Cep telefonu ve tablet gibi aygıtlardan kaynaklanan radyasyonun insan sağlığı için gerçek bir risk oluşturduğu, kanserden Alzheimer ve Parkinson’a kadar pek hastalığa yol açabileceği bildirildi.
Electromagnetic Biology & Medicine isimli dergide yayınlanan makalede düşük yoğunluktaki radyofrekans radyasyonun (RFR) canlı hücrelerde yol açtığı oksidatif stresle ilgili deneysel veriler incelendi (1).
RFR’ nin oksidatif etkilerinin araştırıldığı hakemli dergilerde yayınlanmış 100 araştırmanın 93’ ünde RFR’ nin biyolojik sistemlerde “oksidatif strese” yol açtığı tespit edildi.
Bu araştırmalar, reaktif oksijen türleri yaratan yolların ve peroksidasyonun aktive olduğunu, DNA’ da oksidatif hasar oluştuğunu ve antioksidan enzimlerin aktivitesinde değişiklikler olduğunu gösteriyor.
Reaktif oksijen türlerinin sadece agresif çevresel faktörlerin etkisiyle değil “sıradan kablosuz radyasyon” ile de ortaya çıkabileceği ve bunların yol açtığı “oksidatif stresin” kanserden Alzheimer’ e obeziteden diyabete kadar pek çok hastalığın altında yatan temel mekanizma olduğu vurgulanıyor.
Beyin tümörü riski artıyor
New York Daily News’ e konuşan Dr. Yakymenko “5 sene süreyle günde 20 dakika konuşan birinde beyin tümörü (akustik nörinom) riskinin 3 misli, günde 1 saat konuşanların glioma riskinin ise 5 misline kadar arttığını” söylüyor ve ekliyor (2):
“Bu veriler cep telefonunu erişkin yaşlardan itibaren 10 sene kullananlar üzerinde elde edildi.
Küçük yaşlardan itibaren cep telefonu kullanmaya başlayan ve biyolojileri zararlı etkenlere daha hassas olan ve çok daha uzun süre telefon kullanacak olan çocuklar için risk çok daha büyük olabilir.
Kanser riski çok yüksek olmasa bile sağlığa olan zararların onlarca sene sonra ortaya çıktığı hesaba katıldığında çok dikkatli olmamız gerektiği açıktır”.
Sağlık Bakanlığı acilen şunları yerine getirmelidir
BİR: Çocukların cep telefonu kullanmasını özendiren reklâmlara ve çocukların bu reklâmlarda rol almalarına “acilen” kesin yasak ve can yakıcı cezalar getirilmelidir.
İKİ: Cep telefonlarının üzerine tıpkı sigara paketlerinde olduğu gibi “Sağlığa zararlı olabilir” ifadesi konmalıdır.
ÜÇ: Çocukları ve gençleri cezbeden allı-pullu renkli cep telefonları ve kılıfları yasaklanmalıdır.
DÖRT: Sigara ve alkollü içeceklerde belli bir yaşın altındakilere getirilen satış kısıtlamaları cep telefonları için de geçerli olmalıdır.
BEŞ: Toplum medya aracılığıyla cep telefonlarının kullanımı konusunda eğitilmeli, ilköğretim müfredatına cep telefonlarının kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar ve bunların sağlığa olumsuz etkileri de eklenmelidir.
ALTI: Cep telefonlarının bilinçsiz ve sürekli kullanımını özendiren reklâmlara da izin verilmemeli, uzun süre cep telefonu kullanımını kısıtlayacak tedbirler (mesela konuşma süresi uzadıkça ücretin artması veya belirli bir süre aşıldığında telefonun kilitlenmesi gibi) getirilmelidir.
Hepimizin dikkat etmesi gereken hususlar:
Dünya Sağlık Örgütü’ nün International Agency for Research on Cancer (IARC) cep telefonlarını muhtemel kanserojen olarak kabul ettiğini bir kere daha hatırlatmak isterim (3).
Bu devirde cep telefonu olmadan yaşamanın neredeyse imkânsız olduğunu da biliyorum ama lütfen şunlara çok dikkat edelim:
BİR: Cep telefonlarının herkes için ama özellikle çocuklar ve hamile hanımlar için çok daha tehlikeli olduğunu unutmayın.
İKİ: Mümkün olduğu kadar kısa konuşun.
ÜÇ: Kullanmadığınız zaman üzerinizde taşımayın.
DÖRT: Açık telefonu yastığınızın altına, başucunuza koymayın, hatta yatak odasında bile bulundurmayın.
BEŞ: Ararken bağlantı sağlanana kadar telefonu kulağınıza dayamayın.
ALTI: Konuşurken de telefonu kulağınıza olabildiğince uzakta tutun; daha iyisi kulaklık kullanın.
YEDİ: Uzun konuşmalarda kulak değiştirin. Sinyal azken aramayın ve konuşmayın.
SEKİZ: Cep telefonunu üzerinizde taşıyorsanız tuş takımını dışarı bakacak şekilde tutunuz.