Ukrayna krizi 24 Şubat 2022, tarihinde Rusya’nın Dombas Bölgesine girişiyle başladı.
Batı Kolektifi tam bir koro halinde, Rusya’ya ekonomik savaş açtıklarını ilan ettiler.
Yaptırımlar yoluyla Rusya’da kaos ve Putin’i al aşağı edecekler. Rusya’da rejim değiştireceklerdi.
Tüm Batı böyle saldırıyordu ama İngiltere’nin başka bir strateji içinde olduğu görünüyordu. Amerika bir konuyu öne çıkardığında, Boris Johnson o konuyu abartıda sınır tanımıyordu.
Batı Kollektifinin hepsinde Rus düşmanlığı vardı ama şampiyonluğu İngiltere sürdürüyordu.
Medya savaşının başında İngiltere vardı. Avrupa ülkelerini medya ve Rusya’ya karşı yürütülecek savaşta önderlik ediyordu.
Avrupa’daki Amerikancı güçlerin motive edilmesinde ve tüm Avrupa halkının manipülasyonunda hep İngiltere vardı.
Savaş dördüncü ayına geldiğinde, Zelensky iki de bir ağustos ayında Kerson’a kontratak yapacağız demeye koyuldu.
Zaten Ukrayna ile Rusya arasında yapılan İstanbul Antlaşmasının, ertesi günü, Kiev’e gelen Boris Johnson bozmuştu. Ağustos ayında kontra atak yapacağız ve Kırım’ı geri alacağız, ifadeleri de Kiev görüşmelerinden sonra ortaya çıkmıştı.
İngiltere Almanya’yı da zor durma sokma pahasına, Avrupa halklarını Ukrayna’ya para ve silah yardımı yapması kampanyalarını da İngiltere yürütmüştü.
Amerika, Ukrayna’ya toplam 74 milyar dolarlık silah yardımı yaptı. İngiltere Ukrayna’da savaşanların eğitimini ve maaşlarını sağladı.
Boris Jognson’ın bu kadar Ukrayna gayretine rağmen, İngiltere’de enflasyon fırladı. Johnson’un iç siyaseti, dış siyaseti kullanarak geçiştirme imkânı da kalmadı.
Johnson, Ukrayna’da Zelensky dört kez geldi. Ağustos ayında yapılacak kontra atağın tüm organizasyonu kotardı.
Batı basınında kontra atak, ballandıra ballandıra anlatıldı. Hatta daha da ileri gidilerek, koskoca generaller Rusya’nın yenilgisini konuşmaya başladılar.
Oysa durum bunun tam da tersineydi.
Rusya işi ciddiye aldı. Kontra atak fiyasko ile sonuçlandı. Keşke sadece fiyasko olsaydı. İki günde yaklaşık 2500 Ukraynalı hayatını kaybetti. Mkolayev Hasta haneleri yaralılarla doldu.
İngiltere ve Batının son kozu da fiyasko ile son buldu.
İngiltere’de siyaseti, Ukrayna belirlemiş oldu.
Daha ileri giderek diyorum ki tüm Batılı liderler, Ukrayna savaşı sonrası koltuklarını kaybedecekler.
Macron demiş ki “Rusya ile görüşen tek devlet Türkiye olamaz.”
Polonya Başbakanı “sonbaharda, Polonya patlar. Gidin Rusya ile görüşün ambargolar bizi vuruyor. Kaldıralım” dedi.
Her şeyi bir tarafa bırakın, Ukrayna krizi sadece Batı ile Rusya arasındaki bir kriz değil. Kapitalizme olan güveni ortadan kaldırdı.
Güven ortadan kalkınca, finans kapitalin, halkları kandırma olanakları sınırlandı.
Dünya bir değişimin eşiğinde diyenlerin adedi artı.
Amerika ve İngiltere’de enflasyonu tutmak çok zorlaştı.
Batı kolektifi şimdi sırayla Rusya ile görüşmenin yolunu tutacaklar.
Bunu yapmazlarsa, ülkeler bizim yaptığımız gibi resen bunu yapacaklar. Avrupa’da Macaristan ve Avusturya’nın yaptığı gibi yapacaklar.
Bulgaristan Rusya ile görüşmelere başladı bile…
Savaş sonrası, ilk büyük sorun Avrupa ile Amerika arasında olacak.