Bu mucizeyi görmelerine rağmen fıtratı bozuk zevat güruh inatlarında diretmekte de geri durmadılar. Çöl kanunları, Şeytan ayetleri diye iftira attılar. Lakin günüş balçıkla sıvanmaz. Yüce Kur’an ilim ve teknolojiden 14 asır öndedir.
İnsanlık teknoloji ve medeniyette en yüksek zirveye ulaşsa da, ilim ve teknikte son aşamaya gelinse de yinede Kur’anın fevkine ulaşılamaz, üstünlüğü aşılamaz,
Yüce Kur’anın, hükümlerinden biri bile eskimez ve asla iptal edilemez. Çünkü
O her dem yenidir her dem tazedir. Onda geçmiş ve geleceğin tüm ilimleri mevcudtur Çünkü O modern ilmin her alanına cevap verebilecek bir kapasitededir.
Vade dolar bir gün bize gel olur Gözüm yaşım durmaz akar sel olur
Okudukca yerler gökler nur olur Yüce Kelâmullah kitabımız var bizim
Kur’an, şirkin çirkefinde boğulan insanlığın imdadına bir hidayet güneşi gibi yetişir. İnsanı kendi eliyle yaptığı putlara tapma zilletinden kurtarıp, insana kâinatın gerçek ve tek yaratıcısı Yüce Allaha kul olma şerefini kazandırır.
Kur’an, insanı ilim, teknik ve medeniyette daim ilerlemeye teşvik edip insana çalışma azmini verir. İnsanlık Onunla karanlıktan aydınlığa kavuşur, Onunla huzur ve sukun bulur. Zira Onun hükümleri her dem insanlığın menfaatına hizmet içindir. İnsanlığa fevkâlâdenin fevkinde hizmet sunmasına rağmen Kur’ana uymadık, Kur’an yoluna girmedik. Âleme fevkâlâde hizmet sunan bu İlahi Nura bizim yaptığımız muameleye bakın, verdiğimiz değere bakın. Fıtratı bozuk guruha Yunus Emre şöyle sitem eder:
Gönül dolu zulmettir İşlediği bidattır Bu nasıl ümmettir Kur’an yoluna girmez