1475 sayılı İş Kanunu’na göre kıdem tazminatına esas ücret hesabı son hak edilen ücret üzerinden hesaplanmaktadır. Parça başı, akort, götürü veya yüzde usulü gibi ücretin sabit olmadığı hallerde son bir yıllık süre içinde ödenen ücretin o süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle bulunacak ortalama ücret bu tazminatın hesabına esas tutulur. Ancak, son bir yıl içinde işçi ücretine zam yapıldığı takdirde, tazminata esas ücret, işçinin işten ayrılma tarihi ile zammın yapıldığı tarih arasında alınan ücretin aynı süre içinde çalışılan günlere bölünmesi suretiyle hesaplanır.
Kıdem tazminatı esas olarak işçinin iş akdinin sona erdirildiği tarihte elde edilen giydirilmiş ücret üzerinden tanımlanmaktadır. İhbar öneli tanınan fesihlerde ise ihbar süresi sonunda hak edilecek olan ücret dikkate alınmaktadır. Giydirilmiş ücret kavramı öğretide; brüt ücret üzerinden sigorta primi, vergi, sendika aidatı gibi kesintiler olmadan hak edilen ücret olarak kabul edilmektedir.
Kıdem tazminatı bir yıllık çalışma karşılığında 30 günlük ücret olarak tahakkuk ederken, bir yıla ulaşmayan ay ve günler için kıstelyevm usulü hesaplama gidilmektedir.
Çalışanın saatlik ücreti önce günlük karşılığı olan 7,5 saate götürülürken, bir yıllık karşılığı olarak 30 günlük ücret hakedişi ödenmektedir.
Feshin gerçekleştiği dönemde eksik günün bulunması veya ayın tamamında çalışmadan işten ayrılışın gerçekleşmesi bu durumu değiştirmeyecektir. Gün hesabına göre veya maktu ücrete göre ücrete hak kazanan çalışan için 30 günlük ücret tutarında kıdem tazminatı hak edişi oluşur.
Çalışanın ücretinin bir aydan fazla periyotlarla ödenmesi bu hesap yöntemini etkilememekte olup yine 30 günlük üzerinden hesaba gidilmesi gerekmektedir.
Kıdem tazminatı hesabında dikkate alınan giydirilmiş ücret hak edilen son ücret olarak adlandırılmaktadır. İşçinin artış olan dönemde bir gün çalışması halinde dahi yeni ücret üzerinden kıdem tazminatı hak edişi oluşur. Bir sene içerisinde daha az oranda ücret ödenmesi ortalama hesabına gidileceği anlamına gelmeyecektir.
Örneğin bir işyerinde 10 senedir çalışan işçi, 1 Ocak tarihinde bir gün çalışmış olduğunda ve söz konusu işyerinde Ocak ücreti arttırılarak ödeniyorsa yeni ücret üzerinden çalışan 10 senelik kıdem tazminatına hak kazanır.
Son ücret kavramı çalışanın fiilen çalışması karşılığında hak ettiği son ücreti ifade eder. (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi Esas No. 2015/2861, Karar No. 2015/1523 Tarihi:16.02.2015). Normal şartlar altında bahse konu yargı kararı ücretsiz izin düzenlemesine dayanılarak gündeme gelmiştir. Ancak içinden geçtiğimiz günlerde kısa çalışma uygulamasının süresi, pandemi ücretsiz izin süreci ile ilk defa karşılaşmamız nedeniyle bu karara ilişkin ihtiyatlı davranılması uygun olacaktır. Yazımızın devamında nedenleri aktarılmaya çalışılacaktır.
İşe iade davalarında ise 2018 sonrası davalar açısından çalışanın iş akdinin sona ermediğinden hareketle yoruma gidilmektedir. İlk fesih geçersiz kabul edildiğinden ve çalışanın işe başlatılmaması kararı yeni bir fesih kararı olarak değerlendirildiğinden, çalışanın işe başlatılmadığı tarihteki ücret üzerinden tüm kıdem süresinin hesaplanması gerekecektir.
Ücret kavramı İş Kanunu’nun 32’nci maddesine göre çalışana sağlanan para ve para ile ölçülebilen menfaatler olarak tanımlanmaktadır. İkramiye, prim, sosyal yardımlar (giyecek, eğitim, kira, internet, elektrik ve benzeri) kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaktadır. Aynı yardımlar ise yardımın parasal karşılığı tutarında kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmalıdır. Ancak bir işin ifası için işveren tarafından sağlanan kişisel koruyucu ekipman, işyerinde temin edilen sabun, havlu, iş ayakkabısı ve benzer nitelikteki yardımlar ücret mahiyetinde kabul edilmemektedir.
İşçiye yıl içinde bir defa yapılan veya tutarı değişen ödemelerin yapılması halinde ise hizmet süresine denk gelen bir günlük tutar karşılığında, ödemenin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gerekmektedir. Örneğin bir çalışana yılda 4 kez ikramiye veriliyor ise son hak edilen ikramiyenin 90 güne bölünmesi sonucunda bulunan tutar, 30 güne götürülerek ikramiye kalemi kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmaktadır. Ancak yılda sadece bir kere ödenen bir ikramiyenin 360 (veya 365’e) bölünmesi sonucunda çıkan tutarın 30 günlük karşılığı kıdem tazminatı hesabında dikkate alınmalıdır.