Biz Adam Olurmuyuz
Yazıma güzel bir fıkra ile başlamak istiyorum.
Maymun nasıl yakalanır?
Afrikalıların harika bir maymun yakalama yöntemi vardır.
Şöyle yaparlarmış?
Maymunların bulunduğu ormanda, onların göreceği şekilde bir küp yerleştirilirmiş,
Küpün içine bir miktar fındık konurmuş.
Adam küpün içinden fındığı avucuna alıp, ağaç dallarındaki maymunlara gösterir, tekrar küpün içine koyarmış.
Adamın bu hareketini gören maymunlar, küpün başına gelip, dibindeki fındıkları görünce hemen küpe atlar, avuçlarını fındık doldurup dışarıya çıkmaya çalışırmış.
Ama ne mümkün…
Avuçları kapalı olduğu için, bir türlü tutunup çıkamazmış.
Kenarda bekleyen maymun avcısı, hemen gelir küpün ağzını kapatır, maymunu kıskıvrak yakalarmış.
Biraz maymuna mı benziyoruz?
Bafra’da yaşayan insanların ticaret ve çalışma hayatına baktığımda böyle bir durum görüyorum.
Birisi çiğ köfte dükkanı açıyor, 10 gün içerisinde her sokakta bir çiğ köfteci peydahlanıyor.
Birisi fatura ödeme merkezi açıyor, bir ay içerisinde Bafra’da 50 tane merkez açılıyor. Bir başkası bakkal açıyor, hemen yanına yenileri açılıyor.
Bir gazete yayınlanıyor, hemen yanına beş altı tane daha ilave oluyor.
Bir haber internet sitesi kuruluyor, bir hafta içerisinde 10 tane daha
Bir dergi yayınlanıyor, bir yıl içerisinde beş altı tane daha yayın hayatına başlıyor.
5 müteahiti taşıyacak kapasitede bir ilçede 100 civarında müteahitin varlığına şahit oluyorsunuz.
Ne oluyor arkadaş…
Maymunlaşıyormuyuz.
Ondan sonra da, küpün içinde tutsak kalınca, feleğimizi şaşırıyor, ciyak ciyak bağırıyoruz.
Neden hesap yapmayız?
Bafra’nın kapasitesi nedir? Kaç müteahiti tatmin eder? Kaç bakkalı yaşatır? Kaçtane dergi ve gazeteyi besler? Bunların hesabını yapabilecek bir zekadan mahrum muyuz?
Neden kimsenin yapmadığı işlere merak sarmayız.
Onun için bir adım ilerleyemiyoruz.
Çevre ilçeler hergün bir adım ileriye giderken biz yerimizde sayıyoruz. Hatta geri gidiyoruz.
Açtığımız işyerleri ve müesseseler patır patır dökülüyor ve kapanıyor. Öyle sanıyorum ki bu gidişle Bafra’ya çok geniş bir “kapanan işyerleri müzesi” gerekecek. Ne güzel olur. Bakar bakar teselli oluruz.
devlet olmadığı için haydar bey devlet sistematik bir şekilde boşalıyor merkez yerel bürokraside askeri hepsi bir kurum hariç oda bende kalsın