Yolda giderken bir takım insanlara rastlarız. Sıkı giyinişli ve zariftirler. Gençler gençliğine, büyükler kaba kuvvetine, kadınlar güzelliğine güvenerek alımlı çalımlı yürürler. Bu zavalı biçareler, verilen nimetlerin ellerinden hiç çıkmayacaklarından emin bir tavırla sağa sola yalpaya yalpaya yürürler. Akılları sıra caka satarlar lakin hep zararına satarlar. İflas edeceği son güne adım adım yürürler. İnsanın
fıtratından mıdır bilmem lakin çoğu insanda bir nebze olsun gurur kibir illeti var. Bilmez ki kendi aciz. Men lem yezuk, bilmez yazık...
Alim kâinatın bütün sırlarını çözerim zanneder. Bir ilimde branşlaşmış kimse ise dünyayı yeni baştan inşa edebileceğine kanaat eder. Hatta bazı şahsiyetler küçük dağları ben yarattım edasıyle yürürken herkese tepeden bakmayıda hüner
zanneder En yakınına bile Yüce Allahın selamını vermeyi tenezzül etmez.
Bu naçarlar, insanları parasına, bilgisine ve mevkisine göre değerlendiren aciz şahsiyetlerdir. Bunların boş gurur olduğunu tarih bize gösterir. Mağrur zenginler bilmezler mi ki mal mülk kalsaydı Karun’a kalırdı. Sonu ne oldu ? mâ ağnâ anhü mâluhü... malı ve kazancı ona fayda vermedi, yer ile yeksan oldu gitti.
Kendi mahiyetini bilen, aleme niçin geldiğini bilen insan bu gibi beyhude uğraşlara aldanmaz. Şeytan bile yeryüzünde Yüce Allaha secde etmedik yer bırakmamışken, öyle bir ilme sahip olmuşken, üstün bir mevki edinmişken tek gururu yüzünden Rahmetten tart edilmedi mi ? Yüce Allahın nur cemâlinden mahrum kalmadı mı ?
Ben sizin en büyük tanrınız değil miyim... diye kendilerini ilah ilan eden Firavun ve Nemrutların son anlarında imana nasıl sarıldıklarını Kuran bize gösterir ve bu kötü akıbete maruz kalmamak için bizi uyarır. O halde 3 günlük dünyaya 3 yıllık makama bağlanıp zulüm yapmak veya zulüm yapar gibi herkese tepeden bakmak yanlış bir eylemdir. Küçük dağları ben yarattım edasıyla dolaşanlar, şu İlahi ikaza kulak versinler : Yeryüzünde kibir ve gururla yürüme. Sen ne yeri delebilirsin ne de
göğe erebilirsin (İsra 37). Sen acizsin haddini bilmelisin, bilmeyene bildirirler yükseklerden indirirler.