ANKARA - "Özgür Şuşa" toprağı, merhum Haydar Aliyev'in Ankara Üniversitesine diktiği ağaçla buluştu

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ :
- Fidan dikiminden görüntü "Özgür Şuşa" toprağı, merhum Haydar Aliyev'in Ankara Üniversitesine diktiği ağaçla buluştu
- Ankara Üniversitesi Rektörü Necdet Ünüvar'ın Azerbaycan ziyareti dönüşünde yanında getirdiği Şuşa ve Bakü toprakları, merhum Haydar Aliyev'in 16 Mart 2001'de rektörlük girişine diktiği ladin ağacı ile buluşturuldu
- Rektör Prof. Dr. Necdet Ünüvar:
- "İnşallah Azerbaycan, merhum Haydar Aliyev'in diktiği ağacın günbegün büyümesi gibi büyüyor. Türk dünyası da inşallah hep beraber bu ağaç gibi büyüyecek, meyve verecek ve bu meyveden bütün insanlık istifade edecek"
ANKARA (AA) - Azerbaycan'ın işgalden kurtardığı Dağlık Karabağ'ın kültür şehri Şuşa'dan getirilen toprak, Azerbaycan eski Cumhurbaşkanı merhum Haydar Aliyev'in yıllar önce Ankara Üniversitesi Rektörlüğü önüne diktiği ağaçla buluşturuldu.
Dağlık Karabağ'ın özgürlüğüne kavuşmasının 1. yıl dönümü, Ankara Üniversitesinde düzenlenen programla kutlandı. Programa Azerbaycan'ın ilk başbakanı ve eski dışişleri bakanlarından Prof. Dr. Hasan Hasanov, Büyükelçi Reşad Mammadov, üniversite yönetimi, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Programda, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar'ın Azerbaycan ziyareti dönüşünde yanında getirdiği Şuşa ve Bakü toprakları, merhum Haydar Aliyev'in 16 Mart 2001'de rektörlük girişine diktiği ladin ağacıyla buluşturuldu.
Törende Hasanov, Mammadov ve Ünüvar, Şuşa ve Bakü'den getirilen toprakları ağacın altına yerleştirilen kaidedeki kaselere birlikte döktü.
Daha sonra, 100. Yıl Toplantı Salonu'nda, Prof. Dr. Hasan Hasanov'un kaleme aldığı "Atropatena-Adorbaygan Adlı Devletin Doğuşu" isimli kitabın tanıtımı yapıldı. Tanıtım sunumu, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Uygur tarafından gerçekleştirildi.
- Hasanov: "Türkiye hep Azerbaycan'ın yanında oldu"
Kitabın yazarı Prof. Dr. Hasan Hasanov ise konuşmasında, Türkiye'nin 20. ve 21. asırda Azerbaycan tarihinde belirleyici rol oynadığını ifade etti.
Hasanov, 1918'de Azerbaycan bağımsızlığını ilk ilan ettiğinde Azerbaycan'ı ilk tanıyan ülkenin Türkiye olduğunu belirten Hasanov, "Azerbaycan bağımsızlığını ilan ettiğinde baş şehri düşman elindeydi. Başkent Bakü'nün işgalden kurtarılmasında esas yardımı Türkiye yaptı. 1990'da Azerbaycan'ın başına büyük bir facia geldi. 1990 yılının Ocak ayında çok sayıda Azerbaycanlı katledildi. Burada da ilk sözü söyleyen Türkiye oldu." dedi.
Hasanov, konuşmasının devamında, Azerbaycan tarihi hakkında bilgiler verdi.
Azerbaycan’ın Ankara Büyükelçisi Reşad Mammadov da program için Ankara Üniversitesine teşekkür etti.

Mammadov, "Evlatlarımızın kanıyla karışmış Şuşa ve Bakü toprağını bugün biz Ankara Üniversitesinin toprağıyla karıştırdık. Azerbaycan Türkleri için artık Ankara Üniversitesi biraz daha yakın oldu." ifadelerini kullandı.
- "Özgür Şuşa" merhum Aliyev'in hayaliydi
Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ise Dağlık Karabağ bölgesinin özgürlüğüne kavuşmasının yıl dönümünde böyle bir etkinliği yapıyor olmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Şuşa'ya bu yılın haziranda gerçekleştirdikleri ziyarete kendisinin de davetli olarak katıldığını aktaran Ünüvar, "Birlikte seyahat ettiğimiz dostumuz, rahmetli Haydar Aliyev'in 1996 yılında katıldığı bir toplantıda 'Şuşa'nın özgürlüğü benim en büyük hayalim' dediğini anlattı. Orada aklıma geldi. 'Mademki onun en büyük hayali. O zaman o hayali, Ankara Üniversitesinin bahçesinde, bizzat Haydar Aliyev’in diktiği ağaç ile buluşturmamız lazım' diye düşündüm. Çünkü Haydar Aliyev'in eserlerinden biri de Ankara Üniversitesindeki bu ağaç." ifadelerini kullandı.
Şuşa ve Karabağ'ın özgürlüğüne kavuşmasının sadece Azerbaycan için değil, Türk dünyası için de önemine işaret eden Ünüvar, şunları söyledi:

"İnşallah Azerbaycan, merhum Haydar Aliyev'in diktiği ağacın günbegün büyümesi gibi büyüyor. Bundan dolayı da çok büyük mutluluk duyuyoruz. Türk dünyası da inşallah hep beraber bu ağaç gibi büyüyecek, meyve verecek ve bu meyveden bütün insanlık istifade edecek. Çünkü bizim özelliğimiz gittiğimiz her yere barış ve kardeşliği götürmektir. Hem Azerbaycan hem Türkiye hem de Türk dünyası için bunu çok rahatlıkla söyleyebilirim. Türklerin hayatında ve tarihinde soykırım yoktur. Türkler her zaman barış, özgürlük ve hürriyet yanlısı olmuşlardır ve gittikleri her yerde de iz bırakmışlardır. Onun için ben inanıyorum ki Karabağ kısa zamanda tekrar bir medeniyet merkezi haline gelecektir."

YORUM EKLE