Bizim damacana ve su üreticileri, BPA yani bisfenol A’ nın insan sağlığına kanıtlanmış hiçbir olumsuz etkisi olmadığını ileri sürüyorlar.
İçlerinde BPA’ yı su için en uygun ve en güvenli kap olarak ilân edenler bile çıkıyor.
Oysa son 10 sene içinde BPA’ nın meme kanseri, obezite ve başka birçok hastalıkla ilişkili olabileceğini gösteren 130’ dan fazla bilimsel araştırma var (1) ve bunlara her gün bir yenisi ekleniyor.
USA Başkanı Obama’ ya sunulan ‘Çevresel Kanser Riski Nasıl Azaltılabilir’ başlıklı uzmanlar raporunun önsözünde de BPA’ nın önemi vurgulanıyor:
“USA pazarında birçoğu milyonlarca Amerikalı tarafından günlük hayatta kullanılan 80 bin kadar kimyasal madde var. Bunlardan biri de birçok tüketim ürününde bulunan BPA’ dır. BPA, çeşitli kanserler dâhil pek çok hastalıkla ilişkisi bilinmesine rağmen bu madde USA’ da kontrol dışı kullanılmaktadır.”
BPA hormon bozucu bir madde
Normal büyüme-gelişme ve sayısız biyolojik olayın sürdürülmesi için gerekli olan hormonların yapımını ve fonksiyonlarını etkileyen birçok kimyasal madde var.
Mesela, bazı sentetik kimyasallar ve tabii bileşikler insan vücudunda zayıf östrojen etkisi gösteriyorlar.
Bunlar diğer etkileri yanında buluğ çağına daha erken erişilmesine ve bundan dolayı da kadınların daha uzun süre östrojene maruz kalmalarına yol açıyorlar.
Hayat boyu uzun süre östrojene maruz kalınmanın hormonlarla alâkalı kanser riskini artırdığı biliniyor (2).
Erkek hormon fonksiyonları da bu maddelerden etkileniyor.
‘Endocrine-disrupting chemicals’ (EDC) yani endokrin bozucu kimyasallar olarak bilinen bu maddeler tipik olarak düzenleyici kuruluşlar tarafından henüz kanserojen olarak listelenmiyor ama EDC’ leri meme ve diğer kanserlerle ilişkilendiren deliller de her geçen gün artıyor (3, 4).
BPA da günlük hayatta karşılaştığımız ve vücudumuza giren bu hormon bozucu kimyasalların başında geliyor.
Rapordan önemli satırlar
2007’ de NIH (Milli Sağlık Enstitüsü) tarafından desteklenen 38 bağımsız bilim adamı BPA’ nın kanser ve erken puberteye yol açtığına dair kuvvetli şüphe olduğunu bildirdiler (5).
İdrarlarında yüksek miktarda BPA olan erişkinlerde kalp hastalığı, diyabet ve karaciğer anormalliklerinin daha fazla görüldüğü bildirildi (6).
BPA’ nın kanser tedavisini de olumsuz etkileyebileceği gösterildi (7, 8).
FDA, 2008’ de BPA’ nın bebekler içi bile güvenli olduğunu bildirdi ama aynı sene Kanada bu maddenin biberon ve mama kutularında kullanımını yasakladı.
(Not: Bu yasak geçen sene USA, Avrupa Birliği ülkeleri ve Türkiye’ ye de geldi.)
Tüketicilerin protestolarını dikkate alan birçok büyük mağaza BPA ihtiva eden ürünleri raflarından topladı ve üreticiler de sert plastik elde etmek için BPA yerine başka kimyasallara yöneldiler.
FDA, 2010’ da BPA ile ilgili endişeleri kabul ettiğini ama bu maddenin yasaklanması veya ürünlerde BPA bulunduğunu gösteren bir uyarı yazılması için yeterli bilimsel delil olmadığını açıkladı (9).
(Not: FDA bir ay kadar önce -bütün üreticiler bebek ürünlerinde BPA’ yı çoktan terk etmiş iken- çocuk biberon ve bardaklarında BPA kullanılmasını yasakladı. Gülmeyin!).
Gelelim neticeye
BPA güvenilir bir kimyasaldır diyenler için bu bilgiler BPA’ yı yiyecek içecek kaplarında kullanmamak için yeterli mi yoksa BPA meme kanseri yapar diyebilmek için illa ‘kanserli meme dokusunda damacana parçacıkları çıkması’ gerekir mi diyorlar.