"2019, fon akışı açısından bu yıldan daha iyi olacak"

- Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız: - "Yatırımcılar şu an için Türkiye'ye temkinli yaklaşıyor ancak günün sonunda yine bu kapıdan içeri girecek ve kazanan yine Türkiye olacaktır. Bu noktada fon akışı açısından gelecek yıl daha iyi olacak diye düşünüyorum" - "Türkiye, kendi coğrafyası içinde güçlü bir pozisyona sahip. Bulunduğumuz coğrafya yatırıma aç. Tüketimin yoğun ve yaklaşık 350 milyon nüfusun olduğu bir bölgeden bahsediyoruz. Bu açıdan bizim ihtiyacımız olan ülkede yabancı yatırımcıyı çekebilecek reçeteleri sunup yerli yatırımcının da daha katma değerli ürünler üretebileceği bir plan yapmak" - "Türkiye'deki teşvik sistemi hiçbir ülkede yok. Teşviklerin bu haliyle 2019'da da devam etmesi gerek ama bunların anlatılması, tanıtılması ve faydalarının yatırımcıya izah edilmesi konusunda eksiğiz. Burada bir şeyler yapılabilir. Diğer taraftan çok fazla teşvik var. Belki bunların bir şekilde toparlanıp daha az kalemde, daha etkili bir sunuma dönüşmesi fayda sağlayacaktır" - "Bir ekonomide yatırımlar açısından faiz, enflasyon ve döviz olmak üzere 3 ana unsur var. Biz bunların 3'ünü de aşağıda tutmak için çabaladık ama maalesef bu en iyi ekonomilerde bile çok zor bir iş. Belki bugün için faizi biraz daha yukarıda tutup enflasyon ve dövizi aşağı çekecek, daha sağlıklı büyümeyi yakaladığımızda da otomatik olarak faizi düşürecek bir plan lazım"

İSTANBUL (AA) - BELGİN YAKIŞAN MUTLU - Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız, fon akışı açısından 2019'un bu yıldan daha iyi olacağını belirterek, "Türkiye kendi coğrafyası içinde güçlü bir pozisyona sahip. Bulunduğumuz coğrafya yatırıma aç. Tüketimin yoğun ve yaklaşık 350 milyon nüfusun olduğu bir bölgeden bahsediyoruz. Bu açıdan bizim ihtiyacımız olan ülkede yabancı yatırımcıyı çekebilecek reçeteleri sunup, yerli yatırımcının da daha katma değerli ürünler üretebileceği bir plan yapmak." dedi.

Hakkı Yıldız, AA muhabirine Türkiye ekonomisi açısından 2018'de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi, 2019'dan beklentilerini paylaştı.

Son 3-4 yıldır Türkiye'nin hem iç hem de dış birçok sorunla mücadele ettiğini anlatan Yıldız, dünyada bu kadar problemle karşılaşıp, bu şekilde ayakta kalabilen başka bir ülke bulunmadığını vurguladı.

Yıldız, Türkiye'nin sermayesinin güçlü olduğunu, tüm sorunlara rağmen plan yapılabildiğini ifade ederek, 2018'in zor bir yıl olarak geçtiğini, bu zorlukların yansımalarının 2019'da da görülmeye devam edeceğini söyledi.

Gelecek yılın mart ayında yerel seçimlerin yapılacağını anımsatan Yıldız, "Belediyeleri ekonominin kılcal damarları gibi düşünmek lazım. Hizmetlerin doğru ve zamanında yapılmasıyla seçim sonrasında bugünden daha iyi bir gelecek beklentisi olacaktır. Hükümetin açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nı uyguladığını, bu uygulamanın yurt dışında da kabul gördüğünü düşünüyorum. Seçimle beraber yerel yönetimlerde doğru bir politikayla 2019'un ilk çeyreği itibarıyla kaldığımız yerden devam ederiz." diye konuştu.

Yıldız, teşviklerin kesinlikle 2019'da da devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Türkiye'deki teşvik sistemi hiçbir ülkede yok. Teşviklerin bu haliyle devam etmesi gerek ama bunların anlatılması, tanıtılması ve faydalarının yatırımcıya izah edilmesi konusunda eksiğiz. Burada bir şeyler yapılabilir. Diğer taraftan çok fazla teşvik var. Belki bunların bir şekilde toparlanıp, daha az kalemde, daha etkili bir sunuma dönüşmesi fayda sağlayacaktır. Bir yatırımcı teşviklerde, yaptığı yatırımın geri dönüşüyle alakalı dönüşlere bakar. Bu açıdan kurumlar vergisi indirimi ve SGK teşviki yatırımlar açısından çok ciddi önem taşıyor. Bunların 2019'da da devam ediyor olması bizim açımızdan çok sevindirici."

- "Yatırımlar açısından 2019'a olumsuz bakmak için hiçbir neden yok"

Hakkı Yıldız, yabancı yatırımlar açısından ülkede güven ortamının tesisinin önemine işaret ederek, "Şeffaf, adaletli ve öngörülebilir bir ülke profili çizmek lazım. Bu her yatırımcı için geçerli." dedi.

Yatırımcıların ülkeye yaptığı ilk yatırımın tanıma amaçlı olduğu, aldığı ekonomik faydaya bakarak devam eden girişimlerde bulunduğunu anlatan Yıldız, bunun için çizilen profilin önemli olduğunu vurguladı.

Yıldız, yatırımcıların mali anlamda da desteklenmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Bankacılık anlamında yatırımların desteklendiği bir ülke olunması lazım ki bu Türkiye'nin güçlü kaslarından biri. Türkiye'de bankacılık sistemi, yatırımlara destek veren bir bakış açısına sahip. Elimizde malzeme var, sadece bunları harmanlayıp, güzelce sunduğumuzda yatırımlar açısından 2019'a olumsuz bakmak için hiçbir neden yok." değerlendirmelerini yaptı.

Ekonomi yönetimi tarafından Yeni Ekonomi Programı'nda gelecek yıl için belirlenen makro ekonomik hedeflere de değinen Yıldız, şunları söyledi:

"Ben belirlenen hedefleri gerçekçi buluyorum. Aynaya bakınca kişinin kendisinin ne olduğunu görmesi önemli. Büyüme için yüzde 2,3'lük hedef, hükümet tarafının da resmi iyi analiz ettiğini gösterdi. Bu rakam yüzde 4-5 olarak telaffuz edilseydi, hiçbir yatırımcı güven duymazdı. Hükümet şeffaflığını ortaya koyarken, her yavaşlamanın ardından bir büyümenin geleceği mesajını verdi. Bunu yatırımcı olarak çok pozitif buluyorum. YEP'in Türkiye'nin gerçeğini yansıttığı ve yavaşlamayı göstermekle geleceğe inancı daha da pekiştirdiğini düşünüyorum. Bir seferde 7'yi görmektense kademeli büyümeyi tercih ediyorum. Zaten gelişmiş ülke seviyesine çıkmanın kuralı bu. Daha az büyüme oranları ile daha uzun süreli bir büyümeyi yakalayıp, daha rahat edebileceğiz."

- "Türkiye ekonomisi için şu anki faiz oranları sürdürülebilir değil"

Hakkı Yıldız, yatırımlar açısından faiz oranlarının seviyesinin kritik nitelikte olduğundan bahsetti.

Faiz oranlarının yüksekliğinden ziyade, yüksek olmasının gerekçelerinin tartışılması gerektiğini anlatan Yıldız, "Bu gerekçelere çözüm bulunup uygulandığında, sorun ortadan kalkacaktır." dedi.

Yıldız, Türkiye ekonomisi için şu anki faiz oranlarının sürdürülebilir olmadığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bir ekonomide yatırımlar açısından faiz, enflasyon ve döviz olmak üzere 3 ana unsur var. Biz bunların 3'ünü de aşağıda tutmak için çabaladık ama maalesef bu en iyi ekonomilerde bile çok zor bir iş. Belki bugün için faizi biraz daha yukarıda tutup enflasyon ve dövizi aşağı çekecek, daha sağlıklı büyümeyi yakaladığımızda da otomatik olarak faizi düşürecek bir plan lazım. Mantalite olarak yüksek faize kesinlikle karşıyım. Yüksek faiz demek hem yerli hem yabancı yatırımların azalması demek ama faiz düşsün diye diğerlerini de yükseltmemek lazım. Çünkü enflasyon ve döviz ithalatçı bir ülkede faizden daha çok olumsuz etki yaratıyor."

- "Gelecek yıl, 2018'den daha fazla yabancı kaynak girecek"

Hakkı Yıldız, yabancı yatırımcının Türkiye'yi anlamadığını ve çözemediğini belirterek, bunun eskiden beri değişmediğini ifade etti.

Bugün bu kadar saldırıya karşı Türkiye'nin hala nasıl ayakta durabildiği konusunun anlaşılamadığını dile getiren Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Avrupalılar ürkektir, kapısının önündeki olaydan kaçıp güvenli yere kapanır. Türk halkı olaydan kaçmaz, olayın bulunduğu yere gidip 'ne oluyor' diye bakar. Onun için yatırımcılar şu an için Türkiye'ye temkinli yaklaşıyor. Sürecin yönetilip yönetilemeyeceğini, sürdürülüp sürdürülemeyeceğini anlamaya çalışıyor. Ancak günün sonunda yatırımcılar yine bu kapıdan içeri girecektir ve kazanan yine Türkiye olacaktır. Yatırımcılar o evhamlarının bir iki yıl sonra yersiz olacağını görüp, Türkiye politikalarını değiştireceklerdir. Bu noktada fon akışı açısından gelecek yıl daha iyi olacak diye düşünüyorum. Gelecek yıl, Türkiye'ye 2018'den çok daha fazla yabancı kaynak girecektir."

Yıldız, kur, faiz ve enflasyon noktasında gerek uygulamaya alınan politikalar gerek halkın buna verdiği destek sayesinde, hayatın normale döndüğünü ve göstergelerin daha öngörülebilir seviyelere geldiğini söyledi.

Dünya çapında ticaretteki korumacı tedbirlere de değinen Yıldız, gelişmiş ülkelerin politikalarında bir değişim yaşandığına dikkati çekti.

Yıldız, ülkeler arası ticarette globalleşme dolayısıyla korumacı yaklaşımın sürdürülemez olduğunu savunarak, "Bugün şirketler, kendi ülkelerinin haricinde başka ülkelere yatırım yapıyor. Bu noktadan sonra 'ben kendi ülkemi koruyacağım demek' ne derece doğru tartışılır. Amerikan şirketleri Çin'de büyük yatırımlar yaparken, ABD'nin kalkıp koruyucu tedbirler alması ile politik olarak diğer ülkelere üst kurması zaten birbirine tezat. Sen global olmayı reddediyorsan, o zaman dünya politikasına yön verecek hamlelerden de çekinmen lazım. Bu bir tezattır ve çalışmayacaktır." diye konuştu.

Yıldızlar Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı Yıldız, Türkiye'nin kendi coğrafyası içinde güçlü bir pozisyona sahip olduğunu belirterek, "Bulunduğumuz coğrafya itibarıyla yatırıma aç, tüketimin yoğun olduğu yaklaşık 350 milyon nüfusun olduğu bir bölgeden bahsediyoruz. Bu açıdan bizim ihtiyacımız olan ülkede yabancı yatırımcıyı çekebilecek reçeteleri sunup, yerli yatırımcının da daha katma değerli ürünler üretebileceği bir plan yapmak. Gerisi zaten gelecek." şeklinde konuşmasını tamamladı.

YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER