçevede Hatay'a 3 milyar liraya yakın yatırımla 7 baraj, 3 gölet, 13 sulama tesisi, 81 dere ıslahı, 5 içme suyu tesisi inşa ettik. Ayrıca halen 2 barajın, 2 göletin, 15 sulama tesisi, 5 dere ıslahı ve 1 içme suyu tesisinin inşası sürüyor. İnşallah şehrimize yapacağımız daha çok altyapı yatırımları var. Halkımızla el ele, gönül gönüle vererek ülkemizin diğer 80 vilayetiyle hep birlikte Hatay'ı da geliştirmeye, kalkındırmaya, büyütmeye devam edeceğiz."
Türkiye'nin dünyadaki kriz merkezlerinin tam göbeğinde yer almasına rağmen dimdik ayakta olmasını birlik ve beraberliğinin gücü yanında her alandaki sağlam alt yapısına borçlu olduğunu ifade eden Erdoğan, dün Konya'da şehir hastanesinden lojistik merkezine ve çevre yoluna kadar pek çok önemli eserin açılışını gerçekleştirdiklerini anlattı.
Erdoğan, öncesinde de Gaziantep'te 300 tesisi birden hizmete açtıklarını dile getirerek, yine Kuzey Marmara Otoyolunun bir kesimini, pek çok hastaneyi, Ankara-Niğde Otoyolunu, Roketsan Fabrikasını, teknoloji merkezlerini, güneş enerjisi fabrikasını ve sayısız eseri milletin hizmetine sunduklarını kaydetti.
Geçen 18 yılın her günü ülkeye ve millete eser kazandırdıklarını vurgulayan Erdoğan, eğitimden sağlığa, adaletten güvenliğe, ulaşımdan enerjiye, tarımdan sanayiye kadar her alanda Cumhuriyet tarihinin tamamında yapılanları beşe, ona katlayan yatırımları hayata geçirdiklerini söyledi.
Türkiye geliştikçe, büyüdükçe, güçlendikçe uluslararası alanda da gerekirse en zorlu mücadelelere girerek haklarını daha iyi savunabilir seviyeye geldiğini dile getiren Erdoğan, koronavirüs salgınının etkisiyle yeniden şekillenen küresel dünya düzenin de ülkenin hak ettiği yeri alması için gece gündüz çalıştıklarını söyledi.
"Her yerde mazlumların yanında yer alıyoruz"
Suriye'den Libya'ya Doğu Akdeniz'den Kafkasya'ya kadar her yerde dostların, kardeşlerin mazlumların yanında yer alırken aynı zamanda kendi geleceklerini de şekillendirdiklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Hatay, Suriye meselesinde en çok bedel ödemiş, en çok yük taşımış şehirlerimizin başında geliyor. Bombalı saldırılardan sığınmacı akınına kadar her türlü sıkıntıya göğüs gererek dünyaya insanlık ve kardeşlik dersi veren Hataylıların her birine şahsım, milletim adına şükranlarımı sunuyorum.
Esasen Hatay 1939'da ana vatana katılma kararı alarak bu konudaki duruşunu 80 yıl önce net bir şekilde ortaya koymuştur. Son dört yılda gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı ve İdlib harekatlarımızın buradaki kardeşlerimize vefamızın gereğidir. Sınırlarımız boyunca kurulmaya çalışılan terör koridorunu yıkarken, Suriyeli kardeşlerimizin yalnız olmadığını da gösterdik. Biz Suriye güvende ve huzur içinde olmadan Hatay'dan ve diğer sınır illerimizden başlayarak Türkiye'nin de güven ve huzur içinde olmayacağını biliyoruz. Tıpkı Balkanlarda, tıpkı Kafkaslarda, tıpkı Akdeniz'de olduğu gibi bu uzun güney sınırımızda da istikrar sağlanana kadar sahada aktif bir şekilde yer almayı sürdüreceğiz.
Terör örgütlerine ve onları kullanan güçlere ses çıkarmayanların konu Türkiye olunca her türlü ahlaki ilkeyi, hakkı, hukuku bir kenara bırakmaları bizi yolumuzdan döndürememiştir, döndüremeyecektir. Suriye'de halen var olan terör bölgeleri ya bize söz verildiği şekilde temizlenir ya da biz gider bunu kendimiz yaparız. İdlib'de yeni bir insanlık trajedisi yaşanmasına yol açacak hiçbir adımı asla kabul etmeyeceğiz. Sabrımızı zorlayan tacizler ve provakatif saldırılara hak ettikleri cevabı vermekte tereddüt göstermeyeceğiz."
Her konuda olduğu gibi Suriye'deki meselelerin çözümünde tercihin barış ve siyasi yollar olduğunu vurguyan Erdoğan, tüm dünya bu noktaya gelene kadar Türkiye'nin kendi yolunda ilerlemekte kararlı olduğunu söyledi.
"Siyasi ve sosyal gerilimlerin ülkeye ağır maliyetleri oldu"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin en büyük zenginliklerinden ve gücünden birinin de farklı köken, inanç ve meşrep sahibi vatandaşlarını aynı çatı altında ortak hedefler doğrultusunda birleştirebilme başarısı olduğunu söyledi.
Ülkenin bütünlüğünü, milletin birliğini, devletin gücünü kırmak için harekete geçenlerin hedefinde hep bu toplumsal zenginliğin yer aldığını ifade eden Erdoğan, geçmişte bunun acısının çok çekildiğini, siyasi ve sosyal gerilimlerin ülkeye ağır maliyetleri olduğunu, milletin bu oyunu gördüğünü ve kısa sürede yeniden ortak hedefler etrafında toplanmayı başardığını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ülkenin son dönemde verdiği mücadelelerin gerisinde bu büyük desteğin bu güçlü birliğe, irfana ve dirayete borçlu olunduğunu dile getirerek, "Bin yıldır bu toprakları vatan yapmak için omuz omuza mücadele eden bir ecdadın mirasçısı olarak inşallah daha çok başarılara birlikte koşacağız. Amacımız ülkemizi siyasi ve ekonomik olarak her alanda dünyanın en güçlü devletleri seviyesine çıkarmaktır." dedi.
"Türkiye Cumhuriyeti Devletinin vatandaşı olup da tüm güç ve imkanlarla hayata geçirmeye çalışılan bu hedeflere canı gönülden katılmayan, destek vermeyen kimse olamaz" diye düşündüklerini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ama maalesef ülkemizde kendi halkına ve devletine husumeti, hayatının ana gayesi haline getirmiş tuhaf bir kesim var. Bunların bıraktığı kirli izlere siyasetten medyaya ve meslek kuruluşlarına kadar her yerde rastlamak mümkündür. Bembeyaz bir örtünün üzerindeki küçük kara bir nokta mesafesindeki bu kesimler az olmalarına rağmen rahatsızlık vericidir. Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak rahatsız da olsak herkesi kucaklamanın görevimiz olduğunu biliyoruz. Ancak milli mücadelelerde ve milli meselelerde adeta düşmanın beşinci kolu gibi faaliyet gösteren bu kesimler kucaklanmak istemediklerini açıkça ortaya koyuyorlar. Emin olun şu anda yaptığımız baraj açılışı bile tıpkı diğer hizmetler ve yatırımlar gibi onları rahatsız ediyor. Rahatsızlıklarını açıkça dile getiremedikleri için her şeye çamur atarak, her türlü yalanı ve iftirayı fütursuzca ortaya saçarak sinsice saldırıyorlar. Hiç kimse kusura bakmasın, bu ülkeye ve bu millete husumet besleyenleri rahatsız etmeyi sürdüreceğiz."
Erdoğan, 81 vilayete yapılacak daha çok yatırımları olduğunu ifade ederek, ülkenin 83 milyon vatandaşına sunacak daha çok hizmetin de bulunduğunu kaydetti.
Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırmak için her alanda atılacak daha çok adımın olduğunu vurgulayan Erdoğan, gençlere 2053 vizyonlarını hayata geçirebilmeleri için büyük, güçlü ve zengin bir Türkiye bırakmakta kararlı olduklarını söyledi.
Erdoğan, "Bu kutlu yolda bizimle birlikte yürüyen herkesten Allah razı olsun. Kinleri ve hasetleri içinde boğulanları da milletimize havale ediyoruz." diye konuştu.
Erdoğan, açılışı yapılan projelerin hayırlı olması dileğinde bulunup, emeği geçenleri tebrik ederek, konuşmasını "Ömrümüz su gibi aziz olsun. Su medeniyettir." sözleriyle tamamladı.
Açılış törenleri
Konuşmasının ardından Reyhanlı Barajı, Afrin Çayı Davutlar Regülatörü ve Derivasyon Kanalı, Tahtaköprü Barajı Yükseltilmesi ve Hatay İçme Suyu Arıtma Tesisi Açılış Törenlerinin yapıldığı noktalarla bağlantılar kuran Erdoğan, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli ve diğer yetkililerden tesislerle ilgili bilgi aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, "Allah bol bereketli günler nasip etsin, ömrümüz su gibi aziz olsun inşallah. Ya Allah Bismillah. Tüm Hatayımıza hayırlı olsun." demesinin ardından, tören alanlarındaki butonlara basıldı.
Erdoğan, kurdele kesiminin yapıldığı noktalardaki yetkililerden makas ve kurdelelerin günün hatırası olarak kendilerinde kalmasını istedi.
Samsun Haber, Samsun Haberleri, Haber Samsun, Samsun, Haber, Son Dakika, Altinovagazete.com