Bafra’da, dünya kadınlar günü etkinlikleri çerçevesinde,”Kadın ve Demokrasi’ yürüyüşü düzenlendi. İlçe Merkezinde Askerlik Şubesi yanında başlayan yürüyüş, Cumhuriyet Meydanında son buldu.

       Yürüyüşe sendika başkanları, siyasi parti aday adayları ve vatandaşlar katıldı.

        Erkeklerinde destek verdiği yürüyüşte katılımcılar günün anlam ve  önemini belirten dövizler taşıdı. Kadınlara yönelik uygulanan şiddet protesto edildi.

                 ÜÇ SENDİKANIN BİRLİKTE YÜRÜYÜŞÜ İLGİ GÖRDÜ

       Yürüyüş sonunda sendikalar adına ortak açıklama yapan Ayşe Kama, “8 Mart eşit işe eşit ücret, günde sekiz saat çalışma ve doğum izni talepleriyle 1857 yılında başlattıkları eşitlik mücadelesinde hakları uğruna can verdiği gündür. Günümüzde 8 Martlar kadın sorunlarına çözüm önerilerinin kadınlara karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması ve kadına yönelik şiddete son verilmesi istemlerinin bir kez daha dile getirildiği gündür. Kadınlar dünya nüfusunun yaklaşık %50’sini ,yeryüzündeki toplam işgücünün üçte ikisini oluşturuyor. Ancak kadınlar dünya gelirinin %10 unu almakta ve dünyanın tüm mal varlığının % 1’ine sahip bulunmaktadır. Yaşamın bütün alanlarında çalışma alanında, istihdamda, karar alma mekanizmalarında, politikada kadınlar nüfusu oranında temsil edilmiyor. Bugün yeryüzünde her üç kadından biri şiddetin değişik biçimlerine maruz kalmaya devam ediyor. Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat’ta bindiği minibüsün şoförünün tecavüz girişimine direndiği için 19 yaşında Özgecan katledildi. Aynı gün ülkenin başka şehirlerinde adını bilmediğimiz dört kadın daha öldürüldü. Ocak 2014 itibariyle son bir yılda töre, taciz, tecavüz gibi nedenlerle 281 kadın öldürüldü. Biz bugün tecavüzcü ve katillerin tahrik indiriminden yararlanmasını istemiyoruz. Tecavüz ya da kadına şiddetin cezaları artırılmalı, iyi hal ya da tahrik indirimi uygulanmamalıdır. Ne yazık ki ülkemizde kadına yönelik şiddet her geçen gün artmaktadır.2014'ün ilk dokuz ayında 207 kadın cinayeti işlendi. Sadece aynı yılın eylül ayında 23 kadın erkek şiddetinin kurbanı oldu. Elini kaldırırken bir düşün, ben senin annenim, eşinim, kızınım, kardeşinim. Aynı ayda kadınların % 8.7 si tedbir kararlarına rağmen cinayete kurban gitti. O halde, kadına yönelik şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi için yasa ve sözleşmeler yetmez, ulusal eylem planı kapsamında süreklilik ve sorumluluk da gerekir. Yılda ortalama 32 kadın intihara sürüklenirken sadece 2014 yılında 142 kadın taciz ve tecavüz şikâyetinde bulundu. 202 kadın ise fuhuşa zorlandığı sebebiyle emniyet güçlerine başvurdu. Bugün burada kadınlarımızın toplumdaki yeri ve görevleri itibariyle birey olarak kişiliğini kazanması, kendini ifade edebilmesi, toplumda hak ettiği yeri alabilmesi için toplandık. Kadınların ihmal edildiği toplumların varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesi mümkün değildir. Biz burada kadın hakları diye ayrımda bulunmak istemiyoruz Kadın hakları ve insan hakları ayrı tutulamaz. Kadınlar da her yerde, herkes için geçerli haklara sahiptir.

Batılı ülkelerden önce seçme seçilme hakkına sahip olmamızı sağlayan büyük önder Atatürk, "Şuna kani olmak lazımdır ki, dünya üzerinde gördüğünüz her şey kadının eseridir" demiştir. O halde uğruna dağlar delinen kadınlar yeriniz sofrada öküzünüzden sonra değildir. Erkeklerle omuz omuza sürdürmeliyiz yaşam mücadelemizi. Son olarak, Dünyanın dört bir yanında, her renkten, her dilden, her ulustan kadının emek, eşitlik, adalet ve özgürlük mücadelesini selamlıyoruz” dedi.

      Basın açıklamasından sonra üç sendikanın öğretmen gurubu dağıldı.

      NAMIK AZGIN