Trouw Nutrition Türkiye, kış aylarında buzağı bakımında dikkat edilmesi gereken noktaları paylaştı.
Trouw Nutrition Türkiye'den yapılan açıklamada şirket uzmanlarının kış mevsimi aylarına doğru hayvan bakımına dair dikkat edilmesi gereken noktalarla ilgili verdiği bilgiler yer aldı.
Buna göre, soğuk kış aylarında buzağılar genellikle termal konfor bölge aralıklarının altındaki sıcaklıklara maruz kalıyor. Bu dönemlerde buzağılara uygun bir bakım sağlanamadığı takdirde buzağılar kendilerini sıcak tutmak için mevcut enerjilerini büyüme ve gelişme ihtiyaçlarının yanında ayrıca ısı üretimi için de kullanıyor.
Soğuk kış şartlarında buzağıları sıcak tutmanın yolları arasında "doğru ve dengeli hayvan besleme yöntemleri" yer alıyor.
Buzağılar mevcut besleme programlarında günde minimum 8 litre yüksek kaliteli buzağı maması ya da pastörize süt tüketmiyorsa, sunulan süt miktarının bu seviyelere çıkartılması gerekiyor.
Çok soğuk dönemlerde iki öğünlü besleme programı da buzağıların ihtiyaçlarını tam olarak karşılayamadığından özellikle bu dönemlerde beslemenin 3 ve daha fazla öğün şeklinde gerçekleştirilmesi gerekiyor.
Yeni doğan buzağıya hem pasif bağışıklığın sağlanması hem de zengin besin içeriğinden dolayı mümkün olan en kısa sürede 4 litre kaliteli kolostrum verilmesi önem taşıyor. Kolostrumla besleme sürecinin her 6-8 saat aralığında ikişer litre olmak üzere 48 saat boyunca devam ettirilmesi gerekiyor.
- Yemi tüketimi buzağıların ileri dönem performansını olumlu etkiliyor
Pastörize süt veya kaliteli buzağı maması haricinde buzağıların erken yaşta buzağı yemi tüketmesi ilerleyen günlerde daha yüksek kuru yem tüketebilmesi açısından önem taşıyor. Yüksek enerji seviyesine sahip ve kaliteli protein kaynakları içeren bir buzağı yemi ile buzağıların besleme programlarına katkı sağlamak mümkün hale geliyor.
Buzağılara günün belirli periyotlarında ılık su vermek onun sıcak kalması için diyetten gelen enerjiyi harcama ihtiyacını azaltıyor. Böylece buzağı, enerjisini büyüme için kullanabiliyor. Ayrıca su alımının ilerleyen yaşlardaki buzağılar için rumen gelişimini hızlandıracağını, rumen fermantasyonundan daha fazla ısının üretilmesine yol açacağını ve buzağı yemi alımını teşvik edeceğini de unutmamak gerekiyor.
- Vitamin ve mineral eksikliği önemli sağlık sorunlarına yol açabiliyor
Vitamin ve mineral eksikliğinde buzağılarda önemli sağlık sorunları yaşanabiliyor. A vitamini eksikliğinde büyüme hızı yavaşlarken, yetersiz D vitamininde bazı kemik hastalıkları meydana gelebiliyor. E vitamini yüksek antioksidan etkisiyle buzağıları oksidatif strese karşı koruyor.
K vitamini kanın pıhtılaşma olayını etkilerken, B grubu vitaminlerinin eksikliğinde; büyümede gerileme, iştahsızlık, ağız ve göz kenarındaki deride bozulma, ishal, bitkinlik ve zayıflık gibi sorunlarla yaygın olarak karşılaşılabiliyor.
Mineraller ise kas ve sinirlerin uyarılmasından vücuttaki asit-baz dengesine kadar hayvansal organizmada farklı fonksiyonlar açısından büyük önem taşıyor.
Magnezyum noksanlığında büyümede gecikme, aşırı duyarlılık ve tetani, potasyum eksikliğinde kaslarda zayıflama ve ishal gözlemlenebiliyor. Mikromineral noksanlıklarında canlı ağırlık kazancında azalma, enfeksiyonlara karşı duyarlılık, tüy yapısında ve eklemlerde bozulmalar en sık rastlanan sorunlar olarak öne çıkıyor.
- Doğum sonrasında ortamın sıcaklığına dikkat edilmeli
Yeni doğan bir buzağıda yalnızca sadece yüzde 3-4 vücut yağı ve az miktarda kahverengi yağ adı verilen özel bir yağ tabakası bulunuyor. Bu yağ tabakasının tek görevinin doğumdan sonra enerjiyi ısı olarak açığa çıkarmak olduğu biliniyor. Bu rezervi tam anlamıyla tüketmemek için buzağıların doğumdan sonra hızlı bir şekilde kurutulması önem taşıyor.
Doğum alanlarının tamamen kuru ve sert hava akımlarını önleyici bir özellikte olması gerekiyor. Çok soğuk havalarda buzağılara onlar için özel tasarlanmış battaniye giydirmek ısı yalıtımı sebebiyle onları sıcak tutmaya yardımcı oluyor.
Buzağıların temiz, kuru ve bol altlıklı bir yatak sistemine sahip olması ısı yalıtımı sağlanması açısından önem taşıyor. Soğuk dönemlerde buzağı alanlarındaki hava kalitesi de dikkat edilmesi gereken noktaların başında geliyor. Buzağı alanı içerisinde iyi bir hava sirkülasyonu yoksa oluşan sıcaklık ve nem, patojen risklerin gelişimine neden olabiliyor. Bu durum sürü genelinde hastalık riskini artırabiliyor. İSTANBUL (AA)