Maden şehitleri yakınlarının, "istihdam yasası" sevinci

- Zonguldak'ta yaşayan maden şehidi yakınları, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen 2003-2014 arası maden kazalarında ölenlerin yakınlarına istihdam hakkı verilmesi ve tasarının tarih kapsamının genişletilmesi konusunda çalışma yapılması için partiler arasında mutabakata varılmasını sevinçle karşıladı - Zonguldak Maden Şehitleri Aileleri Derneği Başkanı Yiğit: - "2003-2014 yıllarını kapsayan ailelerimiz için sevindirici bir olay. Milletvekillerimiz bize, 'bu sınırın kalkacağını, sınırlandırmanın genel kurulda düzeltileceğini' söylediler. Sözlerinin arkasında olacaklarına güveniyorum" - Oğlu madende ölen Şeker: - "Bize destek çıkan ve yanımızda olan Başbakanımıza, milletvekillerimize çok teşekkür ederiz. Acı aynı acı, yürek kanıyor ama inşallah bu yüreğimizin kanamasını biraz dindirmeye çalışırlarsa ne mutlu bize"

Maden şehitleri yakınlarının,

ZONGULDAK (AA) - GÖKHAN YILMAZ - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen "torba tasarı"yla, 2003-2014 tarihlerinde madenlerde meydana gelen kazalarda ölenlerin yakınlarının kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilecek olması Zonguldak'ta yaşayan maden şehidi yakınlarını sevindirdi.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Vergi Kanunları ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapan "Torba tasarı"nın 65. maddesine göre, 10 Haziran 2003 ile 13 Mayıs 2014 tarihlerinde kömür ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının eş ve çocuklarından biri, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden biri olmak üzere toplam bir kişi kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilecek.

Öte yandan düzenlemenin tarihle ilgili kapsamının genişletilmesiyle ilgili Genel Kurul aşamasında çalışma yapılması için partiler arasında mutabakata varılması, madenlerde hayatını kaybedenlerin yakınları tarafından mutlulukla karşılandı.

Zonguldak Maden Şehitleri Aileleri Derneği Başkanı Çetin Yiğit, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Soma'da madencilere verilen hakların devrim niteliğinde olduğunu söyledi.

Bu haklardan yararlanmak için çeşitli müracaatlarda bulunduklarını belirten Yiğit, "En son Başbakanımız kente geldiğinde bize müjdeyi açıkladı. Biz o gün çok sevindik, ağlamaklı olduk. Sonradan torba yasa hazırlanırken 2003-2014 olarak çıkınca bizi biraz üzdü. Milletvekillerimizin organize ettiği Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızla beraber bir toplantı gerçekleşti. Allah razı olsun Bakanımızdan. Bizi oraya dernek olarak çağırıp taleplerimizi dinlemesi bile bizim için büyük bir onur. Sorunlarımızı ona iletebildik. Bakanımız, 'Konunun takipçisi olacağım.' dedi." diye konuştu.


- "İnşallah bu düzenleme tarih sınırlaması kalkarak geçecek"

Yiğit, TBMM Genel Kurulu'nda süre sınırlandırmasının kaldırılmasına yönelik bir çalışma gerçekleştirilmesi konusunda partiler arasında mutabakata varıldığını hatırlatarak, şöyle devam etti:

"Buradaki durumu düzelteceklerine inanıyorum. Bu tarih sınırlaması kalkarsa 400 kişi daha faydalanacak. Bu toplam 800-900 kişiyi geçmeyecek. 1974'ten bugüne kadar şehit olan kardeşlerimiz toplam bin 810 kişi. Ama bunların bin tanesi bir şekilde kendi imkanlarıyla zaten işe girdi. Burada faydalanacak sayı 800-900 kişiyi geçmiyor. Bu kişilere ayrım yapmanın hiçbir anlamı yok. Ayrım yapmayacaklarına inanıyorum. İnşallah bu düzenleme tarih sınırlaması kalkarak geçecek. Bu gelişme Meclis Genel Kurulu'nda düzeltilmek üzere gönderilmesi bile bizim için umut oldu. 2003-2014 yıllarını kapsayan ailelerimiz için sevindirici bir olay."


- "Hiçbir zaman ümidimizi yitirmedik"

Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Kozlu Müessese Müdürlüğünde, 7 Ocak 2013'te, metan gazı püskürmesi sonucu hayatını kaybeden 8 işçiden iki çocuk babası Ahmet Şeker'in (30) annesi Havva Şeker de geçen beş yıla rağmen oğlunun acısının dinmediğini anlatarak, seslerini duyurmak için mücadele ettiklerini dile getirdi.

Hiçbir zaman umutlarını kaybetmediklerini aktaran Şeker, "Sesimizi duyurduğumuza inanıyoruz. Sesimizi duyanlardan ve özverili olanlardan Allah razı olsun. Şehit madenci yakını geçen gün bana, 'Ben de girecekmişim işe.' deyince kendimi unutup ona ağladım. Bir dilim ekmeğe muhtaç insanlar var. Bize destek çıkan ve yanımızda olan Başbakanımıza, milletvekillerimize çok teşekkür ederiz. Allah kimseye bir daha böyle acılar göstermesin. Acı aynı acı, yürek kanıyor ama inşallah bu yüreğimizin kanamasını biraz dindirmeye çalışırlarsa ne mutlu bize." ifadelerini kulandı.

Aynı müessesede yaşamını yitiren maden işçisi Satılmış Arslan'ın eşi Çiğdem Arslan ise yaşanan gelişmelerin kendilerini mutlu ettiğini vurgulayarak, "Biz hiçbir zaman ümidimizi yitirmedik. Devletin bize sahip çıkacağını biliyorduk." diye konuştu.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER