Türklerin Anadolu’yu yurt yapmaları tarihini anlatan Mustafa Necati Sepetçioğlu’ nun Kilit, Anahtar, Kapı, Konak, Çatı vb. serisinin her öğretmenin ve öğrencilerin okumasını tavsiye ederim
Sultan Alpaslan ile gelen Türkler, 1071 de Malazgirt’ te, Roma İmparatorluğu’nu yenerek Anadolu’yu vatan yaptı. Bizler, Türkistan’dan çıkıp Anadolu’ya geldik ve Anadolu’yu vatan toprağı yaptık… Anadolu’yu yurt tuttuk.
Hristiyan dünyası, Türklerin, Anadolu’yu yurt tutmalarını bir türlü hazmedemedi. Hristiyan orduları, Türkleri Anadolu’dan atmak ve 3 dinin kutsalı Kudus’ü işgal etmek için defalarca Haçlı Seferleri düzenlediler. Anadolu Selçuklu devleti, İslam coğrafyasını Tapınak Şövalyelerinden korumak için her seferde kendini siper etti.
Osmanlı Devleti’nin Batı Trakya da ilerleyerek Sofya, Niş ve Manastır’ı almaları üzerine telaşlanan Balkan devletleri Sırpların liderliğinde Türkleri Balkanlardan atmak üzere aralarında bir haçlı ordusu oluşturdular. Osmanlı Devleti’nin 3. Padişahı Sultan Murat Han, 1389 yılında, 1. Kosova Savaşında Haçlı ordusunu yendi. Böylece, Haçlı İttifakı, Türkleri Balkanlardan atamadılar.
Osmanlı Devletinin duraklama devrinde Avrupa’da sanayi devrimi gerçekleşti. Sanayinin işleyebilmesi için enerjiye ve ham maddeye ihtiyaç duyuldu. Enerji kaynakları, petrol, doğalgaz ve hammadde kaynakları Osmanlı Türklerinin hakim olduğu İslam coğrafyasında bolca vardı. Üst akıl, bu zenginliklere, bu kaynaklara sahip olmak için, Osmanlı coğrafyasında etnik ve dini ayrılıkçılık yaratıp mikro milliyetçiliği körüklediler. Bizim vilayetlerimiz konumundaki bölgelerde, Balkanlarda, kuzey Afrika’da, Ortadoğu’da 20’ nin üzerinde devletler kurdular. Hasta ve güçsüz durumdaki Osmanlı devletine, 10 Ağustos 1920'de İtilaf Devletleri Britanya İmparatorluğu (İngiltere), Fransa, İtalya, Japonya, Ermenistan, Belçika, Yunanistan, Hicaz Krallığı, Polonya, Portekiz, Romanya, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı, Çekoslovakya bir olup Sevr Anlaşması’nı imzalattılar.
Bu anlaşma, Osmanlının sonu demekti. Yürürlüğe girebilmesi için Meclis- Mebusan’ın onayı ve padişahın imzası gerekiyordu. Osmanlı Meclisi fesh edildiğinden onaylanmadı ve dolayısı ile padişahta imzalamadı. Bu nedenle uygulanmadı. Ve Hristiyan ittifak, böylece Türkleri bu seferde Anadolu’dan atamadılar.
Atatürk sonrasında, Üst akıl, Türkiye’yi manyetik alanları içinde tuttular. Son 20 yılda, petrol ve doğalgaz yatakları üzerinde yüzen İslam coğrafyasını, Arap baharı ile yıkan kendilerine uygun, kendi güdümlerindekileri iktidara getiren üst akıl, Kuzey Afrika’da,
Arap coğrafyasında, Irak’tan sonra Suriye’de Arap Baharını getirmek onlarla birlikte Türkiye ve İran’ı bölme planları içine girdiler.
En son 15 Temmuz 2016 başarısız hain darbe girişiminde bulundular.
Yaklaşık 8 yıl yurtdışında çeşitli uluslararası kurumlarda görev yaptım. Katıldığımız uluslararası toplantılarda muhataplarımız bize “Turkey is a huge country” (Türkiye çok büyük bir ülke” bu büyüklükteki bir Türkiye’yi içimize alamayız. “Türkiye Ankara’dan idare edilemeyecek kadar büyük bir ülke” diyorlardı. Bu sözün altındaki gizli mesajı biz aldık. Siz anlayın artık…
Hiç unutmam lise yıllarında Herodot adını taktığımız bir Tarih hocamız vardı. Ne olacak Türkiye’nin hali diye söz açıldığında bize derdi ki “Ne zaman Türkiye’yi Türkler idare ederse, Türkiye o zaman kurtulur.” Biz hocamıza şiddetle karşı çıkardık. Türkiye’yi Türkler idare ediyor. İşte Cumhurbaşkanımız Cevdet Sunay Türk, işte Başbakanımız Süleyman Demirel Türk derdik. Bize “yok çocuklarım siz şimdilik madalyonun arka yüzünü göremiyorsunuz” derdi. Aradan yıllar geçti ve bizler değerli hocamızı çok sonra anladık.
Evet, şimdi Türkiye’yi Türkler idare etmeye başladı. Türkiye, Ankara’dan idare edilmeye başladı.Türkiye hem enerji merkezi ve enerji borularının geçtiği transit ülke konumunda. Jeopolitik ve stratejik açıdan önemli bir ülke. Şimdiye kadar vesayet altında tuttukları iktidarların kontrolünü kaybeden üst akıl, düşmanca tavır içine girdiler. Türkiye’nin düşmanlarını desteklemeye başladılar. Bunun için binlerce tır ve uçak dolusu silahları terör örgütlerine verildiler. Hatta son aylarda ekonomik darbe girişiminde bulundular. Doları yükselttiler. Ekonomik dengeleri bozdular. Şükür dolar düşmeye başladı. Ekonomik istikrar sağlanma sürecine girdi.
Düşman düşmanlığını yapıyor, düşmanlığını yapacak elbet. Görüyorsunuz Anadolu’yu yurt tutmak zor… Anadolu, enerji kaynaklarına yakın, su kaynağına sahip bir ülke.
Yakın gelecekte, Antalya ve İskenderun açıklarında, Kıbrıs civarında, Doğu Akdeniz’deki zengin doğalgaz kaynakları işletmeye açıldığında Türkiye daha da önem kazanacak. Emperyal güçler böyle bir ülkeyi kendi kontrolünde tutmak isterler elbet. Bize düşen birlik ve beraberlik içinde olmak. Artık Türkiye’yi Türkler idare ediyor.
Türk Devleti, Anadolu’ya, vatan topağına, devletine ve millî haklarına sahip çıkıyor. Bu sebeple yarınlardan umutluyum. Yarınlar daha güzel olacak. Yarınlar bizim…
Namık Kemal YILDIZ