BARTIN (AA) - SELİM BOSTANCI - Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Ankara Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı'na yapılan saldırıda şehit düşen Özel Harekat Camisi İmamı Mustafa Yaman'ın ailesi, bir yandan şehit ailesi olmanın gururunu yaşarken, diğer yandan da evlatlarından geriye kalan hatıralarla acılarını hafifletmeye çalışıyor.
Bartın'ın Kumluca beldesi Çubuklu köyünde yaşayan Mehmet Yaman, şehit babası olmanın haklı gururunu yaşarken, ağabey Mevlüt Yaman ise arkasında ailesini bırakmak pahasına hiç düşünmeden kardeşi gibi ülkesi için canını vereceğini ifade ediyor.
15 Temmuz gecesi Gölbaşı'ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı'na düzenlenen saldırıda oğlunu şehit veren anne Kezban Yaman, acısını dindirmek için evladının kabrini ziyaret ediyor ve fotoğraflarına bakıyor.
Anne Yaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, aradan 2 yıl geçmesine karşın oğlunun acısının dün gibi taze olduğunu ve her an oğlu gelecekmiş gibi hissettiğini söyledi.
Oğlunun şehit düştüğünü eşiyle gittiği hastanede yakınlarından öğrendiğini ifade eden Yaman, "Hastaneye ulaşmıştık ve mahşer yeri gibiydi. Hastanede 'Ben oğlumu görmek istiyorum.' diyordum. Bana 'Yoğun bakımda, nefes alıyor.' diyorlardı tabii inanmıyordum. Bana su ve hap içirmek istiyorlardı. Ben de 'Bana sakın hap içirmeyin, beni hataya düşürmeyin. Ben oğlumun acısını da sevincini de bilinçli yaşamak istiyorum.' diye bağırıyordum. Gelinimin ağabeyine 'Bana doğru söyle, oğlum nefes alıyor mu?' dedim. 'Başımız sağ olsun.' dedi. Dünyam o anda yıkıldı, herkes başıma toplandı. Sonra apar topar beni eve getirdiler." şeklinde konuştu.
- 15 Temmuz öncesi oğlu için yiyecek hazırlamış
15 Temmuz öncesi Ramazan Bayramı'nda memleketine gelemeyen oğlunu ziyarete gitmek için hazırlık yaptığını anlatan anne Yaman, şöyle devam etti:
"15 Temmuz'dan birkaç gün önce 'Oğlumun yanında gideceğiz.' diye kendisine süt, yoğurt, peynir, tereyağı ve sebze gibi bir şeyler hazırlamıştım. O gece eşim, oğlumun saldırıda yaralandığını ve Ankara'ya gideceğimizi söyledi. Apar topar yola çıktık. Ben sağ olduğuna inanıyordum, umudumu yitirmemiştim. Seradan topladığım, evde hazırladığım şeyleri de 'birlikte yeriz' diye yanımda getirdim ama onları yemek nasip olmadı. 'Fetullahçı' denen terör örgütünü devlete, Allah'a havale ediyorum. Devletimize güveniyoruz, inşallah yavrularımızın kanı yerde kalmayacak. Bizim gibi başkaları ağlamayacak. Vefatının üzerinden 2 yıl geçti, hala akşam toprağa verecekmişiz gibi canımız yanıyor."
Şehidin ağabeyi Mevlüt Yaman da asker üniforması giymiş darbecilerin Türk milletinin, gözünü kırpmadan vatan için canını verebilecek vatansever insanların üzerine bomba atmasının, kurşun sıkmasının herkesin canını yaktığını anlattı.
İki yıl geçmesine karşın acılarının hala taze olduğunu ifade eden Yaman, duygularını şöyle dile getirdi:
"Ne zaman mezarının başına gelsek annem, babamla ağlıyoruz. Tekrarını yaşamak istemiyoruz. Memleketimizi, bayrağımızı seviyoruz. Mezarının başında bayrağımız dalgalanıyor. Bu bayrak hepimizin, ülke hepimizin. Devletimizden, hükümetimizden bu hainlerden hesap sorulmasını istiyoruz. Geçen haftalarda gördük bu FETÖ hala içimizde. Adil Öksüz’ü arayan ekibin başındaki polisin FETÖ'den tutuklandığını öğrendik. Hala temizlenmiş değiller. Birçok kişi tutuklandı ama elebaşlarının hala içimizde olduğunu düşünüyorum. Devletimizin daha gayretle bu hainlerden hesap sorulmasını ve ülkenin başına bir daha böyle bir şey gelmemesi için var gücüyle çalışmasını bekliyoruz. Vatanımız sağ olsun, bayrağımız dalgalansın, ezanımız dinmesin İnşallah. FETÖ'nün elebaşı ülkemize getirilmedikçe ve hesabı sorulmadıkça benim içim asla soğumayacak."
- "Gözlerimle onu delmek istiyorum"
Kardeşinin de şehit düştüğü Gölbaşı'ndaki saldırıda, bombayı atan hainin müebbet hapis cezası aldığını bildiğini ve en büyük arzusunun o kişinin yüzüne bakmak olduğunu aktaran ağabey Yaman, "Devletimiz izin verirse o hainin karşısına çıkıp gözlerinin içine bakmak istiyorum. Yüzümüze nasıl bakacak? Ülkesini biraz seven bir insan olsaydı omzundaki Türk bayrağıyla o düğmeye basarken, bombayı atarken 50 kere düşünmesi gerekirdi. O bakışlarımdan bir şey anlamayacaktır ama ben bakıp, gözlerimle onu delmek istiyorum. Özel Harekat Daire Başkanlığı'nda kardeşimle beraber 51 şehit verildi. Onların ailelerinin yüzüne nasıl bakacak." diye konuştu.
Ülkesi için canını seve seve vermeye hazır olduğunu da aktaran Yaman, "Ülkede bir 15 Temmuz daha yaşansa bir an bile düşünmeden arkamda bir evladım var, inşallah ikinci çocuğum da olacak, bir an bile tereddüt edipte 'arkamda kimi bırakıyorum' demeden kardeşim gibi ülke için canımı veririm. Kardeşimin vefatı, şehadeti hepimizin canını yaktı ama bir yandan da gurur duyuyoruz. Geride güzel bir hikaye bıraktı. Ben şehit olursam benim de vatan için bir hikayem kalır." dedi.