:….Kadın Ve Şiir…

Kadın ve Şiir, İstanbul gibi olmalı duru,nârin ve nâzik,huzur dolu. 

 Ve Güneşte ısınmış kumlar gibi sarmalı ayaklarını yerden kesip

Kadın ve Şiirin bir âhengi olmalı.Yormamalı onu anlamak için.Çözmeli seni yumak yumak. Billûr su gibi akmalı tenine,ruhuna ırmak ırmak

Kadın ve Şiir vefâlı olmalı her daim yanı başında,parmaklarının   

  ucunda parmakları,tebessümü nâif, sıcak ve güven

  vermeli.Nezaman dönüp baksan oracıkta olmalı

Kadın ve Şiir,yakamozlar gibi kamaştırmalı gözlerinizi. Bazen de  

     okyanus gibi derin serin ve gizemli

Kadın veŞiir,büyülemeliler  varlıklarıyla. Konuşurken kadın ve

   şiir,dans etmeli kelimeler ve tebessüme dönüşmeli yüzler

Kadın ve Şiir,yoklugunda hüznün dibine vurdurmalı hasreti .Âdeta

  nefes aldırmamalı, batmalı kalbe göğüs kafesi. Ruhun en gizemli

  yerinde bütün hücrelerinizde yaşamalısınız eksikliklerini

Kadın ve Şiir,ayrılığı yaşatırken hasret bırakmalı bir damla nefese. 

    kıyamamalı, kısa sürmeli gidişleri ve gelip oturmalı yine göz

    bebeklerinize

Kadın ve Şiir ,anneyi,vatanı yaşatmalı kokusuyla buram buram .Ve 

    sıcacık,vazgeçilmez olmalı; ekmek gibi su gibi bereketli…

Şiir,zehire panzehir,canda cânânı okumaya mânâ,kalplerdekini ifşâ

     etmeye dil,bilinmeyeni âşikâr etmeye yol,

Kadın ise, Güneş gibi çöllere cömert, kutuplara cimri.Hem yakan

    hem üşüten .Yeri geldiğinde bereketli yağmur çorak topraklara,  

    yâren sevdiğine

Şiir ve Kadın,”çok” gibi bazen “yok” gibi olmalılar.Kadının ve Şiirin ılık  

     nefesi hep içinize dolmalı.Derdinize, sevincinize düşen mısra  

     olmalı.Kadın tek olmalı; ana gibi,kalbinizin nuru gönlünüzün 

     süruru,vazgemeyeceğiniz …

YORUM EKLE