TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Erbaş'ı hedef alan sözlere ve girişimlere tepki gösterdi.
Şentop, "Diyanet İşleri Başkanımızın şahsına, onun şahsı bahane edilerek İslam'a yapılmaya çalışılan saldırıyı şiddetle kınıyorum. Hukuk adına konuştuğunu iddia edenlerin, liyakat ve samimiyetten yoksunlukları apaçık ortadadır." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Varank, "Ali Erbaş hocamız çağları aydınlatan dinimiz İslam'ın hükümlerini dile getirdi. İslam ile olan dertlerini Sayın Ali Erbaş üzerinden görmeye çalışan bu ayak takımı iyi bilsin ki ebedi yurdumuzun üstünde ezanlar dinmedikçe sizin hükmünüz olmayacak." ifadelerini kullandı.
Varank'ın ifadeleri kısa sürede Twitter kullanıcılarından yoğun destek gördü.
Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli: Alçak saldırıları kınıyorum
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli de Twitter hesabından, "#AliErbaşYalnızDeğildir" başlıklı etiketle yaptığı paylaşımda, Diyanet İşleri Başkanı'nı hedef alan sözlere ve girişimlere tepki gösterdi.
Bakan Pakdemirli, "Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Hocamız Ali Erbaş yalnız değildir. Allah'ın emirlerini, yasak kıldıklarını anlatan, Allah'ın izniyle hiçbir zaman yalnız olmayacaktır. Hocamıza yapılan alçak saldırıları kınıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Selçuk: Diyanet İşleri Başkanımızın yanındayız
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk da Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Ramazan ayında ailelerimizi ve nesillerimizi korumak adına dini değerlerimizi hatırlatan Diyanet İşleri Başkanımızın yanındayız. Milli ve manevi değerlerimize saldıran her girişim, karşısında yine toplumu bulacaktır." ifadelerini kullandı.
AK Parti Sözcüsü Çelik: Tam bir terbiyesizlik
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik de Twitter'dan yaptığı açıklamada, İslami değerleri dile getirdiği için "Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş hakkında, Ankara Barosunun yaptığı faşist açıklamanın "tam bir terbiyesizlik olduğunu" belirtti.
Hukukçularımızı ve tüm demokratları kimin neyi konuşacağına dair saldırgan açıklamalarda bulunan Ankara Barosu’nu kınamaya davet ediyoruz.
— Ömer Çelik (@omerrcelik) April 27, 2020
"Faşizmin en küstah ve terbiyesiz hallerinden birinin bir baro adına yapılan açıklamada görülmesi ibretliktir" ifadelerini kullanan Çelik, insanların inandıkları değer sistemine göre konuşmasının en doğal hakkı olduğunu vurguladı.
AK Parti Sözcüsü Çelik, açıklamasında şunları kaydetti:
"Ankara Barosundan kafasını uzatan faşist zihniyet, Ali Erbaş'ı en temel haktan mahrum etmeye çalışan küstahça bir saldırganlık sergilemektedir. Ali Erbaş hocamıza 'Sesi çağlar öncesinden gelen bu şahıs' diye hitap ederek güya değerlerin zamana bağlı olarak kıymet sahibi olacağına inanan bir kafa her şey olur ama hukukçu olmaz. Zamanın geçmesine bağlı olarak insan haklarının ve hukukun itibarsız olacağını düşünen bir kafa bu. Asıl mesele bu baronun geçmişinin ve bugünün hukukun prensipleriyle ve demokratik değerlerle ne kadar uyuştuğudur. Her türlü vesayeti, hukuku ve demokratik değerleri ayaklar altına alırcasına destekleyen bir yapıdır bu."
AK Parti Sözcüsü Çelik, Ankara Barosu adına bu açıklamayı kaleme alanların, baro mensubu hukuk insanlarını ve hukuk değerlerini aşağıladıklarını belirtti. Bir baronun sahip olması gereken değerlerle konuşmayanların, başkalarına nasıl konuşacaklarını dayattıklarını kaydetti. Çelik, şöyle devam etti:
"Sayın Ali Erbaş'tan bahsederken, 'Anılan şahsın içinde bulunduğu takvim yılında yaşamasına rağmen bundan sekiz-dokuz nesil önceki büyükleriyle aynı' düşünmesi gibi eleştiri kılıfına sokulmuş terbiyesizlikler sıralamışlar. Bir baro açıklamasının bu kadar düşük bir anlayışla yapılması tarihe geçecektir. Aydınlanmadan nasibini almamış sözde bir 'Aydınlanmış despotizm' adına faşizmin en bilinen yargılarını sıralamış Ankara Barosu. Dini değerleri savunanları en azılı Stalinist yöntemlerle suçlayanların Türkiye'ye çektirdiği acılar biliniyor. Bundan hiç ders almayan bir hukuk kurumu olamaz. Olsa olsa aynı faşizmi savunma konusunda kararlı bir zihniyettir karşımızdaki. Türkiye’de herkesin kendi değer sistemi içinde konuşma hürriyeti esastır. Sorun İslami değerleri savunan Ali Erbaş hocamızın açıklamaları değil, demokratik değerlere göre buna saygı duyması gereken Ankara Barosunun bir kere daha militan bir baskıcılığa soyunmasıdır."
Çelik, Ankara Barosunun açıklamasında, Ali Erbaş hakkında, "halkı ellerinde meşalelerle meydanlarda 'cadı' diye kadın yakmaya davet etmesi" şeklinde ahlaksız bir ifadenin de geçtiğini belirterek, şunları ifade etti:
"(Cadı avı)na çıkmış olanın Ankara Barosu olduğu açıktır. Ali Erbaş hocamız ve arkadaşları tüm insanlık ve özellikle kadınlar için hikmetli ve hukuka dayanan bir dünya dışında bir söylem üretmiyorlar. İslam'ın değerlerini savunurken nefret suçlarıyla mücadele ediyorlar. Ankara Barosunun bu açıklamasını nefret suçunun ve ülkemize acılar yaşatmış faşist zihniyetin en net örneği olarak kaydediyoruz. Şiddetle kınıyoruz. Hukukçularımızı ve tüm demokratları kimin neyi konuşacağına dair saldırgan açıklamalarda bulunan Ankara Barosunu kınamaya davet ediyoruz.
Erbaş, ramazanın ilk cuma namazını Hacı Bayram Camisi'nde kıldırırken, hutbesinde, uyuşturucu, alkol ve eş cinselliğin İslam dinince haram kabul edildiğini, bunların insan sağlığına zararlarının bulunduğunu vurgulamıştı. Bu ifadeler üzerine bazı dernek ve barolar suç duyurusunda bulunmuştu.
Samsun Haber, Samsun Haberleri, Haber Samsun, Samsun, Haber, Son Dakika, Altinovagazete.com