Japonya’ da çalışanların öğle zamanı uyku uyumaya teşvik edilmelerini takdirle karşıladım.Gündüzleri 15-20 dakika uyumanın (kaylûle) faydalı olduğuna inanan ve senelerdir de bunu tatbik eden biriyim.
Şimdi emekli biri olarak bunu çok daha kolay uyguluyorum ama üniversitede aktif olarak çalışırken de öğle tatilinde odamda 10-15 dakika da olsa mutlaka uyurdum.
Herkesin yemeğe gittiği saatte ben odamın kapısına koridorda kimse yokken “REM fazındayım, 15 dakika sonra geleceğim” yazan bir not yapıştırır ve koltukta bir güzel uyurdum.
Bu notla odada olmadığımı belirtmiş olurdum çünkü böyle bir uyarı yazısı yazmadığımda kapım gereksiz yere tıklanır hatta zorlayarak açılmaya bile çalışılır, gürültü olurdu.
Henüz uykuya dalmadığımda dışarıdan “Hoca REM fazına gitmiş, gelecekmiş” şeklinde konuşmalar duyardım.
Allah’ ın bizlere tıpkı “Yürü ya kulum” dediği gibi öğle vakti de “Uyu ya kulum” dediğine inanırım.
Uyku gece, karanlıkta olmak kaydıyla sağlıklı yaşamanın olmazsa olmaz unsurlarındandır; yeter ki ayakta uyumayalım!
***
BBC’ nin haberi:
Uykusuzluğun Japonya’ya maliyetinin yılda 138 milyar dolar (yaklaşık 775 milyar TL) olduğu ortaya çıktı. Ülkede işverenler, uykusuz çalışanların daha fazla zarara yol açtığı gerekçesiyle, çalışanların gün içinde alınan uyku molasını işin bir parçası olarak görmesini hedefliyor.
İngiliz Guardian gazetesinin haberine göre işverenler, çalışanları gün içinde uyumaya teşvik etmek için, ses geçirmeyen özel odalar hazırlıyor.
İlk olarak küçük teknoloji firmalarında başlayan uygulama, gittikçe daha fazla şirkete yayılıyor.
Geçen yıl, Nextbeat isimli IT servis sağlayıcısı bir şirket, başkent Tokyo’daki merkezinde biri erkeklere biri kadınlara özel olmak üzere iki “stratejik uyku odası” hazırladı. Odaların yalıtımı dışarıdan ses gelmesini engelleyecek şekilde yapıldı ve yataklar konuldu. Uyku getiren çayların demlendiği odalara bilgisayar, cep telefonu gibi elektronik aletleri sokmak yasak.
Japon Kyodo Haber Ajansı’na konuşan Nextbeat Yönetim Kurulu üyesi Emiko Sumikawa, “Gün içinde uyumak bir insanın verimliliğini iyi bir diyet ve antrenman kadar yükseltiyor” dedi.
Japonya’da daha önce 27 yaşında bir çalışan, çok fazla çalıştığı için (ayda 112,5 saat fazla mesai) kalp krizi geçirmiş ve hayatını kaybetmişti. Japonya’daki fazla çalışma kültürünü şirketlerinde kısıtlamak isteyen Nextbeat, çalışanlarına akşam 21:00’den sonra mesaiye kalmayı da yasakladı.
Bir başka Japon firma da, fazla mesaiye kalmadan evine giderek “makul bir saatte uyuyan çalışanlarına” prim veriyor.
Düğün organizasyonları yapan bir şirket de, günde 6 saatten fazla uyuyan çalışanlarına “puan” veriyor. Çalışanlar, puanları biriktirip ş
irketin kantininden ücretsiz alışveriş yapabiliyor. Cep telefonlarına yükledikleri bir uygulamayla uyudukları saatler ölçülüyor ve bir yılda 3 bin 150 TL’ye denk gelen miktarda puan biriktirebiliyorlar.
Japonların günlük ortalama uyku saati, dünya ortalamasının altında
28 ülkede yapılan bir araştırmaya göre, Japonların ortalama uykusu günde 6 saat 35 dakika. Bu, uluslararası ortalamanın 45 dakika altında. Bu sebeple gün içinde çok bitkin oluyorlar.
Finlandiyalılar ortalama 7 saat 45 dakika uyurken, Estonya, Kanada, Belçika, Avusturya ve Hollanda’da ortalama uyku saatleri, dünya ortalamasının üzerinde. Bu da, gün içinde insanların üretkenliğinin artmasına yardımcı oluyor.
Sağlık ürünleri üreticisi Fuji Ryoki’nin araştırması da, 20 yaşın üstündeki 100 Japondan 92,6’sının “uykusunu yeterince alamadığını” gösteriyor.
Çalışanlarına yasal olarak uyku izni vermeye hazırlanan şirketlerde, henüz odaları hazır olmasa da, yorgun ve uykusuz çalışanlar oturdukları yerde uyuklamaya başladı. İşverenler masa başındaki bu uyuklamaları tolere ediyor.
Uykusuzluk sebebiyle ülke ekonomisinin zarar etmesi, hükümeti de harekete geçirdi. Japonya Sağlık Bakanlığı, tüm çalışanların öğleden sonra 30 dakikalık rahat bir uyku molası almasını, “iş gücüne kişisel ve profesyonel faydası olduğu için” desteklediğini açıkladı.
