KASTAMONU (AA) - ÖZGÜR ALANTOR - CİHAN OKUR - Kastamonu'nun Bozkurt ilçesinde bulunduğu evde Ezine Çayı'nın debisinin yükseldiğini gören ve çay kenarındakileri bağırarak uyarmaya çalışan Ezgi Akın, o anları cep telefonu kamerasıyla kaydetti.
Tatilini geçirmek için ailesinin yaşadığı Bozkurt'a gelen ve Ezine Çayı kenarındaki bir binanın üçüncü katında kalan Akın, sel felaketinin yaşandığı anlara şahitlik etti.
Akın, AA muhabirine, çayda yükselme olduğunu fark ettiğini ve çayın kenarındakileri uyarmaya çalıştığını söyledi.
"Çayın kenarına çok yakın oturuyorduk. Aramızda sadece bir cadde var. Çayda yükselme ve tomrukların gelmeye başladığını gördüğümde bir şeylerin olacağını anladım. Çay kenarındaki vatandaşları çok uyardım." diyen Akın, yaşananları şöyle anlattı:
"Çay kenarında 8 kişi olduğunu gördüm. Bir kısmı araçlarını almak için inmişti, bir kısmı da çayın yükseldiğini görünce görüntüsünü çekmek için gitmişlerdi. Ben yüksekte olduğum için aşağıda olanlardan ziyade suyun ne seviyede geldiğini daha iyi görüyordum. Çay kenarındakilere 2-3 dakika boyunca yalvardım, kaçmalarını söyledim. Onlara çok seslendim. 'Çay geliyor, ne işiniz var orada, kaçın' diye bağırdım. Sesimi mi duyuramadım önemsemediler mi bilmiyorum. Son anda beni fark edenler oldu, kaçanlar da oldu ama onlar ne durumdalar bilmiyorum. Son durumlarını görmedim."
- "Yıkılacak mı yıkılmayacak mı bilmeden 27 saat boyunca kurtarılmayı bekledik"
Yaşanan felaketin ardından apartmanda mahsur kaldıklarını dile getiren Akın, şöyle devam etti:
"Kum mikserleri kamyonlar, arabalar hepsi suda sürükleniyordu. Evimiz çayın kenarında olduğu için beton mikseri, araçlar binamıza çarptı. İki çocuğum ve annem çok panik yaptı. Biz üçüncü kattaydık. İkinci katın merdiven seviyesine kadar su gelince komşularla terasa çıktık. Binamız sallanmaya başladı. Su seviyesi düşünce bizim kata indik. Tomrukların çarpış sesi, binanın altındaki uğultu hala kulaklarımda. O uğultu çok farklı bir şeydi. Sanki, binanın altında obruk vardı ve bütün su oraya boşalıyordu. Gelen tomruklar binanıza vuruyor...Yıkılacak mı yıkılmayacak mı bilmeden 27 saat boyunca kurtarılmayı bekledik."
Kendilerini kurtaran herkese teşekkür eden Akın, "Sabah önümüzdeki yol da yıkıldı. O yıkılınca daha çok panik yaptık. Önce çatıya çıktık. Helikopterle alacaklarını söylediler, sonra dalgıçlar geldi bizi havalandırmadan aşağıya indirerek botlarla çıkardılar. Gerçekten AFAD ve diğer yardım kuruluşlarından Allah razı olsun. Bize etten bir duvar ördüler. Bazı arkadaşlar yere yatıp sırtına bastırarak bizi botlara bindirdiler. Yüksek yerlerden yaşlılarımızı sırtlarına bastırarak indirdiler. Canla başla çalıştılar." ifadelerini kullandı.